Site Rengi

HABER ÖZETİ
Diyanet İşleri Başkanı beyimizin koruma sayısı arttırıldı!.
Ali Koç Fenerbahçe başkanlığına yeniden aday oldu..
Mourinho’nun Fenerbahçe’den istediği ücret dudak uçuklattı!.
Filistin kararı ABD’li kahpe senatörü insanlıktan çıkardı!. GAZZE HİROŞİMA OLSUN!.
AK Parti’nin “Neden Bize Oy Vermediniz” anketinin sonuçları açıklandı!.
Meteoroloji’den 29 il için sarı kodlu uyarı!.
48 ay vadeli 2 yıl geri ödemesiz evlilik kredisi tarihi belli oldu..
Filistin’in BM’ye tam üyeliği kabul edildi..
200 TL’nin banknotun 15 yılda pul kadar değeri kalmadı!.
Okul müdürünü öldüren tam bir suç makinesi çıktı!.
İBB’nin güvenlik görevlisi torbacı çıktı!.
AKOM’dan İstanbul için sağanak yağış ve fırtına uyarısı!.
CHP’li belediyelerdeki akraba atamaları krize yol açtı!. Atamalar geri alındı…
Haluk Levent İsrail’i Gazze üzerinden resmen bombaladı!.
İŞKUR en çok aranan meslekleri açıkladı…
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Ayhan Bora Kaplan operasyonu!.
Hastanelerde onaylı randevu sistemi dönemine geçiliyor..
Merkez Bankası Başkanından 500 ve 1000 TL banknot açıklaması..
Sinan Ateş cinayetinde MHP’yi köşeye sıkıştıracak yeni detaylar!.
Özgür Özel’den CHP’li belediyelerdeki akraba atamaları için çok sert tepki!.
2. Patiswiss vakası!. Müşteriye “UCUZ ve SIRADAN dediler!
İkinci el ara ilanlarında patlama!. Herkes aracını elden çıkarıp parasını faize yatırmak istiyor…
Petrol fiyatlarındaki küresel gerileme akaryakıt fiyatlarına yansıyacak mı?.
Gözler Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı enflasyon raporunda..
Toz bulutu Türkiye’ye tekrar geri geliyor..
İsrail’de sokaklar yangın yeri gibi!.
CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’ne rüşvet operasyonu!.
Yarın Türkiye genelinde ilk ders boş olacak..
Koronavirüs aşısı yan etkileri nedeni ile geri çekiliyor!.
Aylık kazanca göre fatura dönemi başlıyor..
DOLAR 32,2081
EURO 34,8604
ALTIN 2.444,95
BIST 10.218,58

İçişleri Bakanı Soylu’dan flaş İstanbul Sözleşmesi açıklaması!.

İçişleri Bakanı Soylu’dan flaş İstanbul Sözleşmesi açıklaması!.
20.03.2021
A+
A-

Türkiye’nin dün akşam İstanbul Sözleşmesi denen sapkın düzenlemeden sürpriz bir biçimde çekilme kararını açıklamasının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.” ifadelerini kullandı!.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir açıklama yayımladı..

Bakan Soylu’nun açıklamaları şu şekilde:

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz..

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.