Bu isimlerden biri de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener.
HDP ile gizli bir ittifak içerisindeyken milliyetçi ve muhafazakar tabana da hitap etmeye çalışan Meral Akşener, partisinin son grup toplantısında iktidara gelmeleri durumunda ders kitabı yapacakları bir kitabı anlattı.
“Hediyemiz Nutuk’tan sonra budur”
Meral Akşener, “Bakın bu kitabın adı Medeni Bilgiler. Kim yazmış biliyor musunuz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk… Bu kitabı alacaksınız genç teşkilatlarımızın tümüne dağıtacaksınız. Bundan sonra hediyemiz Nutuk’un yanında budur.
“Ders olarak okutacağız”
İnşallah iktidar olduğumuzda okullarda bunu ders olarak okutacağız . Çok önemli bir eserdir.” dedi.
Murat Bardakçı, kitabı mercek altına aldı
Tarihçi Murat Bardakçı, Habertürk gazetesindeki köşe yazısında Meral Akşener’in ders olarak okutulmasını istediği kitaptan çarpıcı bilgiler aktardı.
Murat Bardakçı, “Meral Hanım “İktidara gelince ders kitabı yapacağız” dediği “Medenî Bilgiler”i acaba hiç okudu mu?” başlıklı yazısında kitabın içerisindeki Hz. Muhammed ve İslam’a yönelik hakaretlerin bulunduğunu aktardı.
“Türkler Araplar’ın dinini kabul etmeden..”
İşte Meral Akşener’in ders olarak okutulması istediği kitaptan bir kısım;
“Türkler Araplar’ın dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemler’in ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilâkis Türk Milleti’nin millî rabıtalarını gevşetti, millî hislerini, millî heyecanını uyuşturdu.
Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammedin kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde (üzerinde) ….. bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu (Arap milliyeti siyaseti ile sonuçlanıyordu).
“Muhammed’in dinin kabul edenler, kendilerini unutmaya mecburdurlar”
Muhammed’in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin heryerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdular. Bununla beraber Allah’a kendi lisanında değil, Allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacaatta bulunacaktı (yakaracaktı). Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti.
“Kur’an-ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler”
Bu vaziyet karşısında Türk Milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin âdetâ bir kelimesinin mânâsını bilmediği halde Kuranı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler…”
“364 ile 370 sayfaları arasını dikkatle okuyun”
Murat Bardakçı, yazısının son kısmında şu bilgiyi de verdi:
“Bu ifadelerin tamamını merak edenler için söyleyeyim: Medenî Bilgiler’in herhangi bir baskısını, meselâ 1988’de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından yapılmış yayınını bulun ve 364 ile 370. sayfalar arasını dikkatle okuyun!”