6 bin Uğurlu öğretmen yeni döneme hazır
Uğur Okulları’nın yeni eğitim-öğretim döneminde uygulayacağı programların görüşüldüğü eğitimler devam ediyor. Son olarak Doğu Akdeniz Bölge Öğretmenler Toplantısı’nın gerçekleştirildiği Mersin Kampüsü’nde konuşan Genel Müdür Nevzat Kulaberoğlu, “26 branşta 6 bin öğretmenimize, yıl boyunca öğrencilerimize uygulayacak oldukları programlar, dersler, etkinlikler, projelerle ilgili eğitimleri veriyoruz. Bu şekilde çocuklarımızın akademik, bireysel ve sosyal gelişimini en üst düzeye çıkartıyoruz” dedi.
Uğur Okulları’nın yeni eğitim-öğretim döneminde uygulayacağı programların görüşüldüğü eğitimler devam ediyor. Son olarak Doğu Akdeniz Bölge Öğretmenler Toplantısı’nın gerçekleştirildiği Mersin Kampüsü’nde konuşan Genel Müdür Nevzat Kulaberoğlu, “26 branşta 6 bin öğretmenimize, yıl boyunca öğrencilerimize uygulayacak oldukları programlar, dersler, etkinlikler, projelerle ilgili eğitimleri veriyoruz. Bu şekilde çocuklarımızın akademik, bireysel ve sosyal gelişimini en üst düzeye çıkartıyoruz” dedi.
Akademik kadrosunun bireysel ve mesleki gelişimine önem veren Uğur Okulları’nın Türkiye’nin 8 farklı bölgesinde 6 bin öğretmenine yönelik gerçekleştirdiği eğitimler devam ediyor. Uğur Okulları'nın yeni eğitim-öğretim döneminde uygulayacağı programların görüşüldüğü eğitimlerin Doğu Akdeniz Bölge Öğretmenler Toplantısı, Mersin Kampüsü'nde Genel Müdür Nevzat Kulaberoğlu, Genel Müdür Yardımcıları Nil Çiçek, Adil Kurt ve 5 ilden 200 öğretmenin katılımı ile gerçekleştirildi. 'Geleceğin Uğurlu Eğitimi' başlıklı bir konuşma yapan Kulaberoğlu, bu toplantıların Türkiye genelindeki okullardaki öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi amacı ile düzenlendiğini söyledi.
6 BİN ÖĞRETMENE EĞİTİM VERİYORLAR
Toplantı sonrası basın mensuplarına özel demeç veren Kulaberoğlu, Uğur Okulları’nın öğretmen eğitimlerini ve eğitim felsefesini anlattı. Bir okulun başarısının o sınıftaki öğretmenin başarısıyla doğru orantılı olduğunu vurgulayan Kulaberoğlu, “26 branşta 6 bin öğretmenimize, ülkemizdeki okullarımızı 8 bölgeye ayırıp, Temmuz ve Ağustos ayı içerisinde okullarımızdaki yıl boyunca öğrencilerimizle uygulayacak oldukları programlar, dersler, etkinlikler, projelerle ilgili eğitimleri veriyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizle, akademik gücümüz olan Bahçeşehir Üniversitesi’nin akademisyenleri de bir araya gelerek eğitimdeki yeni gelişmeleri, eğitim öğretim süreçleriyle, planlamalarıyla, yeniliklerle ilgili bütün akademik çalışmaları öğretmenlerimize aktarıyor. Bu şekilde okullarımızın başarısını, bize emanet edilen çocuklarımızın akademik, bireysel ve sosyal gelişimini en üst düzeye çıkartıyoruz” dedi.
