Kaş- Kalkan otoyolu projesinden vazgeçilmesini istediler
Kaş Turizm ve Kültür Derneği, dünyaca ünlü Kaputaş Plajı’nı da içine alan Kaş- Kalkan Otoyolu’nun, ilçenin doğasını, peyzajını, doğal kaynaklarını, kültürel ve doğal varlıklarını, köylerin sosyal ve ekonomik yapısını, kırsal yaşamı geri dönülmez şekilde tahrip edeceği, hatta tümüyle yok edeceği gerekçesiyle projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Kaş Turizm ve Kültür Derneği, dünyaca ünlü Kaputaş Plajı’nı da içine alan Kaş- Kalkan Otoyolu’nun, ilçenin doğasını, peyzajını, doğal kaynaklarını, kültürel ve doğal varlıklarını, köylerin sosyal ve ekonomik yapısını, kırsal yaşamı geri dönülmez şekilde tahrip edeceği, hatta tümüyle yok edeceği gerekçesiyle projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Kaş ilçe sınırlarında Karayolları 13'üncü Bölge Müdürlüğü tarafından 28,7 kilometre uzunluğunda iki gidiş, iki dönüş olmak üzere 4 şeritli bölünmüş yol olarak yapılması planlanan 'Kaş- Kalkan Yolu' projesine ilişkin 'ÇED gerekli değildir' kararı, Antalya 2'nci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği'nin, yolun 2842 metrelik 1'inci Derece Doğal Sit Alanı kısmıyla ilgili Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu'nun verdiği iznin iptali amacıyla Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi'nde açtığı dava ise devam ediyor.
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, projenin hayata geçmesi halinde yaşanacağı öne sürülen doğal ve kültürel zararları tüm yönleriyle ele aldığı raporu hazırladı. Yol güzergahının kıyıya yaklaşık 300-450 rakımda, Kaş'ın en muhteşem peyzajını oluşturan dik dağ yamaçları ve vadilerindeki köylerinden geçeceği belirtilerek, projede toplamda 5 kilometrenin üzerinde 3 tünel, 4 viyadük, 7 kavşak öngörüldüğü, 73 milyon TL maliyet belirlenen yolun yapımı için sıralanan gerekçelere dikkat çekildi.
'GEREKÇELERİN HUKUKİ ZEMİNİ YOK'
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği'nce, yol için en yorucu yollardan biri, sürüş konforu ve trafik güvenliği açısından problemli, yoğun trafik, yapıldığında yolculuk süresinin kısalacağı ve 120 kilometre hız yapılabileceği, sürüş konforu ve manzara sağlanacağı, bölgeye ticari faaliyet, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan canlılık ve turizmin gelişmesine katkı sağlayacağı gibi yapım gerekçeleri ve faydaların yapısal, mantıksal, rasyonel ve hukuksal bir zemini olmadığı ifade edildi.
'YORUCU DEĞİL, AKSİNE GÜVENLİ'
Mevcut yolun yorucu değil, tam aksine güvenli bir yol olduğu belirtilerek, virajlı olmasından dolayı yavaş ve emniyetli seyir, keyifli ve manzaralı bir yol olduğu kaydedildi. Yoğun trafik olmadığı, yılda ortalama saatte geçen araç sayısının 1 olduğu da belirtilerek, "Yazın sayı biraz artıyor. Özellikle son 2 yıldır trafik ve park sorununa neden olan etken, 1'inci Derece Doğal Sit alanı Kaputaş plajına Kaş Belediyesi'nin kurduğu tesis, ziyaretçinin gün boyunca plajda kalmasına neden oluyor. Koruma kurulunun onayladığı projeye aykırı Kaputaş'ın tüm özgün ve doğal yapısını yok eden uygulama, kıyı yolunda yazın 3 kilometre uzunluğa ulaşan aracın park etmesine ve trafiğin tıkanmasına yol açmaktadır" denildi.
SÜRE KISALMIYOR
Mevcut yolda otomobil sürüş süresi azami 33, asgari 20-28 dakikayken, öngörülen yolda 19.13 dakika olacağı belirtilerek, Kaş'tan Kalkan'a gitmek isteyenin ise geriye, Ağullu'ya dönmek zorunda kalacağı ve 31.13 dakikaya çıkarak, sürenin kısalması gerekçesinin geçersiz kaldığı kaydedildi. Otoyolun iddia edildiği gibi bölgeye ticari, ekonomik, sosyal, kültürel ve turizm açısından nasıl bir katkı sağlayacağının da muamma olduğu belirtilerek, kıyı ve dağdan geçen hali hazırda 2 güzergah varken, bunların iyileştirilmesi yerine muazzam çevresel tahribata ve paralara mal olacak otoban niteliğinde bir yol planlandığı açıklandı.
