Türkiye’nin stratejik yol haritasında 5 ana başlık öne çıktı!.
Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, salgınla birlikte daha da öne çıkan ve hızlandırılan stratejik çalışmalara dair yol haritasını tamamladı. Kurulun geçtiğimiz hafta düzenlenen toplantısının ardından yapılan açıklamada, Türkiye’nin stratejik yol haritasında öne çıkan konu başlıklarının “Gıda Arz Güvenliği, Biyogüvenlik, Siber Güvenlik, Tıbbi Cihaz, İlaç ve Aşı” konuları olduğu belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nun akademisyenler, özel sektör kuruluş temsilcileri ve ilgili kamu kurumu yetkililerinin de içinde bulunduğu 80 kişilik 5 farklı çalışma grubu ile aylardır yürüttüğü çalışmaların ardından, Türkiye’nin stratejik alanlardaki krizlere karşı izlemesi gereken politikalara dair belirlenen beş ana başlığın içinde pandemiyle birlikte öne çıkan ilaç ve aşı çalışmaları ile tıbbi cihaz konuları da yer aldı. Toplantının ardından yapılan açıklamada, “Türkiye, dünyada ortaya çıkabilecek yeni krizler için senaryolarını tamamladı ve bertaraf edebilmek için mücadele edilmesi gereken konuları belirledi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanı olduğu Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu, olası kriz senaryolarını ve bu krizlerden Türkiye’nin en az hasarla çıkması için gerekli yol haritaları ile politikaları hazırladı” denildi.
5 ÇALIŞMA GRUBU, 80 UZMAN İLE HEDEF “DIŞA BAĞIMLILIK SIFIRA İNECEK”
Akademisyenler, iş dünyası temsilcileri ve kamu yetkililerinden oluşan uzman ekipler tarafından hazırlanan ve her biri yüzlerce sayfadan oluşan çalışmaların, beş ana başlıkta toplandığı vurgulanan açıklamada, “Gıda Arz Güvenliği, Biyogüvenlik, Siber Güvenlik, Tıbbi Cihaz, İlaç ve Aşı” konularının öne çıktığı belirtilerek şu bilgiler verildi:
“İçinde bulunduğumuz yılın Nisan ayında başlayan çalışmaların amacı, Kovid-19 salgını da dikkate alınarak, gıda arz güvenliği, biyogüvenlik, siber güvenlik, tıbbi cihaz ile ilaç ve aşı alanlarında Türkiye’deki ihtiyaçları tespit etmek ve gerekli teknolojilerin geliştirilmesi yoluyla stratejik konularda dışa bağımlılığı sıfıra indirmektir. Bu amaçla Türkiye’deki yetkin akademisyenler, özel sektör kuruluş temsilcileri ve ilgili kamu kurumu yetkililerinin de içinde bulunduğu 80 kişilik 5 farklı çalışma grubu oluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişle birlikte, geçmişte bu alanlardaki tekil ihtiyaçlara odaklanan dağınık yapıdaki rol ve sorumluluklarda düzenlemeler yapılarak dağınıklığa son verilmesine yönelik iyileştirmeler de öneriler arasında yer aldı. Ayrıca, ulusal boyutta kurumlar arası koordinasyon, eşgüdüm, süreklilik ve takibinden sorumlu üst yapıların kurulması da öneriler arasında yer aldı.”
