İkinci el araçta yeni dolandırıcılık…
Düşen kredi faizleri ve sıfır araç tarafında yaşanan tedarik sıkıntısı nedeniyle son aylarda büyük ilgi gören ikinci el araç piyasasında bu sefer de farklı bir mağduriyetin kapısı aralandı. Araç alımı öncesinde kazasını ve hasarını gizleme gibi dolandırıcılıkların önüne geçmek için yapılan ekspertiz işleminde de bazı galerici ve eksperlerin hasarı gizleyip rapor düzenlediği ortaya çıktı.
İkinci el otomobilde son günlerde hareketlilik yaşanıyor. Pazara gelen araçlar, kısa sürede alıcı buluyor. Fiyatlardaki artış ivmesi ise, yukarı doğru çıkıyor. Hareketlilik sürerken, sektörde yaşanan bazı olumsuzluklar da dikkat çekiyor.
İkinci el araçlarda kilometre düşürme, kazasını ve hasarını gizleme gibi dolandırıcılıkların önüne geçmek için yapılan ekspertiz raporu, bazen beklendiği gibi çıkmıyor.
Birbiriyle anlaşan bazı galerici ve eksperler, hasarı gizleyerek rapor düzenleyebiliyor. Merdiven altı eksperler, mağduriyet oluşturuyor. Sektör temsilcilerinden kurumsal bir firmada görevli oto ekspertizi Aykut Çayakar (30), belgeli kişilere araçların gösterilmesi vurgusunu yaptı.
TSE belgesi uyarısı
Sektörde yaşanan olaylardan bahseden Çayakar, “Herkes bahsediyor bu tür olaylardan. Kişi, ‘X’ bir ekspertize gidiyor, aracını gösteriyor. Sonra başka ‘X’ bir ekspertize gidiyor aracını gösteriyor. ‘İlkinde yazılmayanlar, neden ikincisinde yazıldı. İlkinde hiçbir şey yok dendi, neden ikinci ekspertizde birçok sorun çıktı’ gibi olaylar yaşanıyor. Kafalarda soru işaretleri oluşuyor. Acaba aracı satan galerici ise ekspertizle mi anlaştı, yoksa eksperi mi tanıyorlar gibi soru işaretleri oluyor kişinin kafasında. Benim tavsiye edeceğim konu; TSE belgesi, hizmet yeterlilik belgesi olan bir ekspertize götürsünler araçlarını vatandaşlarımız. Burada çalışan ustaların hepsi belgeli insanlar olacaktır. Raporları garantili olurlar. Kurumsal firmalar verdikleri raporların arkasında durur. Yarın telefon açtığınızda muhatap bulabilirsiniz” diye konuştu.
İki parça boya denirken tavanın değiştirildiği ortaya çıktı
Yaşadıkları rapor farklılıklarından bahseden Aykut Çayakar, “Aracın hava yastığıyla ilgili orijinal yazıyor. Bize geldiğinde hava yastığının değiştiğini ya da tamir edildiğini görebiliyoruz. ‘Motorda bir şey yok’ deniyor, sorunları bulabiliyoruz. Boyada ise lokal deniyor tam boyalı çıkıyor. ‘Değişen yok’ deniyor değişmiş parçaları görüyoruz. Müşteriler bunlarla karşılaşınca çok şaşırıyor. Müşteri 6- 8 ay kullanıyor, satmaya gelince bu sorunlar ortaya çıkınca şok geçiriyor” dedi.
Başından geçen ilginç bir olayı anlatan Aykut Çayakar, “İkinci el bir araç gelmişti. Araçta 2 parça boya olduğu söylenmişti. Bize geldiğinde aracın tavanını değiştirilmiş olduğunu tespit ettik. Araç sahibi fenalaştı, oldukça kötü oldu” diye konuştu.
Galerici ile ekspertiz anlaşıyor
İkinci el galerici esnafı, evli ve 2 çocuk babası Kadir Keskin (40), bazı kötü niyetli esnafın kötü niyetli ekspertizlerle anlaşması sonucu böyle sorunlarla karşılaşıldığını kaydetti.
Bir diğer ikinci el galerici evli ve 2 çocuk babası Şerif Dönmez ise, “Bir sürü merdiven altı ekspertiz var. İşini bilmeyen ekspertiz çok fazla. İşini yaptığını sanıyor ancak yapmıyor. Esnafın da anlaştığı firmalar olabiliyor. Müşteriyi yanıltıyorlar. Böyle bir sorunda sorumluluk ekspertizde olması lazım ama hiçbir sorumluluk almıyorlar” dedi.
Tüketici mahkemesinde dava açılabilir
Olayın hukuki boyutunu anlatan Avukat Erdal Ergör, “Son dönem araç alım satımlarının artmasıyla problemler gün yüzüne çıktı. 1 Ocak 2020 itibariyle yeni bir yönetmelik yayınlandı. Alım satım işini meslek olarak yapanların, ekspertiz raporu alarak satması zorunlu hale getirildi. Buna ilişkin olarak eksper servislerinin TSE hizmet belgelerinin bulunması gerekiyor. Eğer bu belge bulunmuyorsa, esnaf ve ekspertiz servisi, bu işi organize ediyorsa cezai ve hukuki sorumlulukları doğmuş oluyor. Tüketici bu şekilde mağdur edildiyse yasal haklarını aramak için ilk olarak satıcıya sonrasında eksper servisine ihtarnameyle bildirimde bulunarak, zararının giderilmesini isteyebilir” diye konuştu.
Avukat Ergör, ihtarname sonrası zararın giderilmemesi durumunda sorumlunun öncelikle galericide olduğunu belirterek, Tüketici Mahkemesi’nde dava açılabileceğini belirtti.