ÇEVRESEL ETKİLERİ
Genişliğin 70-80 metreye ulaşacağı ve yolun 10 kilometresinde patlatmalar olacağı belirtilerek, 1.5 milyon metrekare toprağın doğrudan talan olacağı, tarım topraklarının büyük bölümünün kullanılamaz hale geleceği, 745 bin metrekare orman alanının tahrip olacağı iddia edildi. Her biri 25-30 dönüm olan 3 büyük dolgu-moloz alanı açılarak, yapay tepeler oluşacağı belirtilerek, "İnşaat aşamasında patlatma ve yarmalar sonucu oluşacak toz emisyonu, vibrasyon ve gürültü, bitkisel toprağın sıyrılması ve toprağın büyük ölçüde kullanılamaz hale gelmesi, oluşacak habitat kaybı flora ve fauna türleriyle yer altı sularının davranışını değiştirecek veya tamamen kaybolmasına neden olacaktır. İnşaat aşamasındaki atık ve atık su, araçların egzoz emisyonları ve gürültü, insan ve diğer canlı türlerinin sağlığı için ciddi tehdit oluşturacak" denildi.
DÖRT ARKEOLOJİK SİT ÜZERİNDEN GEÇİYOR
Yolun doğal ve arkeolojik sit alanlarının neredeyse tamamından teğet ve tünel/yarma yapılarak içinden/çevresinden geçeceği vurgulanarak, otoyol güzergahında 6 arkeolojik sit, 1 doğal sit (Kalkan Güney Yamaçları 1. Derece Doğal Sit) ve Likya orkidelerinin koruma alanı bulunduğu belirtildi. Otoyolun 4 arkeolojik sit üzerinden ise doğrudan geçtiği belirtilerek, "Patlatma/yarma ve iş makineleri ve yüksek tonajlı araçların geçişi sonucu vibrasyon, toz ve katı madde taşınımıyla bu alanlardaki canlılar ve tarihi yapılar zarar görecektir. Plan raporunda önlem olarak canlıların patlatmalarla zaten kaçıp göç edeceği ve gerekirse yakalanarak taşınması gibi rasyonel olarak anlaşılması zor çözümler getirilmiştir" denildi.
KAPUTAŞ PLAJI'NA VİYADÜK YASAL DEĞİL
Yolla ilgili Orman Bölge Müdürlüğü'nün ilk görüşünün olumsuz olduğuna dikkat çekilerek, "Yazıda yaban hayatının etkileneceği ve bu nedenle güzergahın değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1'inci Derece Doğal Sit statüsündeki Kaputaş Kanyonu/plajı üzerinden viyadük geçirilmesi kanyonu ciddi etkilemesi bir yana, yasal da değildir. Planlanan otoyolun işletme aşamasında yoğun yapılaşmayı tetiklemesi kaçınılmaz olacaktır. Otoyolun maliyetine tüneller eklenmemiştir. İki yıl önceki hesaplamaların üstünde, 130 milyonu oldukça aşacak bir maliyet söz konusu olup, yapım süresi 4-6 yıla çıkacaktır" denildi.
BÖLGE TARIM VE HAYVANCILIĞINA ETKİLERİ
Otoyol güzergahı boyunca çiftçilerin hayvanlarını geçirmek ve tarlalarına ulaşmak için çok zorlanacağı da belirtilerek, "Zararlı tozdan, egzozdan, kirlenen havadan dolayı insan ve hayvanların sağlığı tehdit altına girecek, tarlalardaki ürünler bozulacak, meyve-yemiş ağaçları küllenecektir. Büyük ve küçükbaş hayvanların otlaklıkları yok olacak, otoyolun yapım ve işletme aşamasında doğrudan etkilenerek üreyemeyeceklerdir. Arılar ise tozlaşma yapamayacaktır. Güzergahtaki köylerin ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Bademcilik, zeytincilik ve arıcılık yoğun yapılmaktadır. Otlaklıklar, zeytin alanları, ormanlar, makilikler ve düdenler yönünden zengindir" denildi.
YABAN HAYATI SON DERECE HASSAS
Bölgenin Likya orkidesi dışında hem endemik, hem de diğer türler açısından oldukça değerli bir dokuya sahip olduğuna da işaret edilerek, "Yaban hayvanları için de son derece hassas bir öneme sahiptir. Yaban keçisi, tosbağa, yılan, kuş gibi nesli tehlikede olan canlı türler söz konusudur. Bölge, bugüne kadar korunabilmiş yapısıyla gerek peyzajı, gerekse doğası açısından eşsiz bir konumdadır. Kültüre ve doğaya dayalı turizme son derece önemli katkıda bulunan Likya yürüyüş yolu uluslararası çapta çekim yaratan bir değerdir" denildi.
'OTOYOLDAN VAZGEÇİN, MEVCUDU İYİLEŞTİRİN' TALEBİ
Planlanan otoyolun, Kaş'ın doğasını, peyzajını, doğal kaynaklarını, kültürel ve doğal varlıklarını, köylerin sosyal ve ekonomik yapısını, kırsal yaşamı, sürdürebilir turizmini geri dönülmez bir şekilde tahrip edeceği, hatta tümüyle yok edeceği öne sürüldü. Bu nedenle mahkemelerin aldığı kararlar ve bilirkişi raporları göz önünde bulundurarak otoyoldan vazgeçilmesi, mevcut güzergahın iyileştirilmesi talep edildi. Kamu kaynaklarından harcanarak yapılacak ve tamamen gereksiz olduğuna inanılan otoyol yerine kamu parasının daha yararlı projelere yatırılması da istendi.