ÇALIŞMALARI SALGIN TETİKLESE DE ÇIKTILARI HER ALANDA ETKİLİ OLACAK
Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Başkan Vekili ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise bu çalışmalarla ilgili şunları söyledi: ‘’Dünyadaki ve ülkemizdeki durumu titizlikle inceleyerek, ülkemiz açısından tehdit ve fırsatları teker teker ortaya koyduk. Hem mevcut salgın durumunun etkilerine hem de uzun vadede dünyada ortaya çıkabilecek yeni kriz senaryolarının bertaraf edilebilmesine odaklandık. Salgın, tıbbi cihaz, ilaç ve aşı ile biyogüvenlik alanlarıyla doğrudan; gıda arz güvenliği ve siber güvenlik alanlarıyla da dolaylı olarak etkileşim halindedir. Bu alanların her birine ayrı ayrı odaklanarak kısa, orta ve uzun vadeli politika önerileri geliştirdik. Çalışmalarımızı Kovid-19 salgını tetiklemekle birlikte, çıktıları itibarıyla Kovid-19 ile sınırlı olmayan ve tüm teknoloji ve yenilik ekosistemini etkileyecek önerilerimiz bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın hedef gösterdiği yönde çok değerli akademisyenler, iş dünyasının temsilcileri ve kamu yetkilileri ile bu yılın Mayıs ayında başlattığımız çalışmalarımızı tamamladık. Çıktılarımız Sayın Cumhurbaşkanımızın makamına arz edilmiştir.’’
TARIM VE GIDADA TEKNOLOJİ TABANLI DİJİTAL UYGULAMALAR YAYGINLAŞACAK
Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nun belirlediği beş stratejik ana başlığın detayları hakkında ise şu bilgiler verildi:
“Gıda arz güvenliği alanı, Kurul tarafından tarladan sofraya tarım ve gıda alanlarının tamamını kapsayacak şekilde ele alınmıştır. Politika önerilerinin temel amacı, ülkemizin gıda arz güvenliğinin garanti altına alınması ve bu alanda ülkemizin Ar-Ge ve yenilikle küresel rekabetçiliğini artırmasıdır. Politika önerileri arasında tarım ve gıda alanında merkezi üst yapı mekanizmalarının oluşturulması, yerli ve milli üretim seferberliğinin başlatılması, tarımsal üretimin her aşamada desteklenerek üreticilerin rolünün ve karlılığının arttırılması, üretici ve tüketiciyi piyasa manipülasyonlarından koruyacak yapıların kurulması, ayrıca gıda güvenliği mekanizmalarının geliştirilmesi ön sıralarda bulunmaktadır. Tarım ve gıdada alanında Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin güçlendirilmesini vurgulayan Kurul, yerli ve milli tarım ve gıda sanayii makinaları üretilmesi, teknoloji tabanlı dijital uygulamaların yaygınlaştırılması yönünde önerilerde bulunmaktadır. Gerek kırsalda iş ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi, gerekse bu alandaki üniversite aşamasında öğrenci ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi yönünde teşvik edici öneriler bulunmaktadır. Tarım ve hayvancılıkta etkin ve verimli atık ve su yönetimi, lojistik altyapının güçlendirilmesi ve ülkemizin rekabetçi olduğu ürünlerde ihracatın artırılması yönündeki destekleyici tedbirler, Kurulun diğer politika önerileri arasında bulunmaktadır.”
BİYOGÜVENLİKTE YERLİ VE MİLLİ SEFERBERLİK
Biyogüvenlik alanının biyoemniyet, biyosavunma, biyorisk ve biyoterörizm gibi ilişkili kavramları da içerecek şekilde her türlü biyolojik tehdidin insan, hayvan, bitki, çevre ve biyoçeşitlilik üzerinde oluşturabileceği risklerin belirlenmesi, kontrolü ve engellenmesine yönelik tedbirleri ve düzenlemeleri içine alacak şekilde geniş bir kapsamda değerlendirildiği belirtilen Kurul açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Yerli ve milli biyogüvenlik teknolojileri yol haritası ve biyogüvenlik çözümleri seferberliğinin başlatılması yönünde önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca, biyogüvenlik alanında milli envanterin oluşturulması, milli altyapımızın güçlendirilmesi, milli biyogüvenlik müdahale sisteminin geliştirilmesini ve nitelikli insan kaynağının oluşturulması vurgulanarak bu yönde destekleyici önerilerde bulunulmuştur.”
