Neredesiniz Eyy Reisçiler!. Öldünüz mü!.

Günlerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isim olan be aynı zamanda da devletin neredeyse tüm mahrem bilgilerine hakim olan Fahrettin Altun’u itibarsızlaştırmak için önce eşi üzerinden saldırıya geçip devletin farklı kurumlarından 3 ayrı maaş aldığını iddia ettiler olmadı, tutturamadılar ve işin ucunu bıraktılar ancak meseleyi başka bir boyuta taşıma hesaplarını da sürekli o lağım çukuruna dönmüş akıllarında planlamayı da ihmal etmediler!.

Sonra bir taşla iki kuş vurma planı yapıp hem Altun’un 50 metrekare zemine oturtulmuş mütevazi evini boğaza nazır ihtişamlı bir yalı gibi photoshopla düzenleyerek kendilerine hizmet eden bir paçavra üzerinden servis ettiler hemde bu haberin Kemalist zihniyet üzerindeki kaos etkisinin günlerce devam edeceğini hesaplayarak o kargaşa da Altun’un evini röntgenleyip il başkanları olacak botokslu terörist üzerinden terör örgütlerine adres bilgilerini ulaştırarak Altun’u, daha önce hedeflerine koydukları eşini be üç savunmasız evladını suikaste müsait birer hain olarak deşifre ettiler!.

Üstelik tüm bu korkunç hadiseler herkesin gözü önünde yaşanırken AK Parti cephesinde birkaç cılız sesten başka hiç bir icraat çıkmadı ortaya!.

Anlayacağınız; onlar parti yönetimi, il başkanı, ilçe başkanı, yuvalanmış gizli militanlarıyla bu skandalı adım adım tezgahlamaya devam ederken bizim Erdoğan üzerinden siyaset yaparak yan gelip yatmaya alışık milyonlarca seçmeni bulunan dev teşkilat olayı sadece izlemekle yetindi!. Taa ki Erdoğan’dan konu ile ilgili tepki açıklaması gelene kadar!.

Mamafih; Erdoğan’ın tepkisi sonrası nihayet o cılız sesler biraz gürleşmeye başladı da konu sayın savcımızın zahmet edip soruşturma açmasıyla yargıya intikal etti!.

Neyse; dönelim konumuzun aslına!.

Sonra ne mi oldu; Fahrettin Altun’a onca iftirayı atan şerefsiz güruh o iftiraların tamamını noktasına virgülüne kadar icraata döken kendi yazarları Yılmaz Özdil’in Bodrum’da yediği naneyi duyunca dur yemiş bülbüle dönüverdi bir anda!.

Üstelik işin için de Fahrettin Altun’a atılan iftiralarda kullanılan photoshoplu yalıya taş çıkartacak denize sıfır bir saray yavrusunun hile hurda yollarla kazanım olarak el de edilmesi vardı!.

Sabah akşam memleketin Cumhurbaşkanını “Müsrif” ve idarenin sağlandığı Külliyeyi “Saray” diyerek diline dolayan Yılmaz Özdil denen sözde Kemalist abimiz, Bodrum’dan aldığı kelepir bir ticari arsayı parsel kaydırma yöntemi ile denizin dibine kadar çektirmiş ve ruhsatında da iki adet basit dükkan olarak görünen tek katlı yapılarında 3.5 kata çıkarıp içine sahili de iliştirip üzerine de bir İmar Barışı katekullesi yaparak kendisine bir saray yavrusu yaptırmış!.

(Belli ki Yılmaz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi yönettiği sarayı çok kıskanmış)

Günlerce photoshopla süslenmiş kupkuru bir iftira üzerinden Fahrettin Altun’a kuduz köpek gibi saldıran Cumhuriyet Paçavrası ve okurları olacak hergele tayfa dillerini kıçlarına sokmuşçasına yaşanan bu rezalet hakkında ne tek kelime yazdı ne de konuştu!.

Hadi Cumhuriyet Paçavrasının ihanet odaklı yönetildiğini ve okurları olacak saman ağıllı kafaların da okuduğu her haberi bir vahiy niyetiyle kabul ettiklerini biliyoruz EyvAllah!. İt iti ısırmaz misali kendilerinden olan en namussuzca işleri yapsa da bırakın ısırmayı veya havlamayı homurdanmazlar bile, bunun örneklerine defaatle şahit olduk hala da olmaya devam ediyoruz!.

Peki bizim siyaset yaptığını söyleyip Reis fotoğraflarıyla Reisçilik taslayan güruha veya sözde dava şuuruyla Reis’e yalakalık yapan bu güruha bir umutla yalakalık yapan o raconculara ne demeli!.

Yahu adamlar partileriyle, teşkilatlarıyla, destekçileriyle, seçmenleriyle be yanlarına aldıkları terör örgütleriyle basit bir iftiradan yola çıkarak Fahrettin Altun’a günlerce salyalarını akıtıp havlamadılar mı!.

Sol yumruğunu havaya kaldırıp halkçılık, devrimcilik, sosyalistçilik, pozları vererek sağ yumruğunu da gariban işçinin başına indiren bu çakallara söyleyecek iki çift söz bulamadınız mı be hey gafiller!.

Onlar bütünüyle iftira olan bir uyduruk argünama sarılıp Altun’un evini röntgenledi de siz kabak gibi orta da olan bir imar yolsuzluğu için Muğla vekilleri, Muğla İl Başkanlığı, Muğla İlçe Başkanlığı, Muğla Teşkilatları olarak oraya gidip sabah akşam liderinizi itibarsızlaştıran Özdil isimli müptezelin malikanesinin önünde ortalığı ayağa kaldıramadımız mı onların yaptığı gibi!.

Neyse; bu temennilerimin hayalden öteye geçmeyeceğini ben de biliyorum zaten!.

Zira; biz bu Reisçilik taslayarak racon kesen kosa paça pantolon giyen dar ceketli abileri ve deve hörgücü gibi türbanlar takarak dindarlık taslayan yarı laik ablaları esnaf ziyaretleri ile kodaman düğünlerinden başka bir yerde zaten göremeyiz!.

“AK Parti yönetiminden bir ses çıkar mı acaba” diye düşündüm, onların da Erdoğan’ın bir şiir için tutuklandığı zamanda gemiyi terk eden fareler gibi halleri aklıma gelince ondan da vazgeçtim!.

Yılmaz gibiler Solculuk nutukları atıp sol şeritten yardırarak götürmeye devam ederken biz de “Zenginin Malı Züğürdün Çenesini Yorar” misali sadece buradan eleştirdiğimizle kalacağız anlaşılan!.

Selametle dostlar