Fahrettin Altun: “FETÖ ve arkasında ki güçlerin ana hedefi, Erdoğansız bir Türkiye’ydi!.”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz darbe girişiminin 4’üncü yıl dönümü vesilesiyle yaptığı değerlendirmede, ‘FETÖ ve arkasındaki güçlerin 15 Temmuz darbe teşebbüsünde ana hedefleri, ‘Erdoğansız bir Türkiye’ özlemiydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın olmadığı bir Türkiye, ülkemizin düşmanlarının tam da istediği bir Türkiye olacaktı. Çünkü kolay hükmedilen, vesayet odaklarının balans ayarı verdiği, medyanın milletin iradesine yön çizebildiği, hedefleri olmayan bir Türkiye istiyorlardı’ şeklinde konuştu.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz darbe girişiminin 4’üncü yıl dönümünde Lacivert Dergisi’ne konuştu. Altun, 15 Temmuz’un en önemli yanının, ordu içine sızmış FETÖ mensuplarının kalkıştığı darbe teşebbüsünün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kendi iradesine sahip çıkan millet tarafından püskürtülmüş olması olduğunu bildirdi. Bunun Türkiye için olduğu gibi dünya için de emsalsiz bir zafer olduğuna vurgu yapan Altun, 15 Temmuz darbe girişimi hiç kuşkusuz Türkiye’yi kuşatma teşebbüsü olduğuna dikkat çekti. Altun, “Küresel güç merkezleri, Türkiye’nin içine kapanık, bölgesinde pasif, ekonomisi IMF’den sorulan, teknolojisi ve savunma sanayisi olmayan, üretmeyen, terörün her türlüsüyle uğraşarak atılım gerçekleştiremeyen bir ülke olmasını istiyorlar. 2002’den sonra yapılan atılımlar, demokratikleşme çalışmaları, yerli ve milli savunma hamlesi, IMF’ye borcun kapatılması, siyasi ve ekonomik istikrar, bu güç merkezlerini ziyadesiyle rahatsız etti. Tüm bu gelişmeleri hayata geçiren seçilmiş iktidarın önünü kesmek için vesayet odakları devreye girdi. FETÖ, PKK, DEAŞ ve DHKP-C terör örgütleri devreye sokuldu. Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi, MİT tırları kumpası, çukur terörü gibi yollara başvurdular. Ekonomik saldırılar gerçekleştirdiler. 15 Temmuz darbe girişimi de FETÖ’nün dış ve küresel güçlerin desteğiyle kalkıştığı bir işgal adımıydı. Türkiye’yi eskisi gibi dizayn edemeyeceklerini anlayanlar, senaryosunu yazdıkları ve içerdeki maşalarınca hayata geçirilen olaylar da ülkemizin atılımlarını durduramayınca bu sefer 40 yıldır sinsice besledikleri, her alanda aktif kullandıkları FETÖ militanlarınca kanlı darbe teşebbüsünde bulundular” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK MESELESİDİR’
Altun, “Bir kesim 15 Temmuz direnişini yüceltirken dördüncü yılında bile eleştiren, itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Örneğin 15 Temmuz’dan sonra yargının iktidar kontrolü altına girdiği, ordunun boşaltıldığı, parlamentonun etkisizleştirildiği, OHAL ve KHK’larla hukukun bypass edildiği, iktidarın otoriterleştiği gibi eleştiriler muhaliflerin başlıca argümanları arasına girdi. Bunları nasıl cevaplandırırsınız?” sorusu üzerine, bu söylemler ile FETÖ’nün argümanlarının benzerlik göstermesini manidar bulduğunu söyledi. Altun, “Salt ‘Erdoğan karşıtlığı’ ile hareket eden, Türkiye’nin geleceği için vizyon geliştiremeyen, bugüne kadar millete faydası olmadığı gibi bundan sonra da olmayacağı belli olan kesimler, FETÖ ile mücadelemizi çarpıtma ve dezenformasyonlarla sulandırmaya çalışıyorlar. Unutulmamalı ki FETÖ ile mücadele, Türkiye’nin bir güvenlik meselesidir. Haksız ve çarpıtılmış yorumlar, bizi FETÖ ile mücadele kararlılığından asla vazgeçiremez” dedi.
’15 TEMMUZ’DAKİ DİRENİŞ RUHU ÇOK ÖTELERDEN GELEN BİR RUHTU’
“FETÖ ve arkasındaki güçlerin 15 Temmuz darbe teşebbüsünde ana hedefleri, ‘Erdoğansız bir Türkiye’ özlemiydi” diyen Altun, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın olmadığı bir Türkiye, ülkemizin düşmanlarının tam da istediği bir Türkiye olacaktı. Çünkü kolay hükmedilen, vesayet odaklarının balans ayarı verdiği, medyanın milletin iradesine yön çizebildiği, hedefleri olmayan bir Türkiye istiyorlardı. Bu millet 15 Temmuz’da bir lider etrafında kenetlenme hissini tam anlamıyla yaşadı. Milletimiz 15 Temmuz’da, devlete sahip çıkmanın Erdoğan’a sahip çıkmak, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında durmanın da devlete sahip çıkmak olduğunu net bir şekilde ifade etti. 15 Temmuz’daki direniş ruhu çok ötelerden gelen bir ruhtu. Bu direniş milletimizin mayasında var ve bunu ortaya çıkaran da yine Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı oldu. Bu ruh 1071’de Anadolu’ya girerken, 1453’te İstanbul’un surlarını döverken, 1915’te Çanakkale’de topun ağzına mermiyi sürerken, 1920’de dualarla TBMM’yi açarken var olan ruhla aynıydı. Şimdi bu ruhu, bu hissi kaybetmeden 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu yolda gençlere olan inancını her konuşmasında yineliyor.”
Altun ayrıca, 15 Temmuz günü can veren şehitlerin aziz hatırasını yaşatmaya, gazilerin kahramanlığını, milletin dik duruşunu anlatmaya devam edeceklerini vurguladı.