ESKİ ADALET BAKANI ERGİN FETÖ’CÜ HAKİMİ YERE GÖĞE SIĞDIRAMADI!.

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin‘in eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur‘un FETÖ yöneticiliğinden yargılandığı dava kapsamında verdiği tanık ifadesinde, Okur’dan övgülerle bahsetmesi dikkat çekti..

İbrahim Okur’un ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılandığı davanın daha önceki duruşmalarında Ergin’in tanık olarak dinlenmesine karar verilmişti. Ameliyat olduğunu belirterek 9 Temmuz’daki duruşmaya gelmeyen Ergin’in 25 Eylül’deki duruşmada dinlenmesine yönelik yeniden karar alınmıştı.

17 Eylül’de ifadesini verdi..

Sadullah Ergin, davaya bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ikinci heyetinin duruşma yaptığı salona gelerek tanık olarak dinlenileceği 25 Eylül’deki duruşmada bulunamayacağını belirtip 17 Eylül’de beyanının alınmasını talep etmişti. O gün Sadullah Ergin’in tanık olarak ifadesi alınmıştı.

Hükümet politikalarında Okur’un katkısı var..

21 sayfalık ifade tutanağında Sadullah Ergin, “2009-2013 Aralık arasında çalıştığımız süre içerisinde İbrahim Okur’la ilgili olarak benim kendi tespitlerimi paylaşayım. Bunun ötesinde başka bir husus varsa onu da tamamlarız. 2009 yılı sonbaharında MİT ile hükümetin geliştirdiği demokratik açılım süreci kapsamında Habur girişleri sırasında hükümet politikalarını hayata geçmesi için olumlu katkılarını vermiştir İbrahim Okur buna tanığız. Yine 2010 Anayasa değişikliği sürecinde HSYK’da çoğulcu bir yapının sağlanması amacıyla seçimlerin tek oy esasına göre yapılması için gayret sarf etmiştir İbrahim Okur. Anayasa Mahkemesinde açılan iptal davası sırasında da iletişimi olan üyelere bu tek oy düzenlemesinin gerekçeleri konusunda bilgi verdiğine dairde tarafımda bilgi var” dedi.

MİT krizinde benimle İstanbul’a geldi

Ergin, “Bunun dışında 7 Şubat 2012’de kamuoyunun MİT krizi diye bildiği hadisede MİT yöneticilerinin ifadeye çağrılması olayında benimle birlikte İstanbul’a gelmiştir o gece ve bu soruşturmanın bağlı olduğu Başsavcı vekili ile yapılan görüşmelerde soruşturma Savcılarının hukuka aykırı uygulamaları tek tek önlerine konulmuş ve MİT yasası ile Ceza Muhakemesi Kanununa uygun davranmalarını temin etmek için gayret sarf etmiştir beraberce. Bu çalışmaya rağmen soruşturma Savcıları Ankara Başsavcılığına talimat yazarak ertesi gün sabah, MİT yöneticilerinin ifadesinin talimatla Ankara’da alınması girişiminde bulunmuşlardır. Bunun üzerine tarafımızdan Türkiye Büyük Millet Meclisine MİT Kanununu değiştiren kanun teklifi Başkanlığa ulaştırılmıştır. Bu teklif Komisyon Genel Kurul aşaması ve kanunlaştıktan sonra da Resmi Gazete’de yayınlanıncaya kadar geçen süre içerisinde bu talimatın işleme konulmaması noktasında İbrahim Okur’un gayretleri olmuş ve bunu temin etmiştir” ifadelerini kullandı.

