Muhalefetin şerefsizce masumlaştırdığı Demirtaş ve Kavala’nın birer suç makinesi oldukları mahkeme dosyalarıyla ortaya çıktı!.
Zillet ittifakı avanelerinin ve gavur fonlu medyanın ısrarlarla ‘Suçsuz yere tutuklu yargılanıyorlar’ algısı yürüttükleri PKK’lı Selahattin Demirtaş ve kaos baronu George Soros’un Türkiye’deki bir numaralı uzantısı Osman Kavala’nın suç dosyalarının oldukça kabarık olduğu ortaya çıktı!.
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Soros’un Türkiye uzantısı Osman Kavala’nın suçsuz yere hapiste tutulduğu algısını çürüten verileri yayımlıyoruz. Demirtaş’ın toplamda 7 ayrı suçtan ve 12 ayrı davadan yargılandığı ortaya çıktı. Demirtaş’ın davalarının 5 ayrı ili kapsadığı ve 43 yıldan 142 yıla kadar hapsinin istendiği belirlendi. Terör örgütü propagandası yapma, terör örgütü yöneticiliği ve 6-8 Ekim olaylarının azmettiriciliği gibi suçlardan ise hakim karşısına çıkmayı beklediği kaydedildi. Öte yandan Demirtaş’ın halihazırda İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘terör propagandası yapmaktan’ çarptırıldığı 4 yıl 8 aylık cezasının olduğu ve sürecin istinafta devam ettiği öğrenildi. Kavala hakkında hazırlanan iddianamede ise ‘Soros’a bağlı çalıştığı’, ‘Ülke yönetimini değiştirmek istediği’, ‘Gezi kalkışmasını planladığı’ ve ‘CİA danışmanı Henri Barkey ile irtibat halinde olduğu’ vurgulandı. Hukukçular, iki isim hakkında da çok ciddi suç isnatlarının olduğu, yargılamalarının kısa süremeyeceği ve tutuklu olmalarının hukukun bir gerekliliği olduğunu söyledi.
Ülke bütünlüğünü hedef aldı
Hukukçu Kerami Özdemir, “Dünyanın hiçbir yerinde, ‘terör propagandası yapmak’ ve ‘ülke yönetimini değiştirmek’ suçlamasıyla tutuklanan isimler, tutuksuz yargılanmaz. İki ismin hakkında klasörler dolusu suç dosyası var. Bir kesim odaklar tarafından ‘suçsuz yere hapiste yatıyormuş’ algısı oluşturma çabaları bütünüyle siyasidir. İleri demokrasilerde bu tarz suçlamalar hukuk nezdinde ciddi bir yargılama süreci gerektirir. Ülkemizde uygulanan durum da evrensel hukuka uygundur” dedi.
İki isim hakkındaki isnatların da ağır olduğunu kaydeden Özdemir, şöyle devam etti: “Demirtaş, 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi. Hepimizin göz önünde oldu bu olaylar. Kaç canımız hayatını yitirdi. Terörü öven bir çok konuşması var. Şimdi bu görmezden gelinebilir mi? Kavala hakkındaki isnatlar da benzer şekilde. Gezi parkı eylemlerinin organizatörlüğüyle suçlanan, 15 Temmuz’un organizatörleri arasında yer aldığı belirtilen bir ismi hangi hukuk devleti serbest bırakabilir.”
Davalara şaibe düşürüyorlar
Hukukçu Ferhat Çakır, “Kavala ve Demirtaş hakkında Batı ve yerli uzantıları tarafından yapılan açıklamalar hukuki olmaktan ziyade siyasidir. Kavala konusunda mangalda kül bırakmayanlar, Batı Trakya’daki Yunan zulmüne, Karabağ’daki Ermeni zulmüne tek kelime etmediler. Demirtaş birçok suçunu kamu önünde işledi. 6-8 Ekim olaylarının talimatı, ‘Apo’nun heykelini dikeceğiz’ söylemi, ‘Özerklik ilanı’ gibi birçok skandala imza attı. Hukuken masum demek mümkün değildir” dedi. İki isim üzerinden yürütülen algı operasyonuna dikkat çeken Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: “Batı Kavala ile yatıp Demirtaş ile kalkmaktalar. Bir yandan yargıya baskı kurarken bir yandan da davaya şaibe düşürmeye çalışıyorlar. Oysa bağımsız Türk yargısı olağan seyrinde işlemektedir.”