İmamoğlu ile ilgili bomba iddia!. Destekleyenler bin pişman!.
Elazığ’daki deprem ziyareti sonrası Erzurum’a tatile giden CHP’nin tartışmalı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepkiler sürüyor. Yazar Engin Arduç, İmamoğlu’nu destekleyenlerin pişman olduğunu iddia etti..
Ekrem İmamoğlu‘nun Palandöken tatili tartışılmaya devam ediyor. Sabah yazarı Engin Ardıç da İmamoğlu’nu destekleyenlerin pişman olduğunu iddia etti. Henüz bir yılın dolmadığına dikkat çeken Ardıç, “Bekleyin, daha ne filmler oynayacak bu sinemada…” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun deprem bölgesinin ardından Palandöken’e tatile gitmesi büyük tartışmalara neden oldu. Sabah yazarı Engin Ardıç da İmamoğlu’nun bu hareketi sonrası kendisini destekleyenlerin pişman olmaya başladığını ‘Yok, bununla da olmayacak’ diye içlerinden geçirdiğini iddia etti.
Ardıç “Bu adamdan İstanbul’a başkan olmaz.O yerin adamı değil. Cumhurbaşkanı hiç olmaz. O makamın adamı hiç değil.Cumhurbaşkanlığı sırasında Üçüncü Dünya Savaşı çıksa bu adam Karayip Adaları’na tatile gider. Koltuğunu hazmedebilmiş değil, umurunda da hiç değil.” diye yazdı.
Günaydın şapşikler
Ufak ufak pişman olmaya başladılar…
Henüz bütün bütüne terslenemiyorlar, “dostça uyarıyoruz” havasındalar.
“Yanlış yapmadı, teknik hata yaptı” diye saçmalayanlar da var.
Ama her geçen gün umutları biraz daha azalıyor.
“Yok, bununla da olmayacak” diyorlar ama diyemiyorlar, içlerinden geçiriyorlar.
Fakat bazılarında şimdiden, satır aralarında, “Sayın Kılıçdaroğlu, bu adamı değiştir” imaları da başladı…
Daha bir yıl dolmadı ha!
***
Onu hiç tanımadan, körü körüne desteklemişlerdi.
Sırf “belediye seçimini CHP’ye kazandırmak” için.
Başardılar, sonra da kendi kendilerini kandırmaya koyuldular.
Kimdi bu adam?
Bir varoş semtinin, pek kimsenin bilmediği bir belediye reisi.
Zengin bir inşaat müteahhidi, elbette Karadenizli.
O kadar.
İnşaat sektöründe yeri olabilir ama politikada bir “nobody”, hiçkimse.
Bir siyasi balon.
Bunu tuttular “solun lideri” bile yaptılar.
O da son derece “fütürsuzca” davrandı.
Hata falan değil, yaptığını bilerek yapıyor.
“Casual” adamı oynuyor. Kendine güvenen, rahat adam havalarında. Üstelik ailesine düşkün, sevecen baba falan…
Çünkü, hangi “gafı” yaparsa yapsın, bu memlekette ona gözü kapalı oy verecek birçok salağın yaşadığını biliyor.
Kılıçdaroğlu’nu solcu sanan birçok salağın da bulunduğu gibi.
“Kemiklere” güveniyor.
Elbette Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle “tıpış tıpış” gidecekler ve oy verecekler.
Faşist gazeteciler de sırf Tayyip Erdoğan’a karşı çıkmak için onu desteklemeyi sürdürecekler.
Arada eleştirir gibi yaparak…***
Bu adamdan İstanbul’a başkan olmaz.
O yerin adamı değil.
Cumhurbaşkanı hiç olmaz.
O makamın adamı hiç değil.
Cumhurbaşkanlığı sırasında Üçüncü Dünya Savaşı çıksa bu adam Karayip Adaları’na tatile gider. (“Asla gitmez, yapmaz öyle şey” diyebilen var mı aranızda?) Koltuğunu hazmedebilmiş değil, umurunda da hiç değil.
Nurettin iyi kötü “göstermelik” süt müt dağıtmıştı gecekondulara, bu hiçbir şey yapmıyor.
Hele durun, daha bir yıl dolmadı.
Kılıçdaroğlu militanlarına “belediye kaymağını yemek için acele etmeyin, bekleyin şöyle bir yıl kadar geçsin” demişti.
Hele bekleyin, daha ne filmler oynayacak bu sinemada…