Site Rengi

HABER ÖZETİ
37 ilin emniyet müdürü değişti, 22 ilin emniyet müdürü merkeze çekildi..
24 saat içinde 5 ülkeyi vuran Kahpe İsrail’den yeni saldırı!.
Türkiye zorunlu maske dönemine geri mi dönüyor?.
HAMAS Katar’daki İsrail saldırısından MİT sayesinde kurtulduklarını açıkladı!.
İsrailli gazeteciden küstah tehdit: Bugün Katar yarın Türkiye!.
Bankalar borçlu müşterilerini varlık yönetimlerine satmaya başladı!.
Trump’un Katar saldırısından haberi yokmuş!. Yersen!.
iPhone 17 modellerinin Türkiye fiyatları belli oldu…
Ekrem acilen Özgür’ü cezaevine çağırdı!.
Yine Türkiye’yi İngilizler üzerinden tehdit etti!.
Canan Kaftancıoğlu’ndan Tarık Toros’a salvador: ULAN FETÖ’CÜ YAVŞAK!.
Trump iti Gazze’deki katliam planını damadına devretti!.
Hükumetten esnafa bir vergi darbesi daha!.
Yurtdışı çıkış harcını %50 zam!.
Ütücüsünü bile Hacca götürmüş!.
Demokratlardan Trump’ın Epstenie mektubunu deşifre eden hamle!.
Kılıçdaroğlu’nun avukatından olay gönderme!.
Gürsel Tekin CHP il binasına çevik kuvvet eşliğinde girdi!.
CHP’li Mahmut Tanal polise parmak sallayarak tehditler savurdu!.
Fenerbahçe’nin yeni hocası belli oldu..
İzmir’de polis merkezine silahlı saldırı!. 2 polis şehit oldu!.
Gürsel Tekin CHP il binasına gitmekten vazgeçti!.
Gürsel Tekin’den hodri meydan: Beni İl Binasına Sokmayacak Babayiğit Karşıma Çıksın!.
İçişleri Bakanlığı’ndan sokakları terörize etmeye kalkan CHP’lilere sert uyarı!.
Valilikten sokakları karıştırmaya kalkan CHP’ye miting ve eylem yasağı!.
Gözaltına alınan Antalya Emniyet Müdürü tutuklandı!.
Antalya emniyet müdürü ile Böcek ailesinin baş döndüren rüşvet trafiği!.
Balıkesir’de 4,9’luk deprem!.
Yolcu uçaklarında zorunlu su ikramı dönemi başlıyor..
Çoban krizi büyümeye devam ediyor!. 130 bin lira maaşa bulunamıyor!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Alman jeoloji profesörü Heidbach: “Türkiye’de mükemmel bir organizasyon var!.”

Alman jeoloji profesörü Heidbach: “Türkiye’de mükemmel bir organizasyon var!.”
15.02.2023
A+
A-

Türkiye’de afet korumayla ilgili çok şey yapan mükemmel bir organizasyonun olduğunu belirten ‘Almanya Jeoloji Araştırmaları Enstitüsünden Prof. Dr. Oliver Heidbach, ‘Merkezi Ankara’da olan AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) bu. Burada kabahatli aranamayacağı kanısındayım’ dedi.

Heidbach, AA muhabirine “asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Depremde en büyük sorunun ne zaman meydana geleceğinin tahmin edilememesi olduğuna, kasırga gibi afetlerde ölçüm aletleriyle, uçaklarla ve uydu aracılığıyla veri toplanabileceğine işaret eden Heidbach, “Bir deprem 10 kilometre, 8 kilometre derinlikte meydana geliyor. Oraya inemeyiz; hem çok tehlikeli hem çok masraflı. Ayrıca depremi tetikleyebileceğimiz için fayı delemeyiz. Bu yüzden objemizi hiç gözlemleyemeyiz. Faya koyacağımız herhangi bir fiziksel ölçüm aletimiz yok. Bu nedenle bir tahminde bulunamayız.” dedi.

