Dijital beslenme bozukluğu, teknoloji bağımlığına yol açıyor
İnsan hayatına birçok anlamda katkı sağlayan teknolojinin, kişinin kullanım kontrolünü kaybettiğinde bağımlılığa yol açtığını dile getiren Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karadağ, yanlış teknoloji kullanımının teknoloji bağımlılığına yol açtığını ifade etti. Karadağ, “Bu durum ilerleyen yaşlarda, alkol, uyuşturucu gibi birçok bağımlılığı tetikleyebilir” dedi.
İnsan hayatına birçok anlamda katkı sağlayan teknolojinin, kişinin kullanım kontrolünü kaybettiğinde bağımlılığa yol açtığını dile getiren Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karadağ, yanlış teknoloji kullanımının teknoloji bağımlılığına yol açtığını ifade etti. Karadağ, “Bu durum ilerleyen yaşlarda, alkol, uyuşturucu gibi birçok bağımlılığı tetikleyebilir” dedi.
Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda ekran kullanımı daha da arttı. Ekranların nasıl kullanılması gerektiği konusunda da ailelerin gerekli bilgiye sahip olmadığını dile getiren Levent Karadağ, ailelerin çocukların oynadığı oyunları, izlediği filmleri mutlaka seyretmesi gerektiğini söyledi. Karadağ, eğitici uygulamalar, oyunlar, videolar ve filmlerin ortaya çıkmasıyla dijital beslenme kavramının ortaya atıldığını ifade ederek, “Dijital beslenme anlamında çocukların zeka geliştirici, eğitici ve öğretici şeylerle ilgilenmesi gerekmektedir. 12 yaşından büyük çocukların ne kadar ekran kullandığından ziyade ne kullandığı önemlidir. Buna “Dijital Beslenme” diyoruz. Dijital beslenmede bozukluk yaşanması, tedavisi zor olan teknoloji bağımlısı yaparak, uyuşturucu ve alkol gibi birçok bağımlığa yatkın olmasına yol açabilir” dedi.
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI OTİZMİ TETİKLİYOR
Çocuklarda ekran kullanımının fazla olduğu takdirde uyku bozukluğu, göz bozuklukları, fiziksel bozukluklara yol açarak omurga sağlığını da tehdit ettiğini hatırlatan Karadağ, daha büyük problemleri de beraberinde getirdiğini söyledi.
Karadağ, “Fazla kullanım obeziteye de yol açabiliyor. Yemek masalarında televizyonun, telefonun açık olması obeziteye zemin hazırlamakta. Psikolojik olarak bakıldığında da sabırlı olamama sorunu ile karşılaşılıyor. Ekranlarda anında memnuniyet sağlandığı için çocuklardaki tahammül sınırını azaltıyor. Arkadaş edinmede zorluk çekiliyor. Günde 2 saatten fazla ekran kullanan çocuklarda olumsuz davranış sergilemeleri istatistiki olarak görülüyor. Şiddette duyarsızlaştırma da oldukça fazla. Şiddet eğilimi artırıyor. Özellikle bazı oyun programları çocukları intihara kadar götürebiliyor” ifadelerini kullandı.
AİLELER DİJİTAL MEDYA PLANLAMASI YAPMALI
2-5, 6-12, 13-18, 18-24 yaş arası çocukların neler yapması gerektiğini araştırdıklarına dikkat çeken Karadağ, ailelere şu uyarılarda bulundu:
“Yemek masalarına telefon getirilmeyecek, ekran açılmayacak, çocukların odalarında ekranlar olmayacak. Şarjda olan dijital ürünler bile ciddi zarar veriyor. Ekran kullanılmayacak bölgeler belirlenmeli. Aileler buna benzer medya planları yaparak, uygulamaya geçmeli. Çocuklara yönlendirici tutumlar sergilemek gerekiyor aksi takdirde teknoloji bağımlılığı ortaya çıkacaktır.”
Karadağ, bebeklerin telefon kullanması ile ailelerin övünmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
TEDAVİ EDİLEMİYOR
Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre 0-2 yaş arasında ekran kullanımından kaçınmak gerektiğini ifade eden Karadağ, “2-5 yaş arasında ise çocuğun günün 1 saati ekran kullanması gerekmektedir. Mümkünse 40 dakikasını da ebeveyn eşliğinde ve interaktif oyunlar ile değerlendirmeliler. Özellikle 6 yaştan sonraki kullanımlarda teknoloji bağımlılığı daha da artış gösteriyor. Teknoloji bağımlılığının tedavisi çok zor, hatta yok diyebiliriz. Uyuşturucu, sigara, alkol bağımlılığı tedavi edilebilirken, teknoloji bağımlılığının ne yazık ki böyle bir şansı yok. Teknoloji bağımlılığı; uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlılığına yol açıyor” dedi.
“800 milyon çocuğun kullandığı internet uygulamaları, çocukları deep web’e çekiyor” diyen Karadağ, “Deep web ve dark web’de internetin karanlık dünyasıdır. Buna normal yollarla erişilemiyor. Ancak çocuklar en fazla 4 gün uğraşarak oraya girebiliyorlar. Oraya giren çocukların da psikolojisi bozuluyor. Uyuşturucu çeteleri tamamen orada. Bu da büyük risk teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.