Başkan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin Otomobili”nin Üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri İnşaatına Başlama Töreni’nde önemli açıklamalarda bulunuyor.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Aziz milletim, kıymetli misafirler, hanımefendiler beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.
Tarihi bir adım attığımız böyle bir günde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz Aralık ayında Türkiye’nin otomobillerini tanıtmış, örnek modelleri kamuoyumuzla paylaşmıştık. Türkiye’nin otomobili sadece ülkemizde değil dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Bilhassa milletimiz onyıllardır hasretini çektiği projeye büyük ilgi teveccüh gösterdi. Meyve veren ağaç taşlanırmış. 60 yıl sonra bile olsa Türkiye’nin böyle bir hamleye girişmesi, içimizdeki bazı çevrelerin de adeta kabusu haline geldi. Ülkemizin büyümesinden, güçlenmesinden, özgüvenin artmasından rahatsızlık duyanlar yoğun bir karalama kampanyası başlattılar.
Hayatlarında bir tek çivi bile çakmamış olanlar koro halinde iftira yarışına koyuldular. Menüsünden başlatma tuşuna kadar komik gerekçelerle projede açık aramaya çıktılar. Otomobilin kaputu da, farı da varmış manşetleriyle seviyelerini, cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Hamdolsun projede hiçbir kusur bulamadık. Dalga geçmek niyetiyle attıkları manşetlerin hepsi atanların eline yüzüne bulaştı. 7’den 70’e 83 milyonun tamamı milletimizin her bir ferdi ülkemizin gücünü ve üretim kapasitesini temsil eden bu projeyi sahiplendi. Yıllardır içerden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayalin gerçeğe dönüşmesi karşısında milyonlarca yürek yeniden heyecana kapıldı. Biz de bu beklentileri boşa çıkarmamamız için gece gündüz çalıştık, çabaladık. Tüm dünyanın yatırımları durdurduğu veya askıya aldığı dönemde Türkiye olarak her alanda projelerimize hız verdik. Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları, eser ve hizmet siyasetimizin yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört bir yanında yükseldi.
Bugün temelini attığımız Türkiye’nin otomobili fabrikası ise işte bu yatırım zincirimizin altın halkasıdır. Bugün burada yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil salgına rağmen devasa projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Daha tasarım aşamasında bu güzel eseri öldürmeye çalışanlara hep birlikte en güzel cevabı veriyoruz.
Bugün inşaatına başlayacağımız sadece bir fabrika değildir. Burası fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde farklı tesislerin olduğu devasa üretim kompleksidir. Milli otomobillerimizin üretim öncesi, sonrasına kadar ki tüm süreçleri buradan idare edeceğiz. Tüm otomobillerin arge ve tasarımı burada yapılacak seri üretime burada geçilecek. Test ve müşteri deneyim parkıyla fabrikamız doğrudan vatandaşımıza hizmet verecek. Çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak. Çevre hassasiyetimizi de en üst düzeyde tutuyoruz. İnşaatta kullanacağımız çevre dostu teknolojilerle çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, güçlü, yenilikçi ülkemizin sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara ilham aşılayacağına inanıyorum. Emeği geçenleri ve emeği geçecek olanları şimdiden tebrik ediyorum. Dünyada bütün başarıların arkasında azim, cesaret ve mücadele vardır. Unutmayalım başarıya giden yol çoğu zaman engellerle, mayınlarla, sabotajlarla hatta ihanetlerle doludur.
Türkiye’nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşandı. Ülkemizin özellikle ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış politika ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük tüm hamleleleri gizli bir elin müdahalesiyle hep engellenmiştir. Nuri Demirağ uçak fabrikası, Nuri Dilligil’in fabrikası merhum Erbakan hocamızın gümüş motor projesi birileri tarafından hep engellenmiştir. Devrim otomobili girişimi basit sebeplerle rafa kaldırılmıştır. Rahmetli Erbakan hocamızın ifadesiyle Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birileri tarafından engellenmiştir.
Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız diyen korku lobisi Türkiye’yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir. Devrim otomobilin hepimizin bildiği hazin hikayesi, mali ve yerli üretim hamlemizin serencamını bizlere tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Daha düşünce aşamasında engellenmeye çalışan bu projenin her safhası ayrı bir utanç ve ibret kaynağıdır. O dönemin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda yerli otomobil fabrikası konusu boş lakırtıydı. Daha kablo üretemiyoruz, memleketimizde otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz diyen CHP’li yazarları görürüz. CHP’li siyasetçileri görürüz. Bunlar gibi daha çok yazı, makale, manşet utanç vesikası olarak arşivlerimizde durmaktadır.
Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yola biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız.
Son 18 senede neleri başardıysak, sabotajlara, engelleme girişimlere, tehditlere rağmen başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tüfeylilerin, kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Vesayet odakları, bürokratik oligarşi ve idarei maslahatçı zihniyetle değil istemezükçü lobiyle mücadele ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan millet aşıklarının projelerini sabote edenler bizim çalışmamıza da mani olmaya çalıştılar. İnsansız hava aracı, silahlı insansız hava araçlarımız halen CHP ve ortaklarının hedefi oluyor. İnsanımıza tepeden bakan, makarnacı, kömürcü diyen faşist zihniyetle çarpışarak bugünlere geldik. Son 18 yılda hem şeytan taşladık, hem de tavaf yaptık. Sorunların, sıkıntıların, eksikliklerin hepsinin karşısında geri adım atmadık. Umutsuzluğa kapılmadık. Ne dedik? 5 tane yiğit adam. Şimdi biz 5 tane yiğit adamla yola çıktık. Bu işi bitireceğiz, ölmek var dönmek yok. Herhangi bir aksilik oldu, elhamdülillah devletimizin hazinesi, maliyesi bu işi bitirmeye yeter. Ve bunu böyle bitirin. CHP’nin takoz siyasetine rağmen sanayiden üretime, sağlıktan milli teknolojiye kadar her alanda buluşturduk. Çünkü biz bu ülkeye bu millete güveniyoruz. Türkiye’nin potansiyeline, Türk milletinin zorluklar karşısındaki mücadele azmine inanıyoruz. Her zaman söylüyorum bugün Bursa’dan yine söylüyorum; biz iman varsa imkan da vardır şiarıyla hareket ediyoruz. Hamdolsun, milletimiz de Türkiye’nin otomobili projesinde olduğu gibi çabalarımızı destekliyor. 27 Aralık’ta milletimize sunduğumuz araçlar çok takdir topladı. Bu tablo hem bizim hem de bu işe gönül veren ekibin motivasyonunu daha da arttırıyor. Salgın döneminde bir yandan inşaata başlamak için tüm süreçleri tamamlarken diğer yandan 78’i Türkiye’de yerleşik firmalardan oluşan tedarikçi seçiminin yüzde 95’ini tamamladık.
Anketler milletimizin bu projeyi destekleme oranının yüzde 95’in üzerinde olduğunu gösteriyor.
Detaylar gelecek…