Site Rengi

HABER ÖZETİ
Öğrencilerin kabusu olan integral konusu müfredattan çıkarıldı!.
Türkiye faiz belasına bulaştıkça gavur övgüler yağdırmaya devam ediyor!.
Kahpe ABD’den demokrasi dersi!. Filistin protestocuları için keskin nişancılar yerleştirdiler!.
İstiklâl Bombacısı kahpeyi asmayıp ömür boyu besleyeceğiz!.
CHP ile Saadet Partisi arasında “Seçimler Bitti, Milletvekilimi Geri Yolla” görüşmesi!.
Kamu da talanın boyutu ortaya çıktı!. 500 makam aracı satışta!.
Yurt genelinde çöl tozu etkisi sürüyor!. Meteoroloji’den 35 ile sarı kodlu uyarı!.
ABD’nin İsrail’i protesto eden öğrencilere uyguladığı şiddet dünya basınında!.
Arapça soruya tercüme isteyen Ali Erbaş’ın Fransızca hutbesi de olay oldu!.
SGK’dan annelere 325 euro bakıcı desteği…
Yeni eğitim müfredatı yarın açıklanıyor…
Diyarbakır Barosu petrol arama çalışmalarının iptali için dava açtı…
AK Partili Mücahit Birinci’den Arapça bilmeyen Ali Erbaş’a istifa çağrısı!.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda vatandaş resmen kazıklanıyor!.
Yeniden Refah Partisi’nden Yeni Anayasa açıklaması…
Dilan ve Engin Polat çiftinin aylık gelirleri sadece 200 bin liracıkmış!.
Paşinyan’dan ezber bozan Ermeni Soykırımı çıkışı!.
Merkez Bankası faizi yüzde 50’de sabit bıraktı…
Atı alan Üsküdar’ı geçti, devlet daha yeni fiyat denetimine başladı!.
Mustafa Varank’tan Deniz Zeyrek’e Hodri Meydan!. 2 GÜN GEÇTİ, HAYSİYETİN VARSA AÇIKLA!.
Muhalefeti şaşırtan anket!.
Mehmet Ali Yılmaz’ın ölüm nedeni belli oldu…
Tavuk eti fiyatları son 5 ayda yüzde 200 zamlandı!.
Afrika’dan gelen çöl tozu tüm ülkeyi etkisi altına aldı!.
Meral Akşener’i evine gönderecek kurultay için zaman yaklaşıyor!.
ABD Başkanı Biden TikTok’u resmen yasaklayan imzayı attı!.
TFF’den çok konuşulacak karar!. Hakemler Özelleştiriliyor!.
Fahiş fiyat vurgununa son!. Ambalajlara fiyat etiketi zorunluluğu geliyor!.
CHP’li Başkan Cumhurbaşkanı danışmanı Oktay Saral’ı rezil rüsva etti!.
Süresiz Nafaka zulmünü bitirecek emsal karar!.
DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62

“Arakanlı Müslümanlar, Bhasan Char Adası’na zorla gönderildi”

“Arakanlı Müslümanlar, Bhasan Char Adası’na zorla gönderildi”
31.12.2020
A+
A-

Özgür Rohingya Koalisyonu Kurucu Ortağı aktivist Nay San Lwin, Arakanlı Müslüman mültecilerin çoğunun Cox’s Bazar bölgesindeki kamplardan, sel ve kasırgalara karşı savunmasız olduğu bilinen Bhasan Char Adası’na gönüllü gitmediğini belirtti.

Avrupa’daki Arakanlı Müslümanları destekleyen Özgür Rohingya Koalisyonu Kurucu Ortağı aktivist Nay San Lwin, 28 Aralık’ta 1804 Arakanlı Müslüman mültecinin daha Bangladeş donanmasına ait 7 gemiyle Cox’s Bazar bölgesindeki kamplardan Bhasan Char Adası’na gönderilmesini AA muhabirine değerlendirdi.

Lwin, mültecilerin gönderildiği adadaki koşulların Cox’s Bazar bölgesindeki kamplara göre daha iyi olduğunu belirtti.

Kamplara kıyasla daha iyi koşullarda yaşamak isteyen az sayıda mültecinin adaya gönüllü gittiğini belirten Lwin, “Sahadan aldığımız rapora göre, çoğu oraya gönüllü olarak gitmedi. Bir anda listede kendi isimlerini gördüler ve bu yer değiştirmeyi reddedemediler. Kamp otoritesi tarafından ikna edildiler ve oraya gittiler. Çoğu, oraya gitmek zorunda olduğu bilgisine sahip değildi.” dedi.

thumbs_b_c_2c561209c9f5998efdf99c59d037cb81

“Gazetecilerin önceki mültecilerle görüşmelerine izin verilmedi”

Lwin, hükümet tarafından “kimsenin adaya gitmeye zorlanmayacağı” yönünde açıklamalar yapıldığını ancak sahadaki gerçeğin bunun aksini gösterdiğini belirtti.

