Ürdün, Mescid-i Aksa’da ki ihlallerinden dolayı terörist İsrail’e nota verdi!.
Ürdün, Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerinden ötürü İsrail’e protesto notası verdi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail polisinin Mescid-i Aksa’nın duvarına hoparlör yerleştirmesi ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi görevlilerini gözaltına alması kınandı.
Açıklamada, protesto notası verilen İsrail’den, Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini sonlandırması ve Ürdün’ün, Kudüs’teki vakıflar üzerindeki vesayetine saygı duyması istendi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dayfullah el-Fayiz de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini kınayarak, bu davranışların sorumsuzca ve kabul edilemez olduğunu, tüm dünyadaki Müslümanların duygularını kışkırttığını belirtti.
İsrail’in yaptıklarıyla Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın statüsünü ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini kaydeden Fayiz, uluslararası toplumdan ihlallerine son vermesi için İsrail’e baskı yapmasını istedi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan açıklamada, İsrail polislerinin, 3 Eylül’de hoparlör takmak için Mescid-i Aksa’nın El-Esbat (Aslanlı) Kapısı tarafındaki minarenin açılmasını istediği ancak Vakıflar İdaresinin bunu reddettiği belirtilmişti.
İsrail polislerinin dün de minarenin kapısını açmaya çalıştığı ancak Aksa muhafızlarının izin vermediği kaydedilen açıklamada, bunun üzerinde bölgedeki diğer İsrail polisleriyle Mescid-i Aksa’nın avlusuna baskın düzenledikleri aktarılmıştı.
Açıklamada, İsrail polislerinin El-Esbat Kapısı yakınındaki Mescid-i Aksa’nın kuzey duvarına merdivenle çıkarak hoparlör ve elektronik cihaz yerleştirdiği ifade edilmişti.
Mescid-i Aksa ve Kudüs’teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Ürdün Kralı 2. Abdullah arasında Mart 2013’te imzalanan “Kudüs ve Kutsal Yerleri Koruma” anlaşması, Ürdün’e Mescid-i Aksa ve Kudüs’teki kutsal yerlerin vesayeti ve korunması hakkını vermişti.