“Mursi’nin oğlu bir madde ile öldürüldü!.”
Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ailesine hukuk danışmanlığı yapan İngiliz avukatlar, Mursi’nin en küçük oğlunun bir yıl önce ‘ölümcül bir madde’ ile öldürüldüğüne dair güvenilir bilgilere ulaştıklarını açıkladı.
Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ailesine hukuk danışmanlığı yapan İngiliz avukatlar, Mursi’nin en küçük oğlunun bir yıl önce “ölümcül bir madde” ile öldürüldüğüne dair güvenilir bilgilere ulaştıklarını açıkladı
4 Eylül 2019’da Abdullah Mursi, iddiaya göre kalp krizi geçirdikten sonra Mısır’ın başkentinin güneyindeki Giza’daki bir hastanede 25 yaşında ölü bulunmuştu.
O sırada Kahire’deki avukatı Abdulmunim Abdulmaksut, Abdullah’ın bir arkadaşıyla birlikte ve araç kullanırken kalp krizi geçirdiğini söyledi. Arkadaşının arabayı durdurabildiği ve el-Vaha hastanesine gittiği bildirilmiş, ancak doktorların onu hayata döndürme çabalarının sonuç vermediği açıklanmıştı.
Oğul Mursi’nin raporu darbeci Sisi Mısır hükümetince de doğrulanmıştı.
Bu Pazar ölümünün birinci yıldönümünde, Mursi’nin Guernica 37 Uluslararası Adalet Odaları’ndaki hukuk ekibi, ölüm nedenine ışık tutan yeni bilgiler elde ettiklerini duyurdu.
Londra merkezli hukuk bürosu tarafından yapılan açıklamada, “Abdullah’ın ölümcül bir madde enjekte edilmesi sonucu son nefesini aldıktan sonra arabasıyla 20 km’den fazla bir mesafede hastaneye nakledildiğini ancak kasıtlı olarak daha yakında bulunan hastanelere kabul edilmediğini doğruluyor. Devletin bazı unsurlarının daha yeni ortaya çıkan bu gerçeğin farkında oldukları oldukça açık” denildi.
“Sır” ölüm
Middle East Eye’ın İngiliz hukuk ekibine başkanlık eden Toby Cadman’dan aktardığı bilgiye göre, bu ölümü çevreleyen koşullar “sır” olarak kaldı.
“Cevaplanmayan birkaç soru var, ancak elimizdeki bilgiler bizi onun öldürüldüğüne inandırıyor” diyen avukat Cadman, Abdullah’ın ölümünden önce, Haziran 2019’da bir mahkeme salonunda ölen merhum cumhurbaşkanı babasını öldürmekle bazı hükümet yetkililerini alenen suçladıktan sonra hayatını korku içinde yaşadığını söyledi.
Babasının öldürüldüğünü günler sonra Abdullah, “suikastin suç ortağı” olarak şimdiki İçişleri Bakanı Mahmud Tevfik, selefi Mecdi Abdul Gaffar ve Muhammed Şeren Fehmi, eski cumhurbaşkanının yargılanmasına nezaret eden hakim dahil olmak üzere çok sayıda kişiyi sorumlu tutarak, şehit edildiğini tespit ettiğini açıklamıştı.
“Güvenliğinden endişeliydi”
Mursi, Mısır’ın 2012’deki ilk demokratik cumhurbaşkanlığı seçiminde, halk ayaklanmasının uzun süredir lideri Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden sonra seçilmişti.
Muhammed Mursi, cumhurbaşkanı olarak kendisinin belirlediği hükümetteki savunma bakanı Abdül Fettah el-Sisi liderliğindeki bir darbeyle Mısır ordusu tarafından devrilmişti.
O tarihten beri Sisi, muhalefeti ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak için büyük bir kampanya başlattı. Ayrıca Mursi’nin kıdemli üyesi olduğu Müslüman Kardeşler’i terörist grup olarak kara listeye alarak yasakladı.
Avukat Cadman, “Ölümünden önce Abdullah’la konuştum ve açıkça kendi güvenliğinden çok korkuyordu” dedi. Hükümetin hastanede kalp krizinden öldüğünü bildiren raporların aksine, Cadman’ın hukuk ekibi 4 Eylül 2019’da evinin dışında öldürüldüğü sonucuna vardı.
Ekip, Mısır Başsavcılığının Kahire’deki Bab el-Shaaria’da ikamet eden Mısır vatandaşı Randa Ali Shaker Ali Asran adlı 36 yaşındaki bir kadına yönelik kasıtlı cinayet suçlamaları başlattığını söyledi.
Video kaydı ortaya çıktı
Mursi’nin avukatlarına göre Asran, gizli bir duruşmada yargılanmıştı ve ölümüne ilişkin adli tıp raporunun sonucu gizli tutulmuştu.
Avukatlar, Asran’ın şeffaf bir soruşturma ile yürütülmediğini belirtti. Ayrıca Abdullah’ın öldüğünde yalnız olmadığı, en çok “Micho” olarak bilinen bir adamla birlikte olduğu hatırlatıldı. Bu durumun, Abdullah Mursi öldüğünde orada bulunan tek kişinin Asran olduğunu kaydeden hükümetin ilk raporlarına aykırı olduğuna dikkat çekildi.
Micho adlı şahıs ise hukuk ekibine, Abdullah’ın Asran tarafından ölümcül bir madde enjekte edildikten sonra öldüğünü ve ardından arabasıyla Giza hastanesine nakledildiğini iletmişti. Hukuk ekibine sızdırılan ve ölen Abdullah’ın Asran ve Micho tarafından hastaneye götürüldüğünü gösteren bir video da ortaya çıktı.
Avukatlar, “İddia makamının, araba anahtarını hastane görevlisine verdikten sonra ortadan kaybolan ve kaybolmadan önce arabayı kullanan ve sanıklara hastaneye kadar eşlik eden sanık [Micho] ‘yu çağırmaması veya aramaması üzücü” şeklinde konuştu.
“Bu videoda Abdullah’ın arabası açıkça görülüyor ve Abdullah bir sedyede görünüyor. Sanık Asran, Micho olduğundan şüphelenilen bir kişiyle birlikte ortaya çıkıyor. ”
Şu anda Asran’ın mı yoksa Micho’nun mı gözaltında tutulduğu belli değil.
Avukatlar, “O, tüm eski devlet başkanlarının çocuklarında olduğu gibi Cumhuriyet Muhafızlarının en üst düzeyde korumasına tabi olması gereken eski bir Mısır cumhurbaşkanının oğluydu. Aile, yasalar çerçevesinde en üst düzeyde koruma sağlamak yerine sürekli olarak tehlikeye, tehditlere ve özel hayatlarına müdahaleye maruz kalıyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan avukatlar, cinayetle ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. Ayrıca, eski cumhurbaşkanının neredeyse dört yıldır gözaltında tutulan diğer oğlu Usame Mursi’nin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundular.