Site Rengi

HABER ÖZETİ
İsmailağa Cemaati imamı suçüstü yapan polisi İstanbul’dan sürgün ettirdi!.
İsrail tüm hazırlıklarını tamamladı!. İran’a saldırması an meselesi!.
Özgür Özel’in yeni imajı…
Dikkat!. Afrika sıcakları başlıyor!.
Yabancı VAR hakemlerine dudak uçuklatan maaş!.
Süt ve süt ürünlerine yine kazık gibi zam geliyor!.
İsrail Savaş Kabinesi İran saldırısına karşılık verme kararı aldı
Bayramda 11.2 milyon araç tatil trafiğine çıktı..
Kredi faizleri çıldırdı!. 3 milyonluk evin geri ödemesi 11 milyon!.
Apple zirveyi rakibi Samsung’a kaptırdı…
Seçimlerin ardından ilk kabine yarın toplanıyor…
Tatilcilere hakaret eden define kaçakçısı AK Partili Başkan!.
Kur Korumalı Mevduat savsatasının hazineye verdiği zarar 818 milyar TL!.
Savunma Sanayii Başkanlığı: BAYKAR’A VERİLEN DESTEK, TEŞVİK VEYA HİBE YOK!.
Eski Müdürden Şok İtiraf!. Emniyetteki üst rütbelilerin 5’de 1’i Süleymancılardan oluşuyor!.
Selçuk Bayraktar’a “Defol Kürdistandan” diye saldıran kahpe bakım kimmiş!.
AK Partili vekilin ilginç ıstakoz savunması!. Özrü kabahatinden de beter!.
Denizlerde av yasağı resmen başladı…
“Alevilerin Neden Bir PKK’sı Olmalıydı” diyen provakotöre sahip çıktılar!.
Kaymak Tabaka beylerimizin 45 günlük keyifli tatili nihayet bitti!.
Teleferik faciasında Belediye Başkanı dahil 5 kişi tutuklandı!.
AK Partili vekil gelen tepkilerin ardından özür diledi!.
CIA MİT’e İsrail-İran gerilimi için arabuluculuk ricasında bulundu!.
Seçimde rezil rüsva olan AK Partili vekil kendisini Maldivler tatili ile ödüllendirdi!.
İran’ın İsrail’e yolladığı füzeler elektrik tellerine takılıp asılı kaldı!.
İran, İsrail operasyonunu başarıyla tamamladığını duyurdu!.
İran-İsrail savsatası Kurtlar Vadisi’inde yıllar önce bakın nasıl işlenmiş!.
AK Parti’de ISTAKOZ ve MALDİVLER krizi patlak verdi!.
Dünyayı ayağa kaldıran füze saldırısı alay konusu oldu!.
İran’dan İsrail’e karşı 290 İHA saldırısı gerçekleşti!.
DOLAR 32,4373
EURO 34,4579
ALTIN 2.479,08
BIST 9.679,80

Macron yönetiminin kışkırtma politikası tutmadı, Türkiye’nin başarısı Fransa’ya geri adım attırdı!.

Macron yönetiminin kışkırtma politikası tutmadı, Türkiye’nin başarısı Fransa’ya geri adım attırdı!.
17.06.2021
A+
A-

Son yıllarda Türk dış politikasının ortaya koyduğu tutumun ve kimi zaman bunun dozajında bir askeri hamleyle desteklenmesinin Ankara’yı yakın ve orta coğrafyada daha farklı konuma taşıdığı bir gerçek.

Geçmişteki NATO zirvelerinde ‘mutlak dikkatle takip edilen’ ülkeler arasında pek görünmeyen Türkiye’nin son toplantılarda bunu kazanabilmesindeki en önemli etkenlerden biri hiç şüphesiz tercih ettiği dış politika ve onun geniş bir alanda yarattığı yansımalar.

Bu nedenle geçtiğimiz günlerde düzenlenen NATO Zirvesi, Ankara’nın başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle nasıl bir yol haritası izleyeceğinin ‘başlangıç rotası’ olarak görüldü. Tabii ki tüm ışıklar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmeye çevrildi.

[Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Biden, NATO Zirvesi’nde.]

FRANSA İLE GÖRÜŞME NEDEN ÖNEMLİ?

Ankara-Washington hattındaki ‘yüksek gerilim’ nedeniyle bu görüşme kamuoyunun birinci maddesi oldu ve fazlasıyla tartışıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan diğer ülkelerin liderleriyle de çok önemli görüşmeler yaptı. Biz de bu görüşmelerden birine ışık tutmayı amaçlıyor ve projeksiyonumuzu Erdoğan-Macron arasındaki buluşmaya çeviriyoruz.

Eğer ‘Neden Almanya Başbakanı Merkel ya da Birleşik Krallık Lideri Johnson ile yapılan görüşmeler değil de Macron ile yapılan?’ sorusunu sorarsanız, onu da hemen yanıtlayalım… Ankara-Paris arasında yaşananlar Suriye’den Doğu Akdeniz’e, Libya’dan Afrika’ya, Atina’nın silahlanmasından, Türkiye’nin sahip olmak istediği hava savunma sistemlerine varana kadar son derece geniş bir alanı kapsıyor.

