Site Rengi

HABER ÖZETİ
Gözaltına alına gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan serbest bırakıldı!.
Özgür Özel’in boykot çağrısı ters tepti!. 2 Nisan’daki harcamalar iki karına çıktı!.
ABD Başkanı Donalt Trump Türkiye’ye geliyor..
Savaşıp Ermenistan’ın kucağından aldığımız sözde gardaşımız Aliyev’in gerçek yüzünü görün!.
Çin Trump’un vergi yaptırımları ile dalga geçti: KAMPANYALARINDAKİ ŞAPKLARINI BİLE BİZ ÜRETİYORUZ!.
Ekrem İmamoğlu protestolarına katılıp tutuklanan 102 genç tahliye edildi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İmralı Heyeti arasındaki ilk görüşme gerçekleşti..
Cumhur İttifakı’nın canını sıkacak genç seçmen anketi!.
Otel faciasının bilirkişi raporu tamamlandı!. Resmen Cinayet!.
Piyasalar alt üst olunca Trump vergi politikalarında geri adım attı!.
ABD ile Çin arasındaki vergi savaşında son durum!.
CHP’li milli voleybolcunun polis nefretine bakın!.
İBB’nin peyzaj aracı ile insan kaçakçılığı yaptılar!.
Şaban Sevinç’ten Fatih Altaylı’ya salvador: ŞEREFSİZ YAVŞAK!.
ABD Çin’in gümrük vergisini yüzde 104’e çıkardığını açıkladı!.
KKTC’de başörtülü öğrencilerin derslere girişi resmi olarak yasalaştı!.
MHP Lideri Bahçeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayına komşu oldu..
Savcılık Ümit Özdağ hakkında 7 yıl 10 ay hapis cezası talep etti!.
Erdoğan’dan Özel’e 500 bin liralık “Cuntacı” davası!.
Brent petrol fiyatları dibe vurunca akaryakıt indirimleri pompalara yansıdı!.
ABD borsaları güne çöküşle başladı!.
Sözde ekonomist prof. Özgür Demirtaş’ın analiz yazısı çalıntı çıktı!.
Kara bulutlar tüm Türkiye’yi kaplayacak!.
Trump’un aptalca politikaları dünya piyasalarını alt üst etti!.
Brent petrol fiyatları dibe vurdu!.
İmamoğlu’ndan Erdoğan’a seçim çağrısı: Korkma, Gel Yarışalım!.
CHP kurultayında ortalık fena karıştı!. Berhan Şimşek’ten Özgür Özel’e “Tablalı Don” göndermesi!.
Bakanlıktan sokak köpekleri için “Kalıcı Çözüm” açıklaması..
Hakkında yakalama kararı çıkarılan İBB’nin reklamcısı KKTC’de yakalandı!.
İmamoğlu’ndan avukatına talimat: BENİ MAĞDUR DEĞİL CESUR GÖSRERİN!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Fatmanur Altun: “HDP’de yaşanan tecavüz skandalına sesini çıkarmayanların İstanbul Sözleşmesi üzerinden yeniden sahne aldığını görüyoruz!.”

Fatmanur Altun: “HDP’de yaşanan tecavüz skandalına sesini çıkarmayanların İstanbul Sözleşmesi üzerinden yeniden sahne aldığını görüyoruz!.”
02.08.2020
A+
A-

Gezi darbe kalkışması sürecinde ‘mesele ağaç değil sen hala anlamadın mı’ söylemine atıf yaparak ‘Mesele 3-5 ağaç değil, mesele barış değil, mesele özgürlük değil, mesele kadın değil… Nedir meseleniz?!’ diye seslenen TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, ‘HDP’de yaşanan tecavüz skandalına sesini çıkarmayan, kafasını kuma gömen ve son olarak da mağdur kadının sosyal medyada teşhir edilerek cadı avına maruz bırakılmasına sessiz kalanların İstanbul Sözleşmesi üzerinden yeniden sahne aldığını görüyoruz.’ dedi.

TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun sosyal medya hesabından İstanbul sözleşmesi ile ilgili tartışmalara değindi.

Fatmanur Altun’un açıklamaları şöyle;

İstanbul Söz. tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakıcı bir sorun olan kadına karşı şiddeti önleme amacına matuf olarak dönemin hükümeti tarafından 2011 yılında imzalandı. 2014 yılında yürürlüğe giren yasa kadına karşı şiddeti durdurmaya maalesef yetmedi.

Böyle bir zeminde yasanın tartışmaya açılması daha iyiye ulaşma anlamında doğal bir aşamaydı. Zira kadınlar öldürülmeye devam ederken toplumun her kesiminde bunun nedenleri üzerine farklı yorumlamaların/çözüm önerilerinin üretilmesi kadar doğal bir gelişme olamazdı.

Bu taleplerin siyasetin diline tercüme edilmesi ve siyasetin çözüm iradesi ile meseleye yaklaşarak konuyu masaya yatırması ise doğallığında ilerleyen sürecin bir başka aşaması idi. Ne var ki gelinen aşamada bu doğal seyir, doğal olmayan müdahalelerle zehirlenmeye çalışılıyor.

Pek çok sosyal olayda karşımıza çıktığı gibi bir sosyal sorunun daha “hükümeti dövme” amacıyla sopaya dönüştürüldüğüne, politik çıkar elde etmek için araçsallaştırıldığına şahitlik ediyoruz.

HDP’de yaşanan tecavüz skandalına sesini çıkarmayan, kafasını kuma gömen ve son olarak da mağdur kadının sosyal medyada teşhir edilerek cadı avına maruz bırakılmasına sessiz kalanların İstanbul Sözleşmesi üzerinden yeniden sahne aldığını görüyoruz.

Yeni bir politik silah keşfetmenin hazzı ile kadın konusunda hükümeti duyarsız hatta kötü niyetli gösterebilecekleri bir zemin inşa etmeye çalışıyorlar. Amaç bu kez kadına karşı şiddet üzerinden politik güç devşirmek. Vah ki kadın değil dertleri!

Öyle olsaydı bu kadar yakıcı bir sosyal meselenin sosyal zeminde kalmasına ve bütün tarafların enerjisini bir araya getirmeye azami özen gösterirlerdi.

Kadına karşı şiddet bu toplumda seküler-muhafazakar aklı ve gönlü selim hiç kimsenin tahammülü olan bir konu değildir. Böyle bir vasatta (ister doğru bilgiye ister yanlış bilgiye dayalı olsun) toplumda geniş biçimde eleştirilen bir sözleşmeyi politik kavga aracına dönüştürmek yerine onu iyileştirmek yahut ondan daha iyisini yapmak için neden birlikte çalışamıyoruz?! Bu yakıcı mesele elbirliği ile bütün toplumun enerjisiyle ve sosyal, siyasal bölünmeleri aşan bir dille yeniden ele alınmalıdır. Başımıza gelebilecek en kötü şey; bölünme ve ayrışmadır.

Kadınların başına gelebilecek en kötü şey ise düşmanlaştırılmış, bölünmüş, işgale ve dış müdahaleye açık hale getirilmiş bir toplumda kadın olmaktır. Kadın sorunlarının cephane olarak kullanılması ise en başta kadınlara ihanettir. ASLOLAN KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİDİR.

Mesele 3-5 ağaç değil, mesele barış değil, mesele özgürlük değil, mesele kadın değil… Nedir meseleniz?!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.