Yılmaz Özdil’i ifşa eden gazeteciden yeni yazı! CHP’li Bodrum Belediyesi bu gaspa sessiz kalmış!.
Yılmaz Özdil’in kaçak villasının aylar öncesinden ortaya çıkardığını yazan Mustafa Gündoğ, CHP’li Bodrum Belediyesi’nin bu gaspa sessiz kaldığını yazdı. Ayrıca Gündoğ, “Madem yapı kaçak değil, o zaman neden imar affına başvurdunuz?” sorusunu Yılmaz Özdil’e yöneltti.
Bodrum Haber yazarı Mustafa Gündoğ, Yılmaz Özdil’in kaçak villasını ilk ortaya çıkaran kişi olduğu ortaya çıktı. Aylardır CHP’li Bodrum Belediyesi’nin Yılmaz Özdil‘in kaçak villasını görmezden geldiğini ifade eden Gündoğ, Sabah’ın olayı ulusal medyadan duyurmasının ardından CHP’li belediyenin apar topar denetim yaptığını belirtti. İkiyüzlülüğü ortaya çıkaran Gündoğ, Yılmaz Özdil’e seslenerek “Neden “İmar Barışı”na başvurup, 11.09.2018 tarih ve JJH1BT5K belge numaralı Yapı Kayıt Belgesi’sini aldınız?” ifadelerini kullandı.
İşte Mustafa Gündoğ’un “Yılmaz Özdil’in Attığı Tokat” başlıklı yazısı:
Dervişe sormuşlar; “Biz bir günah işledik, ne yapacağız?” diye, derviş: “Gören oldu mu?” demiş, “olmadı” cevabını alınca, “İnkar edin kurtulun.” demiş.
Birkaç gündür Yılmaz Özdil’in eşine ait yazlık evin konusu ülke gündeminde, “hakkında çıkan haberlere tokat gibi cevap” vereceği başlığıyla reklamı yapılan, sozcu.com.tr de Halkın Vicdanı adlı görsel programa katıldı.
Attığı tokat… İnkar et kurtul…
“Biz yaptırmadık O ev Orada zaten vardı, biz evi satın aldık, O evin imarı, ruhsatı, yapımı 10 yıllık ”
Sayın Yılmaz Özdil’in; “evi satın aldığımızda” diyerek söze başlaması, aslında ne aldığını bilmediği anlamına gelmektedir.
Satın aldığınız yer, bir ev değil ticari alana yapılmış, kullanım amacı ofis tir. İki ayrı ofis birleştirilerek ev haline getirilmiştir.
Sizin gibi bir gazeteci bu yanlışa nasıl düşmüştür? Ticari alanlarda geceleme yapılamaz, yani orada yaşayamazsınız. “Home Ofis”i biliyoruz ama, “Ofis Home”u sizden duyduk.
Ticari alanda ofis inşaatının başlaması ile, sizin satın almanız arasında 3 veya dört ay gibi bir süre bulunmakta. Var olan değil, inşaatı devam eden bir yer aldığınızı söylemeniz gerekirdi.
Evet; ruhsat 12 yıllık, imar planı 40 yıllık, lakin işe başlama tarihi 2017 yılı ocak ayıdır.
“Biz aldıktan sonra camı çerçeveyi değiştirdik, başka bir şey yapmadık”
Yapı ruhsatı, size yapıyı satan firmaya ait, fakat yapı kullanma izni eşinizin adına düzenlenmiştir. Eğer “bir şey yapmadık” diyorsanız, zamanın belediye yetkilileri size imara aykırı, yapı ruhsat ve eklerine uygun olmayan yapı kullanma izni vererek, torpil geçmiştir. Ve siz, hileli bir mal almışsınız anlamına gelir.
Siz hak hukuk adalet derken, kendiniz yasalara uygun olmayan, kaçak bir yapının sahibi olmuşsunuz.
İnkar edip kurtulmaya çalışmak yerine, “Evet yaptım, cezama da razıyım.” demeniz gerekirken haklı çıkmaya çalışmanız beyhude.
Aldığınız yapıda hiçbir kaçak imalat yapmadıysanız ;
Neden “İmar Barışı”na başvurup, 11.09.2018 tarih ve JJH1BT5K belge numaralı Yapı Kayıt Belgesi’sini aldınız?
Yemin etseniz başınız ağrımaz, ben yapmadım demekle haklısınız. Suç şahsidir, yapı eşinizin adına kayıtlıdır.
Google haritalarını incelediğimizde yapının kaçak yerlerinin bir kısmının, 2018 yılında yapıldığı bellidir. Şuan, elinizdeki yapı kayıt belgesi, yasal olarak geçersiz duruma düşmüştür.