Albay Kurtoğlu davasında katkısı oldu

Sadullah Ergin, “2012 yılı Mart ayında Ankara’da Rixos Otelde 250 özel yetkili Savcı ve Hakimlerinin katıldığı bir seminer düzenlenmiştir. Bu seminere Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Ceza Usul Yasasını yazan hocalar, onun dışında bir kaç gazeteci katılmış ve toplantıda tutuklu yargılamaların ve usul hükümlerinin ihlalini önleme amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Bu toplantının tertibinde, icrasında İbrahim Okur katkı sunmuştur, kendisinin organizasyonuyla yapılmıştır bu çalışmalar, uygulamadaki yanlışlıkları izale etmek amacıyla. Bu toplantının açılış konuşmasını da o gün itibariyle ben yapmıştım. Yine bu süreç içerisinde İstanbul Alay Komutanı Albay Hüseyin Kurtoğlu hakkında yerel mahkeme tarafından verilen ve maalesef Yargıtay’ın ilgili dairesinde onanan ve haksız olduğu noktasında önemli delillerin olduğu dava içinde Birol Erdem’le beraber İbrahim Okur’un gayretleri olmuş ve karar tashihi karar aşamasında bu dosya karar düzeltme yoluna gidilmiş ve mağduriyetler bir nebze olsun telafi edilmiştir” dedi.

Çiçekli’nin önlenmesinde çaba sarfetti

Ergin, “Bunun dışında HSYK Üyesi Bülent Çiçekli‘nin ki bu HSYK içerisinde, bu organizasyon içerisinde hareket eden Bülent Çiçekli’nin Adalet Akademisi üzerinden Hakim Savcı alım Komisyonuna Üye olarak katıldığına dair bilgi tarafımıza ulaşınca tabi ki canımız sıkıldı bu işe. Bunu önlemek için de hem Hakimler Savcılar Kanununa hem HSYK’nın Kuruluş Kanununa yapılan incelemeler sonucunda HSYK Üyelerinin ikinci görev alamayacağı ve bununla ilgili olarak ya kurul üyeliğinden ya komisyon üyeliğinden ayrılması noktasında istifaya zorlanması İbrahim Okur’un çalışmasıyla yapılmıştır” dedi.

Örgüt üyelerine karşı güç birliğini düzenlediler

Eski Bakan Ergin, “Yine 2013 yılında bu söylediğim 17-25 Aralıktan çok önce, belki 6 ay önce Yargıtay ve Danıştayın örgüt mensubu olmadığını düşündüğümüz, bu yapıya mensup olmadığını düşündüğümüz üyeleri ile Müsteşarımız Birol Erdem’in ve İbrahim Okur’un yemekli toplantılar yaparak bu örgüt mensuplarına karşı güç birliği oluşturma çalışmasını yaptılar. Bu toplantıların bir kısmına ben de katıldım. Toplantıların tek gündemi bu yapının nasıl etkisiz hale getirileceği, gerekli olan yasal değişikliklerin neler olduğu ve mücadelenin hangi enstrümanlarla yapılması gerektiğiydi. 100’ün üzerinde yüksek yargıç bu toplantılara katılmıştır. Toplantılara katılan bu katılımcılardan hazırlanacak tasarılar için önerileri de alınmaya çalışıldı ve görüşülen bu üyelerin bugün itibariyle tamamına yakını Yargıtay’da ve Danıştay’da Üyeliğe devam etmektedirler” dedi.

Başsavcı Çolakkadı’ya destek verdi

Sadullah Ergin ifadesinin devamında, “Yine İbrahim Okur’la ilgili olarak 2013 yılı Mayıs ayında yaz kararnamesi sırasında Ankara ve İzmir Başsavcılarının bu illerden alınması için Müsteşarımız Birol Erdem’in bir teklifi oldu 1. Daireden. Tabi 1. Dairede birlikte hareket eden unsurlar bu tasarrufu yaptırtmamak için toplantıyı sabote ettiler. Daha sonra rapor aldılar. Meşakkatli bir süreçten sonra bu iki Başsavcı değiştirildi ve bu mücadelede de İbrahim Okur önemli katkılar sağladı. Yine 17-25 Aralık soruşturmaları esnasında soruşturma Savcılarının hukuku kanırtan hukuksuz uygulamaları önlemek için o dönem İstanbul Adliyesinde Başsavcı olan Turan Çolakkadı beyi moralmen destekleyip ona katkı sunan kişi gene İbrahim Okur idi” dedi.