Müftülükte cinsel istismar skandalı!. Müftü vekilinin iğrenç savunması pes dedirtti!.
Çorum Kaygı da 24 yaşında olan ve senelerdir cinsel istismara uğrayan K.T, H.B.A. ile aralarındaki müstehcen konuşmaların ses kayıtlarını savcılığa kanıt olarak sundu. H.B.A., kaydın ortaya çıkması üzerine “Zafiyet göstermiş olabilirim” dedi. Müftü vekilinin da K.T ile müftülük binasında cinsel ilişkiye girdiği ortaya çıktı!.
ÇORUM’un Kaygı ilçesi bugün 24 yaşında olan gencin başına gelenleri konuşuyor. İddiaya göre K.T. adlı genç adam Kargı Müftülüğü’nde şoför olarak çalışan üvey babasının damadı tarafından cinsel istismara uğradı. Küçük yaşlarda başlayan istismarın üniversite yıllarına kadar sürdüğünü belirten K.T mecbur bırakıldığı ilişkiden ötürü cinsel eğiliminin değiştiğini savundu.
Müftü vekiliyle Müftülükte cinsel ilişki yaşadık
Ayrıca K.T., Kargı müftü vekili olarak görev yapan F.K.’nin, H.B.A. ile aralarındaki ilişkiyi öğrenmesi üzerine kendisiyle yakınlaştığını ileri sürdü. K.T., bu kişiyle de 2014-2015’te müftülükte cinsel ilişki yaşadığını iddia etti.
Sözcü’den ismail Saymaz’ın haberine göre Çorum’un Kargı İlçesi, aylardır müftülükte meydana gelen cinsel istismarı konuşuyor. İstismarın mağduru, bugün 24 yaşında olan K.T. adlı genç adam.
K.T.’nin iddiasına göre O daha ilkokuldayken, annesi ikinci bir evlilik yaparak, Y. köyüne taşındı. Yatılı bölge okuluna verilen K.T., izin günlerinde annesinin yaşadığı köye geliyordu. Bu günlerde üvey babasının damadı olan H.B.A.’nın evinde çocuklarıyla oynuyordu. Şimdi 42 yaşında olan ve Kargı Müftülüğü’nde şoför olarak çalışan H.B.A., eve geldiğinde K.T.’yi istismara başladı. İstismar dağda, ormanda, köy yollarında, boş evlerde ve kulaklarınıza inanamayacaksınız, kaymakamlık binası içerisindeki müftülüğün arşiv odasında bile devam etti.
K.T., savcılıkta alınan ifadesinde şu iddiaları dile getirdi: “Bilmediğim, bilincinde olmadığım, yaşamak için yaşımın uygun olmadığı cinselliği bana alıştırmıştır. Evinde, Kargı Müftülüğü’nde, dağda, ormanlık alanda, evin yakınındaki boş evde birliktelik yaşadık. Beni 10 yaşlarından itibaren istismar etmiştir. Kendisini bir baba profili gibi görüyordum. O da ilgimi ve sevgimi kötü emellerine alet etmiştir.”
Ses kaydı ortaya çıkınca
K.T., istismarın lise ve üniversite yıllarında sürdüğünü, intihara kalkıştığını, annesinin evliliği bozulmasın diye şikayetçi olamadığını ileri sürdü. Hatta K.T. mecbur bırakıldığı ilişkiden ötürü cinsel eğiliminin değiştiğini savundu.
Genç adam, H.B.A. ile aralarındaki konuşmanın kaydını savcılığa kanıt olarak sundu. H.B.A., kaydın ortaya çıkması üzerine “Zafiyet göstermiş olabilirim” dedi.
Geçen 7 Mayıs’ta tutuklanan H.B.A.’ya zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından iddianame düzenlendi.
İddianamede şöyle yazıyor:
“Ses kayıtları dinlendiğinde, mağdur ile şüpheli arasında cinsel ilişki bulunduğunun açık olduğu, münasebetin ne zaman başladığı konusundaki şüpheyi mağdurun konuşma esnasında geçmişte yaşadıkları deneyimden bahsederek ve şüphelinin de itiraz etmeyerek ortadan kaldırdığı K.T.’nin istismara uğradığı odayı tarif ettiği vurgulanarak, “Hükümet konağının içerisinde bulunan müftülük arşivinin bulunduğu katı ve ortamı ayrıntılı bir şekilde anlattığı, bu odanın herkes tarafından bilinebilecek bir yer olmadığı” belirtildi.
Müftü vekili de var
Ayrıca K.T., Kargı müftü vekili olarak görev yapan F.K.’nin, H.B.A. ile aralarındaki ilişkiyi öğrenmesi üzerine kendisiyle yakınlaştığını ileri sürdü. K.T., bu kişiyle de 2014-2015’te müftülükte cinsel ilişki yaşadığını iddia etti. Ancak rızasının bulunduğunu ifade ettiği için F.K.’ye dava açılmadı.
Kargı’daki cinsel istismar skandalından sonra kaymakamlıkça idari soruşturma açıldı. Bu çerçevede Kargı Müftüsü Mahmut Uluşahan’ın mütalaası alındı.
İnsan içine çıkıp yüzlerine bakacak halimiz kalmadı
Müftü Uluşahan, 17 Nisan tarihli mütalaasında şunları yazdı:
“Bizler dini temsil ve tebliğ eden kurum ve gönüllüleriz. Sarığımız cübbemiz beyazdır, leke kabul etmez. Köy imamlarımız Vefa Sosyal Destek Grubu’nda milletin hizmetini görmek için çarşıya gelip alışveriş yapmaktadırlar. Ne var ki bu olaydan dolayı başımız yere eğilmiştir. İnsanların içine çıkıp yüzlerine bakacak halimiz kalmamıştır.
Çarşıda bir imamımıza 10-15 metre mesafeden yüksek sesle ‘Hoca müftülükte neler oluyor’ diye alayvari bir şekilde bağırmışlar. Yine bir görevlimize, ‘Hoca siz Vefa Destek’te çok çalışıyorsunuz ama arkadaşlarınız sizi rezil etti, çalışmalarınız boşa gitti’ demiş.
İlçenin merkez camisinde bir cenaze namazında imam arkadaşımız ‘Safları düzeltelim muhterem cemaat’ dediğinde arkalardan bir ses ‘Safları düzeltin, arkanızı sağlama alın, imamların ne yapacağı belli olmaz, bunlara güvenilmez’ demiş.
Yeni yeni tanımaya ve diyalog kurmaya başladığım ilçede güzel hayallerim vardı. Vaazlarım da beğeniliyordu. Ama artık başımız yere eğildi, kürsüye çıkacak halimiz kalmadı. Sağdan soldan sataşmalara karşı hep imamlarımıza sabır tavsiye ettim.
Dinin, Diyanet’in, müftülüğün ve imamlarımızın itibarını korumak için bu lekenin bir an önce temizlenmesini temenni ediyorum. Kurumumuzun bu lekeyi hak etmediğinden ve kesinlikle kabul etmeyeceğinden şüphem yoktur. Temsil ve tebliğ görevimize devam edip faydalı olabilmemiz ve bu dedikodudan kurtulabilmemiz için F.K. ve H.B.A.’nın ilçe dışına tayin edilmelerinin uygun olacağı kanaatindeyim.”
İdari soruşturma sonunda H.B.A. ve F.K. açığa alındı. F.K. bir başka ile tayin edildi..