Yani Sayın Özdil; mevcut yapınızın yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, ve yapı kayıt belgesi, yasalarımıza uygun değildir.
Siz istediğiniz kadar “Yasal haklarımı kullanmak için, Bodrum Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kararlarını bekliyorum.” deseniz de, konuştuğunuz saatten yaklaşık iki saat önce, Bodrum Belediyesi raporunuzu hazırlayıp, basına servis etti.
Ne demiş Bodrum Belediyesi;
Yapıda onaylı yapı ruhsatı eki, mimari proje dışında;
“Müştemilat (18,00 m²), Jeneratör odası (13,50 m²), Bahçe deposu (9,50 m²), Zemin terası altında ilave oda (81,00 m²) bulunmaktadır.” (yani; 122 m2 kaçak yapı yapılmış, dahası da var)
“Ayrıca teras üst örtü/pergola projedeki gösteriminden (ahşap mertekler) farklı olarak çelik konstrüksiyon üzeri ahşap kaplama (üzeri kiremit) şeklinde imal edilmiştir ve projeden farklı olarak binanın sağ ve sol cephesinde büyütülmüştür. (iskan sonrası)”
Burada Bodrum Belediyesi net özetlemiş, eşinizin adına alınan yapı kayıt belgesinden sonra kaçak yapı yaptığınızı doğrulamış.
Bodrum Belediyesi biraz lafı dolandırmış, konuyu yumuşatmış. Sizin yerinize başka birisi bunu yapmış olsaydı, “Kaçak yapı yakaladık” diye def çalıp oynarlardı, buna emin olun.
Kaçak yapı konusunda yağlama yaptığınız başkan, belediye olarak kaçak yapı yapıyor. Bunlar tarafımdan yazıldı, sırası geldiğinde yazılmaya devam edecek.
Parsel kaymasına Bodrum Belediyesi’nin verdiği yanıt ilginç, lafı geveleyip durmuş.
Size anlatayım, parselinizin altında bir yol var, bu yol zamanında tecavüzlü olarak açılmış, yan yana bulunan dört parsel bahçe duvarlarını örünce yol kapanmış. Siz rahat edin diye Belediye gelip yolu düzenlememiş, imar planının 1979 yılı haline dönüşmüş. Aslen; 1981 yılında değişiklik yapılan planda, parselinizin altında yol bulunmaktadır ancak yerinde yeller esiyor.
Denize sıfır mı, değil mi? Denize yirmi metre mesafedesiniz, başka parseller yok önünüzde, başka parsel var ancak bildiğim kadarıyla, yapı yapılmaya uygun değil.
İftira ve karalama kampanyası…
Sayın Özdil sizi tanımam, konuyu haber yapan hiçbir medya kuruluşunda tanıdığım yoktur. Ben bu konuyu gündeme alıp yazdığım tarih 4 Kasım 2019 dur.
Sabah Gazetesinden yazımla ilgili aradıklarında, yazıyı yayınlayıp yayınlayamayacaklarını ve konu hakkında söylemek istediğim bir şey olup olmadığı sordular. Noktası virgülüne kadar Sabah.com.tr haberi, doğruyu yansıtmaktadır.
Asıl merak ettiğim, altı ay önce bodrumhaber.com’daki yazıma ses çıkarmayan Bodrum Belediye Başkanı, yazı Sabah.com.tr de yayınlanınca, bir anda aşka gelip, apar topar denetleme yaptı. Yazılarımda bir çok kaçak yapılaşmayı gündem yaptım, bakanlık işin içine girince herkesten önce koşturan başkan, yazılarımda yer alan hiçbir kaçak yapılaşma hakkında görevini yapmamıştır.
Suçlu aramadım, kimseyi de günah keçisi yapmaya çalışmıyorum. Gerçek neyse ortaya çıkmalı. Lakin söylemeden geçemeyeceğim programda sayın Özdil’ e destek olan, yedi emin durumundaki zatın, toplum karşında hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Yılmaz Özdil, olayı siyasi boyuta çekmek ve bu zeminde tartışmak isteyebilir, ancak sahibi olduğu mülkle ilgili gerçekleri değiştirmez.
Benim yazımda hedef Yılmaz Özdil değildir. Haksız kazanç ve rant sağlanmasına yönelik uygulamalardır.
Sayın Özdil, sizinde söylediğiniz gibi…
“Deprem ülkesinde “imar affı” olur mu birader? Fay hattı sorun değildir Türkiye’de. Pay hattı sorundur, pay hattı!”
Vesselam…