“YENİ YAZILIM İLE ÖĞRENCİ HEDEFE ULAŞMAK İÇİN YAPMASI GEREKENLERİ BİLİYOR”
Bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayabilen öğrenciler yetiştirmeyi hedeflediklerini dile getiren Kulaberoğlu, “Eğitimde teknolojiyi verimli bir biçimde kullanıyoruz. Bu kapsamda 'Metodbox' denilen dijital eğitim platformunu kullanıma sunduk. Bu platform bizim yazılım ekibimiz tarafından geliştirildi. Öğrencimizin hedefini belirlemesi ve bu hedefe ulaşması için yapması gereken her şeyi zaman içerisinde takip ediyor, öğretmenin, velinin kullanımına sunuyor. Sadece sınavlara hazırlık değil, STEM, kodlama ve robotik eğitimin dünyada geleceğin teknolojik okur-yazarı insanlarını geliştirmek için gerekli olan eğitimleri okul öncesinden başlayarak programlıyor, müfredatını oluşturuyor ve uygulamasını yapıyoruz” diye konuştu.
Yabancı dil eğitimi konusunda da Bahçeşehir Üniversitesi ve bu alanda kendisini kanıtlamış eğitim kurumları ile işbirliği yaptıklarını belirten Kulaberoğlu, dil eğitimini öğrencinin daha iyi konuşup anlayabilmesini sağlayan 'CLIL' (content and language integrated learning) yaklaşımı ile verdiklerini kaydetti.
“DÜNYA VATANDAŞI ARTIK 5 DİL ÖĞRENMELİ”
İyi bir dünya vatandaşının anadil, yabancı dil, teknolojik okur-yazarlık ve insanlık dilini çok iyi bilmesi gerektiğinin altını çizen Kulaberoğlu, şöyle devam etti:
“Her bir öğrencimizin Türkçe'yi çok işi konuşabilmesi, iyi bir okuyucu olması, okuduğunu anlaması ve iyi yorumlaması, yorumladığını yazılı ve sözlü olarak iyi ifade edebilmesi gerekiyor. İkinci dil ise yabancı dil eğitimi. Üçüncü dil olan bilimin ve doğanın dili matematiği çok iyi öğretmemiz gerekiyor. Maalesef matematik eğitiminde de dünyada çok alt sıralarda yer alıyoruz ama biz matematik eğitimimizi çocuklarımızı korkutarak ya da nefret ettirerek değil, matematiğin yaşamımızda, doğamızda ve gerek sosyal hayatımızda gerekse beşeri hayatımızdaki yerini anlatarak, sadece formüllerden ibaret olmadığını, hayatın ve doğanın bir dili olduğunu anlatmak üzere kurguluyoruz. Dördüncüsü, çocuklarımızın teknolojik okur-yazar olmaları gerekiyor. STEM, kodlama, robotik eğitimi almış, teknolojinin ne için, nerede ve nasıl üretilip tüketildiğini, üretim ve tüketimde nelerin yapılması gerektiğini bilen bilinçli tüketiciler olması gerektiğini öğretiyoruz. Bazılarına da teknoloji üretebilen bireyler olmasını sağlamak üzere eğitimlerimizi veriyoruz. Beşinci dil de, buna 'insanlık dili' diyorum ben. 'İnsanlık dili' dediğimiz zaman, çocuklarımızın sorumluluk sahibi, iyi insan olma, empatik düşünebilen, risk alabilen, analitik düşünebilen, farklılıklara saygı gösterebilen ve ben bunlara 'insanlık dilinin aksanı' diyorum. Çok farklı aksanları var insanlık dilinin. İyi insan olmanın gerektirdiği tüm meziyetleri kazandırmamız gerekiyor. Bunların bazıları yerel olarak Anadolu’nun güzel meziyetleri, bazıları da evrensel olarak bütün dünyada benimsenmiş ve çocuklarımız tarafından edinilmiş olması gereken meziyetler.”
Uğur Okulları'nda eğitim gören çocukların spor ve sanat alanlarında da yetkin olmaları gerektiğini vurgulayan Kulaberoğlu, “Geleceğe bu şekilde bakıyoruz, öğrencilerimizi bu alanda çok iyi yetiştirmek istiyoruz. MEB tarafından yayınlanan 2023 Vizyon Belgesi’ne baktığımız zaman bu vizyon belgesinde kurum olarak bizim geliştirmiş olduğumuz ya da projeksiyonunu koymuş olduğumuz bir sürü eleman ve konunun olduğunu görmek bizleri ayrıca mutlu ediyor” ifadesini kullandı.