“SİBER VATAN” KAPSAMINDA YERLİ SİBER GÜVENLİKÇİLER DESTEKLENECEK
Siber güvenlik alanının, ülkemizin bekası ve güvenliği açısından son derece kritik öneme sahip olduğu vurgulanan açıklamada bu konuyla ilgili belirlenen yol haritası ise şu şekilde özetlendi: “Kurul tarafından ‘Siber Vatan’ kapsamında, yerli ve milli siber güvenlik üreticilerinin desteklenmesi son derece önemli görülmüştür. Yerli ve milli ürünlerimize yabancı ürünler karşısında rekabet avantajı sağlayacak, firmalarımızın Ar-Ge ve teknolojik anlamda gelişmesine imkân verecek öneriler, çalışmada en ön sıralarda yer almaktadır. Bu kapsamda; siber güvenlik çalışmalarının ulusal boyutta kontrol ve takibinden sorumlu üst yapı mekanizmalarının oluşturulması, kamunun ihtiyaçlarında yerli ürünlerin kullanılmasının teşvik edilmesi, siber saldırılardan fazlasıyla etkilenen KOBİ’lere yönelik güvenlik servislerinin oluşturulması, siber risk poliçesi/sigortası uygulamasının hayata geçirilmesi, siber güvenlik alanına özgü yatırım ve finansman için millî kaynak ve iş modellerinin oluşturulması kritik önerilerden bazılarıdır.”
TIBBİ CİHAZ ÜRETİMİ İÇİN OTOMATİV SEKTÖRÜ DE TEŞVİK EDİLECEK
Tıbbi Cihaz alanında, yerli ve milli çözümler oluşturulmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Kurul kararlarında şu ifadeler dikkat çekti: “Bu çerçevede Kurul tarafından, Covid-19 süreci ve sonrası için ülkemizin kabiliyetlerinin artırılması hedeflenerek, yerli ve milli imkân ve kabiliyetlerimizin geliştirilmesi ve firmalarımızın bölgesel ve küresel anlamda rekabet edebilecek düzeye gelebilmesi için; yabancı ürünlerle rekabet avantajı sağlayacak, fiyat cazibesini artıracak öneriler önceliklendirilmiştir. Sektörde, alım garantisi sunan teşvik modellerinin yaygınlaştırılması, finansman olanak ve çeşitliliğinin artırılması, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin kurulması, elektronik, makine veya otomotiv sektörü firmalarının teknolojik kabiliyetlerinin tıbbi cihaz sektöründe de çift kullanımına yönelik teşviklerin verilmesi özellikle vurgulanmıştır. Yine virüs ve mikroorganizmalara yönelik kültür koleksiyonunun ve gen bankasının oluşturulması ile hücre hattının ve doku bankalarının yerli kaynaklar aracılığıyla oluşturulması ayrıca vurgulanmıştır.”
EN KRİTİK BAŞLIKLARDAN BİRİ: İLAÇ VE AŞI
“Milli ilaç ve aşı geliştirilmesine ve üretilmesine yönelik bir seferberliğin başlatılmasına ve bu amaçla; ulusal ilaç ve aşı geliştirme altyapısının güçlendirilmesinin sağlanmasına yönelik hususlar Kovid-19 süreci ile ülkemiz gündemindeki önemini her zamankinden daha fazla korumaktadır. Bu çerçevede Kurul tarafından pandemi süreci ve sonrası için ülkemizin yerli ve milli imkân ve kabiliyetlerinin arttırılmasına yönelik öneriler belirlenmiştir. Firmaların Ar-Ge ve yatırım boyutunda desteklenmesi, yeni finansman modellerinin geliştirilmesi, üretimde kullanılacak hammadde, makine ve teçhizatlarda millileşme adımlarının atılmasının gerekliliği, ilaç ve aşı geliştirilmesi sürecindeki faz çalışmaları ve klinik araştırmaları teşvik edici yöntem ve araçların geliştirilmesi ve nitelikli insan gücünün oluşturulması özellikle vurgulanmıştır. Ayrıca yeni aşı teknolojilerinin geliştirileceği ve Ar-Ge ihtiyaçlarının karşılanacağı, yüksek güvenlikli laboratuvarların ve merkezlerin kurulması önemle zikredilmektedir.”