Bhasan Char Adası’na yerleştirilen ikinci Arakanlı mülteci grubuyla bir grup gazetecinin de adayı ziyaret etmesine izin verildiğini kaydeden Lwin, “Dün 1804 kişi Bhasan Char’a geldi ve bir grup gazetecinin de orayı ziyaret etmesine izin verildi. Ancak 1642 kişiden oluşan ilk grup olan önceki mültecilerle görüşmelerine izin verilmedi.” ifadesini kullandı.

Lwin, bu ziyaretin şeffaf olabilmesi için, gazetecilerin adadaki yaşam koşullarının nasıl olduğunu bilen birinci mülteci grubuyla görüşmesine izin verilmesi gerektiğini söyledi.

“Ada sele karşı savunmasız”

Lwin, Bhasan Char Adası’nın yaklaşık 30 yıl önce keşfedildiğini belirterek “Ada sele karşı savunmasız, alçak hatlı bir adadır. Ayrıca her zaman kasırgalara maruz kalıyor.” değerlendirmesini yaptı.

Bangladeş hükümetinin adadaki bu savunmasızlığa karşı önlem aldığını söylediğini kaydeden Lwin, “Ama yine de geçen yıl Birleşmiş Milletler (BM), teknik değerlendirme yapmak üzere oraya gitmek için Bangladeş hükümetinden izin istedi. Başlangıçta hükümet ‘tamam, gidebilirler’ dedi. Ancak planı ertelediler. BM’nin teknik değerlendirme yapması için hala oraya gitmesine izin vermiyorlar.” diye konuştu.

BM’den bu konuda net bir dönüş alamadıklarını vurgulayan Lwin, adadaki güvenlik konusunun çok kaygı verici olduğunu belirtti.

Lwin, kalabalık ve çadır kamplarla karşılaştırıldığında, Bhasan Char Adası’ndaki binaların fiziksel olarak çok iyi göründüğünü kaydetti.

Buna rağmen, bu adanın ıssız ve uzak bir yerde olduğunun altını çizen Lwin, şunları kaydetti:

“Adaya yerleşmiş mülteciler var ve ana karaya geri dönmelerine izin verilmiyor. Bu aynı zamanda hareket özgürlüğünün engellenmesidir. Kampın içinde bir milyondan fazla insan var. Sevdikleri orada, birbirlerini tanıyor ve ziyaret ediyorlar. Aynı zamanda sınır bölgesinde. Bazı kamplar sınıra çok yakın, köylerini bile görebiliyorlar.”

Bu konuda her zaman bir çözümün bulunduğunun altını çizen Lwin, Cox’s Bazaar’da bir kamp kurulması ve mültecilerin oraya yerleştirilmesinin alternatif bir çözüm olabileceğini belirtti.

Lwin, asıl çözümün ise Myanmar hükümetine baskı yapılması olduğunu vurgulayarak “Bangladeş hükümeti, onları kalıcı bir yerleşim yeri gibi bu uzak adaya yerleştirmek yerine, daha çok ülkelerine geri göndermeye odaklanmalı. Myanmar hükümetine bu mültecileri tam vatandaşlık ve koruma ile ülkeye geri alması için baskı yapılmalı. Buraya, Bangladeş’e sadece hayatta kalmak için geldik, kalıcı yerleşim için değil.” şeklinde konuştu.

“Uluslararası toplum buna tanık ancak faillere karşı ciddi eylem uygulamıyor”

Lwin, BM’nin Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddetin sona ermesi için somut bir çözümü olup olmadığı yönündeki soruya, “BM çok zayıf bir organizasyon. Güvenlik Konseyi neredeyse felç oldu. Daha önce uluslararası soykırım suçunu işleyen fail Myanmar hükümeti ve Myanmar ordusu hakkında herhangi bir karar alamıyorlar.” yanıtını verdi.

BM üyesi ülkelerin ve uluslararası toplumun, bu “soykırımı” sona erdirme sorumluluğuna sahip olduğuna işaret eden Lwin, insanların 21. yüzyılda Myanmar’da, toplama kampı ve açık hava hapishanesi koşullarında yaşadıklarını dile getirdi.

Lwin, bunların hepsinin sona ermesi gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Uluslararası toplum buna tanık ancak faillere karşı ciddi eylem uygulamıyor. AB, İngiltere ve Asya ülkeleri her zamanki gibi bildiğini okuyor. Bu ülkeler Myanmar’a karşı ciddi diplomatik ve ekonomik yaptırımlar uygulamak zorunda. O zaman Myanmar’daki Rohingya halkına yönelik bu soykırım politikası sona erebilir. Memleketimize geri dönebiliriz, orada onurlu ve tam vatandaşlıkla yaşayabiliriz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.