Abdullah Gül’ü ortaya sürmek için Ekrem İmamoğlu’nun bunu yapmasını bekliyorlar!.
Sabah yazarı Engin Ardıç, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olacağı iddia edilen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
Sabah yazarı Engin Ardıç, yeni parti çalışmalarında ismi geçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü köşesine taşıdı.
İşte Engin Ardıç’ın Hayrunnisa Partisi başlıklı yazısı:
Acaba muhalefeti Abdullah Gül’ün çatı adaylığına yatırabilmek için en büyük rakipleri İmamoğlu’nun biraz daha yıpranmasını, örneğin iki tatile daha çıkmasını mı bekliyorlar? İmamoğlu onlara elbette bu kozu verecektir, çünkü “aklını başına toplamak” onun fıtratında yoktur.
***
Bu parti, daha kurulmadan, “asla iktidara aday olamaz” damgasını alnına yedi.
“Sırf Tayyip Erdoğan’dan oy tırtıklayarak ona zarar vermek” amacına sahip olduğu da çok belli oldu.
En büyük umutlarının “kazanmak” değil “kaybettirmek” olabileceği ortaya çıktı.
Ama bu da bir kumar… 2023’te kaybettiremezlerse 2028’e kadar ayakta kalırlar mı?
Bu durumda o partiyi kursan ne olur, kurmasan ne olur?
Dış destekleri çok güçlüymüş…
Bu parti, Amerikancı parti olacak, tarihe öyle geçecek.
Ama iş Amerika’nın ve IMF’nin vereceği kararla bitmiyor. (Acaba NATO’nun Ankara Büyükelçisi Sayın Ünal Çeviköz bu konuda ne düşünüyor?)
CIA’nın yan kuruluşu Rand Corporation’un raporunda özlemi duyulan “yaşayabilir bir muhalefet liderinin” Kılıçdaroğlu, Akşener ya da Karamollaoğlu olamayacağı biliniyordu, İmamoğlu olmayacağı da artık yavaş yavaş anlaşılıyor…
CIA, Erdoğan’ı iktidardan “söküp atmak” istiyormuş, kendi deyimleriyle.
Abdullah Gül müdür o söküp atacak, “yaşayabilir” lider?
Ama lider dediğin kaçak güreşmez, sütre gerisinde yatmaz ki, kendini öne atar…
Abdullah Bey gene yok ortalıkta.
Hiçbir zaman da çıkmayacak.
Öte yandan öğrendiğimize göre Hayrünnisa Gül, şu bir türlü kurulup da kurulamayan “mahut” partinin kurucuları arasında yer almak istiyormuş… Bunu mutlaka istiyormuş…
Kocasından daha cesur görünüyor.
Onu cumhurbaşkanı adayı yapsınlar.
Hem de kadın aday işte, çağdaşlık mağdaşlık… Tansu Çiller bütün basın soytarılarını öyle tava getirmemiş miydi?
Fıkrayla değilse bile, gerçek bir espriyle bitirelim.
Clinton döneminde, doksanlı yıllarda Amerika’da yemekli bir toplantı… Sunucu diyor ki:
“Bayanlar baylar… Şimdi huzurlarınızda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ve… kocası!”