AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK’TEN AB’YE BOMBA GİBİ SÖZLER!. “RÜŞVET SİYASETİNE KARŞIYIZ!”
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, MYK sonrası yaptığı açıklamada, AB‘nin mülteci politikasına ilişkin eleştirilerde bulundu. Çözümün güvenli bölgenin kurulması olduğuna dikkati çeken Ömer Çelik, ”AB’nin rüşvet siyasetine kapalıyız” ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü, Cemal Kaşıkçı cinayetinin 1. yılı dolayısıyla da bir açıklama yaparak, “Herkes çıkar hesaplarıyla yan çizmeye çalışırken, Türkiye adaletin tahakkuku için ilkeli süreç yürüttü.” dedi..
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Genel Merkezi’nde basına kapalı yapılan toplantı devam ederken Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu. Sözcü Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
”Diyarbakır‘da evlatları için nöbet tutan ailelerin vicdani isyanı dünyanın her yerinden duyuluyor. Cumhurbaşkanımız ile ABD‘ye yaptığımız ziyaret esnasında, bu isyanın yakından takip edildiğini gördük. Dünyanın her tarafından duyulmuş ve sahiplenilmiş gözüküyor. Yüreğimiz her zaman annelerle.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD temasları
Cumhurbaşkanımızın New York ziyaretinde kapsamlı temasları oldu. Oradaki liderlerin konuşmalarını izliyoruz. Herkes açısından belli parçalara değinirken, dünyadaki küresel gidişat anlamında hiçbir ayrıntıyı atlayamayan konuşma sadece Cumhurbaşkanımız tarafından gerçekleştirilmiştir.
Her türlü prensibin aşıldığı bir dünya ile karşı karşıyayız. Dünyanın temel problemlerinde sesi duyulmayanların sesi olmak için önemli konular içeriyordu.. Nefret söylemi ile mücadele, önümüzdeki günlerin en önemli konularından biri olacak. Temaslarla ilgili bir tanesini öne çıkarıp, bir takım yorumlar görüyorum. Cumhurbaşkanımız farklı kimliklerle görüşmeler gerçekleştirmiştir.
Yabancı öğrenciler ve Türk öğrencilerin sorularına cevap vererek, onların gelecek idealleri üzerine çok güzel bir sohbet gerçekleştirdiler. Amerika ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için yapılan görüşmeler var.
Cemal Kaşıkçı cinayeti
Yıl dönümünde Cemal Kaşıkçı’nın ölümüne karşı dünyanın gösterdiği bir sessizlik var. Cumhurbaşkanımız ‘Bu cinayetin aydınlatılması için elimden gelen tüm çabayı göstereceğim’ demişti. Türkiye vicdan ve ahlak anlamında son derece ilkeli bir süreç yürütmüştür. En son BM konuşmasında da bu konuya değinmiştir.
Yürütülen soruşturmanın hukuk prensiplerine uygun olduğu söylenemez. Kasten öldürüldüğü, üst düzey kişilerin soruşturulması için önemli kanıtlar olduğu söylenmişti. Suudi Arabistan‘daki soruşturma tamamen yetersizdi. Herkes çıkar hesaplarıyla yan çizmeye çalışırken, Türkiye adaletin tahakkuku için ilkeli süreç yürüttü.
Türkiye bu soruşturmaya en güçlü katkıyı verdi. Bu meseleye sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bu katliam ülkemizde gerçekleştirildiği için ülkemize karşı da bir saygısızlıktır. Birileri bunu Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ikili mesele haline getirmeye çalışıyor. Bu kesinlikle söz konusu değildir, Kral ve tabii ki Suudi Arabistan halkı tartışmaların dışındadır
Suudi Arabistan dost ve müttefik bir ülkedir. Ama devletin içine yuvalanmış bu çetenin ortaya çıkarılması önemlidir. Süreç şeffaf yürütüldü. Duruşmalar kapalı kapılar ardında yapıldı.
Şu ana kadar Suudi Arabistan çağrılarımıza yeterli cevabı vermemiştir. Bu katliamı yapanlar kimlerdir? BM tarafından yürütülen soruşturmayı destekliyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet diliyoruz.
AB’nin mülteci politikası
Avrupa’dan pek çok açıklama geldi. AB, göçmen ve mülteci meselesini yönetmek konusunda sınıfta kalmıştır. Mülteci çocuklarına eğitim verilmemesi bu çocukların terör örgütlerine katılması gibi çok vahim sonuçlar doğuruyor. Bu yükü sonsuza kadar çekmek durumunda değiliz.
Güvenli bölge konusu
Burada Herkesin elini taşın altına sokması gerekir. Olayın başlangıcından itibaren, oradaki demokratik yapıyı değiştiren unsurlar, DEAŞ saldırıları, rejimin saldırıları, YPG / PYD‘nin saldırılarıdır.
AB’deki bazı odaklar, Türkiye’nin demografik yapıyı değiştirmek istediği yaklaşımına giriyorlar. Bu baştan aşağı yalandır.” Türkiye’nin oradaki demokratik yapıyı değiştirmek istediğin söylemek gerçekçi değildir.
AB’nin rüşvet siyasetine kapalıyız
Güvenli bölge, herkes hangi bölgede oturuyorsa asıl sahiplerine teslim edilmesi en önemli konudur. Mali yardımın artırılması Türkiye’ye yaptıkları jest değildir. Türkiye’ye verdikleri sözü tutmaları gerekir. Türkiye herhangi bir ülkenin insan deposu değildir.
Avrupa Birliği yerine getirmediği insani ve siyasi açığı, Türkiye’ye daha çok para teklif ederek gidermeye çalışıyor. AB’nin rüşvet siyasetine kapalıyız
CHP’nin Suriye konferansı
CHP biliyorsunuz bir Suriye konferansı yaptı. Orta Doğu sorunlarını orta doğu çözsün gibi bir anlayışından çıkmaları sevindiricidir. Zaten yapılan işleri yeniden yapılmalı olarak ortaya koymuşlar. Yine diplomasiyi daha çok kullanmalıyız diyorlar. Konuyu takip mi etmiyorlar, nasıl bir zihin yapısı içindeler anlamakta zorlanıyoruz. Güvenli Bölge‘ye ‘soykırım koridoru’ diyen birisinin konferansa davet edilmesi ibretlik bir durumdur
Deprem Toplantısı polemiği
Çelik, İstanbul’daki deprem toplantısı hakkında “Her kesim davet ediliyor. İş üretmek yerine kişisel konularla gündeme gelenlerin bu süreçte fayda üretmeleri beklenmiyor.” şeklinde konuştu.