3 bin 600 yıllık batıkta kazı
Antalya’nın batısında, Akdeniz açıklarında 4 ay önce bulunan ve dünyanın en eski batığı olan 3 bin 600 yıllık gemide kazı çalışmaları başladı.
Antalya’nın batısında, Akdeniz açıklarında 4 ay önce bulunan ve dünyanın en eski batığı olan 3 bin 600 yıllık gemide kazı çalışmaları başladı.
Antalya'nın batı kıyılarında Akdeniz açıklarında yaklaşık 4 ay önce tespit edilen ve M.Ö.15-16'ncı yüzyıla ait olduğu düşünülen, Tunç Çağı'na ait dünyanın en eski gemi batığında kazı çalışmaları başladı. Dünyanın en eski sualtı keşfi olarak adlandırılan batıktaki kazı çalışmaları, Uluslararası Sualtı Arkeoloji Enstitüsü, Teksas A&M Üniversitesi ve Oxford Üniversitesi'nden uzmanlar tarafından Akdeniz Üniversitesi öncülüğünde, Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında yapılıyor.
TAM NOKTASI SAKLANIYOR
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, bulunduğu nokta sır gibi gizlenen batıktaki kazı çalışmasını gerçekleştiren heyeti, teknelerinde ziyaret etti. Yetkililerden bilgi alan Vali Karaloğlu, batıktan çıkarılan tarihi eserleri de inceledi.
DÜNYANIN EN ESKİ GEMİ BATIĞI
3 bin 600 yıllık gemi batığını sualtının 'Göbeklitepesi' olarak nitelendirdiklerini belirten Vali Münir Karaloğlu, "Batık bulunduğunda yüzeysel araştırmalar neticesinde, dünyanın bilinen en eski ticari batığı olabileceğini söylemiştik ve o zaman daha kazı başlamamıştı. Artık elimizde kazıdan elde ettiğimiz eserler de var. Şimdi bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz" dedi.
ÖNCEKİ EN ESKİ BATIK DA ANTALYA'DA
Daha önce bilinen en eski ticari batığın da batı Antalya'da, Kaş Uluburun'da bulunduğunu hatırlatan Vali Karaloğlu, “Oranın kazısı tamamlandı. Şu anda oradan çıkan eserler, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Bu batığımız Uluburun'dakinden yaklaşık ikiyüzyıl daha eski bir ticari batık" diye konuştu.
3 TONA YAKIN BAKIR LEVHA
İlk tahminlere göre içinde yaklaşık 1,5 ton ingot bakır levhanın olduğunu belirten Vali Karaloğlu, “Ama bugün aldığımız haberlere göre bu rakamın kazılarla birlikte daha da büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Belki iki katına çıkabileceğini hocalarımız söylüyor" dedi.
KEMER'E SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ KURULUYOR
Antalya sahillerinde bulunan sualtı değerlerinin sergilenmesi için Kemer'de bir sualtı arkeoloji müzesi planlandığını da belirten Karaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kültür ve Turizm Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz, turizm işletmelerimiz ki sadece oteller değil bütün işletmeleri içine alacak şekilde imece usulüyle, işbirliğiyle inşallah en kısa zamanda bu kazılarla beraber eş zamanlı olarak müzemizi de inşa edip, Kemer Sualtı Arkeoloji Müzemizde sergilemek istiyoruz" diye konuştu.
OXFORD VE TEKSAS'TAN BİLİM İNSANLARI DA VAR
Oxford ve Teksas üniversitelerinden bilim insanlarının da kazılara katıldığını dile getiren Karaloğlu, yapılan çalışmaların, uluslararası bir işbirliğinin de göstergesi olduğunu söyledi. Vali Karaloğlu, "Bu bölge zaten medeniyetlerin ilk şekillendiği yer. Sualtı arkeolojisi bakımından da en zengin bölgedir. Dar bir alanda bile onlarca batığı bulmak mümkün. En eski iki batığın birbirine yakın bölgelerde bulunması bir tesadüf değil. Medeniyetin bu bölgeden dünyaya yayıldığının en büyük kanıtıdır. Bu yüzden bu bölgede yapılacak sualtı arkeoloji müzesinin insanlık tarihi bakımından da çok değerli olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
TARİHİ ESERLER ÇIKARTILIYOR
Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hakan Öniz ise Kültür Bakanlığı'nın izinleriyle Akdeniz kıyılarında yürüttükleri arkeolojik sualtı araştırmaları sırasında M.Ö. 15 ya da 16'ncı yüzyıla tarihlenen batıktan önemli eserler çıktığını söyledi. Genç Tunç Çağı'nın dünyada uluslararası ticaretin başladığı dönem olduğuna dikkat çeken Oxford Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Bölümü'nden Dr. Linda Hulin ise şöyle dedi:
"Suriye- Mısır arasındaki ticareti gösteren yazılı kaynaklar ve yine Kaş yakınlarında bulunmuş Uluburun batığı, bu uluslararası ticaretin kanıtları arasında yer alıyor. Bize dönemin ekonomik sistemini de gösteriyor. Aynı zamanda Genç Tunç Çağı'nda büyük imparatorlar arasındaki ilişkileri gösteren en erken batık olması itibarıyla bu batık son derece önemli. Tabi aynı zamanda bakır ticaretini de göstermekte. Bakır olmadan büyük sarayların inşaatlarını gerçekleştirmek ve silah imal etmeniz o dönemde mümkün değildi. Bu batığı dünyanın en erken ticaret gemisi batığı olarak nitelendirebiliriz" diye konuştu.
KÜLTÜREL MİRASA ÇOK BÜYÜK KATKI
Ziyarete katılan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ise deniz altındaki bulguyla dünyanın en eski ticari batığına sahip olmanın kültürel mirasa son derece önemli bir katkı sunduğunu söyledi. Başkan Ayık, "Biz otelciler olarak, bölgedeki yatırımcılar olarak tabii ki böyle bir şeye duyarsız kalmamamız mümkün değil. Bizim kültürel mirasımıza katkıları, tüm insanlıkla paylaşılması da son derece önemli. Bu yüzden bu batıktan çıkan eserlerin sunulacağı, insanlarla buluşturulacağı önemli bir yatırımı da Kemer'de gerçekleştirmek istiyoruz. Dünyanın belki de en önemli su altı müzelerinden bir tanesi olacak. Bunun inşasında da bölgedeki yatırımcılar olarak taşın altına elimizi sokacağız" dedi.
AHTAPOT SÜRPRİZİ
Ziyarette kazı çalışmalarında çekilen görüntüleri Vali Karaloğlu ile paylaşan Doç Dr. Hakan Öniz, yaptıkları kazıda sualtında yaşayan birçok canlı türünün onlara eşlik ettiğini belirtti. Görüntülerde bir ahtapotun, kazı çalışması yapan arkeloğun hemen yanı başında durduğu görülüyor.