Başkan Erdoğan ve Macron görüşmesinin detaylarını Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal TRT Haber için değerlendirdi.

LİBYA BİR KIRILMA NOKTASI OLDU

Prof. Dr. Uysal’a, Fransa Lideri Macron’un görüşmenin ardından attığı “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile baş başa uzun bir görüşme yaptık. Açıklık, saygı ve talep için” mesajını soruyoruz. Ne oldu da yakın bir zaman öncesine kadar Ankara ile tam zıt pozisyonda ilerleyen Paris, yeni bir yol tercih etti?

Suriye’den, Libya’dan, Doğu Akdeniz’den, Dağlık Karabağ’dan örneklerle başlıyor anlatmaya Prof. Dr. Uysal ve tüm bu konularda Fransa’nın Türkiye ile ciddi gerilim yaşadığını hatırlatıyor.

Bu başlıklar içinde Fransa’nın en büyük rahatsızlığının Libya’da olduğuna işaret eden ORSAM Başkanı’na göre zaten asıl kırılma da burada… “Ankara’nın Libya’daki net başarısı Fransa’ya geri adım attırdı” diyor Prof. Dr. Uysal ve bu durumun öncesinde Macron yönetiminin Türkiye’yi kışkırtacak adımlar atmaktan geri durmadığını anımsatıyor.

[ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal.]

MACRON İÇ SİYASETTE DE ÇOK ZORDA

Libya’da Türkiye’nin kararlı tutumunun Fransa’nın geri adımında ‘kilit’ rol oynadığını söyleyen Uysal, Macron’un iç siyasette yaşadığı sorunlar yumağını hatırlatıyor. Libya ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı vites yükselten ancak istediği sonucu alamayan Macron’un ülkesinde tüm bunlara ek ve eş zamanlı olarak iç siyasette son derece fırtınalı bir döneme girildiğini anlatıyor.

Çiftçilerden emeklilere, gençlerden memurlara kadar hemen her kesimin ‘baş kaldırdığı’ Fransa’da yaşananların Macron’un elini güçsüz kıldığını kaydeden Uysal, “Son yıllarda içeride iyice sıkışan bir lider görüyoruz. Yakında seçimler var ve Macron’un şansı pek yüksek değil. Bunları kendisi de görüyor ve daha fazla sorun istemiyor. Çıkarlar örtüşmese de iki liderin görüşmesinden ‘sükunet’ çıkmasının temelinde bunlar yatıyor” diyerek süreci özetliyor.

[Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinde de fazlasıyla zorlu bir dönem geçiriyor.]

SORUNLAR BUGÜNDEN YARINA DÜZELMEZ

ORSAM Başkanı Prof. Dr. Uysal bu noktada kritik bir saptama yapıyor ve Ankara-Paris arasındaki sıkıntıların ‘bugünden yarına’ düzelmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiyor.

Bu durumun temelinde yatan gerekçeyi soruyoruz:

“Fransa sömürge geleneği olan bir ülke. Ne olursa olsun bunu sürdürmek istiyor. Bunu sürdürmesi için de bazı coğrafyalarda etkisini asla kaybetmemesi gerek. Burada basit bir yaklaşım ortaya koyuyorlar ve ‘bizim güçlü olduğumuz alana başka bir aktör girmesin’ düşüncesiyle hareket ediyorlar.

Ancak sahada durum onların istediği gibi gitmiyor. Türkiye’nin farklı bölgelerde etkisini artırdığı bir süreç yaşıyoruz. Haliyle Paris, Ankara’nın bu adımlarını ‘Bana rakip oluyorlar’ şeklinde okuyor ve karşı hamle yapıyor. Bu hamle kimi zaman PKK-PYD desteğiyle oluyor, kimi zaman Atina’ya silah desteği üzerinden ilerliyor, kimi zaman da Libya’daki nüfuzu kullanarak bazı grupları Türkiye’ye karşı kışkırtmayla vücut buluyor.

Fotoğraf böyleyken Erdoğan-Macron görüşmesinin bugünden yarına sonuç vermesini beklemek doğru olmaz. Bu başlıkları hemen çözemezsiniz. Hem Türkiye hem de Fransa kendi çıkarlarını öncelemeye devam edecek. İki liderin bir araya gelmesi ve sonrasındaki olumlu açıklama bu sürecin ‘saygı ve diyalog’ temelinde ilerlemesi açısından bir dönüm noktası olabilir.

Daha net bir ifadeyle ‘Birbirimizi daha fazla yıpratmadan, serbest bir rekabetle ilerleyelim’ anlayışının önce çıkacağı bir yakın gelecek görebiliriz. Aslında Fransa, Türkiye’nin bileğini bükemedi ve bu nedenle şimdi rakibinin elini sıkan bir pozisyon aldı. Yeni sürecin neler getireceğini hep birlikte göreceğiz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.