Heidbach, 500 yıl önce aynı bölgede meydana gelen depremlerin o zamanlar çok daha küçük olan kasabaları vurduğunu belirterek “Gaziantep’in şu anda 2 milyondan fazla nüfusu var. Nüfus, 500 yıl önce önemli ölçüde azdı, belki 50 bin. Bu, yüzlerce yıl önce aynı büyüklükte bir depremin, binaların çok küçük olması nedeniyle önemli ölçüde daha az hasara neden olacağı veya hiç hasara yol açmayacağı anlamına geliyor. Belki tek katlı ya da iki katlı binalar vardı. O dönemde tipik yapı muhtemelen böyleydi ve elbette bölgede daha az insan yaşıyordu.” diye konuştu.

Depremin yıkıcılığının artmasında, dünya genelinde nüfus artışının etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Heidbach, “Büyük şehirlerde giderek daha fazla insan yaşıyor. Aynı (büyük) depremler, önemli ölçüde daha büyük şehirleri vuruyor. (Kahramanmaraş merkezli depremler) Trajik olan nokta, şehrin nispeten merkez üssüne yakın olmasıdır. Örneğin suya bir taş atıldığında, taşın yaptığı dalganın en büyüğünün, yakınında olduğunu görebilirsiniz. Sonra mesafe arttıkça dalga daha da küçülür. 25 kilometre çok yakın.” değerlendirmesinde bulundu.

Heibach, “Felaketler geliyor. Doğayı etkileyemeyiz. Depremleri durduramayız, kasırgaları durduramayız. Yüzey sızdırmazlığını farklı şekilde yaparak sel felaketlerini biraz değiştirebiliriz. Deprem konusunda bir şey yapamayız. Depremler gelecek. Biz onları engelleyemeyiz. Yapabileceğimiz tek şey, daha uzağa yerleşmek veya binaları yıkılmayacak şekilde inşa etmek.” ifadelerini kullandı.

– “TÜRKİYE’DE AFET KORUMAYLA İLGİLİ ÇOK ŞEY YAPAN MÜKEMMEL BİR ORGANİZASYON VAR”

Oliver Heidbach, Japonya ve Meksika’daki erken uyarı sistemlerine atıfta bulunarak buralarda bilginin, depremden en az 20 saniye önce hızlı şekilde şehre ulaştığını anlattı ve “Kaskınızı takıp masanın altına sığınmak için 20-30 belki 60 saniyeniz var. Japonların her yıl tatbikatlarda yaptığı budur.” dedi.

Ancak Heidbach, bu sistemin Türkiye’de mümkün olmadığını kaydetti.

Türkiye’deki meslektaşları arasında depremleri öngörenlerin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Oliver Heidbach, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asıl mesele bunun nasıl üstesinden geleceğimizdir. Buradan daha fazla şey öğrenebiliriz. Bu yüzden afetle başa çıkma, ilk yardım sağlama konusunda muhtemelen daha fazla şey öğrenebiliriz. Bu, daha iyi hazırlanmamız gereken şeydir. Görüntüler de ortaya koydu, bu iyi işledi. Uluslararası yardım da. Türkiye’de afet koruma ile ilgili çok şey yapan mükemmel bir organizasyon var çünkü bunun geleceği biliniyor. Merkezi Ankara’da olan AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) bu. Burada kabahatli aranamayacağı kanısındayım.”

Türkiye’de depremlerden etkilenen birçok bölgenin bulunduğuna işaret eden Heidbach, “Batıya doğru Antalya’dan İzmir’e kadar kıyı boyunca, sonra İstanbul’da büyük bir sismik boşluk. Bütün Kuzey Anadolu fayı, ardından bilinen Güney Anadolu’daki yapılar. Deprem her 200 yılda bir geliyorsa bu 200 yıl boyunca meydana gelecek bir olay için her şeyin önünü almak zordur.” diye konuştu.

Heidbach, deprem bölgelerinde depreme dayanıklı binaların yapılması gerektiğini vurgulayarak depremlerde çok sayıda binanın yıkıldığını, öte yandan Türkiye’de doğru inşaat yapanların da bulunduğu söyledi.

Oliver Heidbach ayrıca bölgenin uzun tarihinde her zaman doğru inşaat tekniklerinin uygulanmamış olabileceğini belirterek “Bu, aynı zamanda bir ekonomi meselesidir; ne kadar para var, binalar ne kadar eski? Eski binaları yıkıp yenilerini yapmak fiilen mümkün olmayabilir.” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.