On binlerce kadının tecavüz ve katliamından sorumlu Esad rejiminin hayranı Sera Kadıgil’in iki yüzlülüğü…
CHP’li Sera Kadıgil’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptğı ‘Las Tesis’ şovu, binlerce masum kadının tecavüzü, on binlerce kadının ölümünden sorumlu olan katil Esed ve rejimine verdiği desteği akıllara getirdi.
TBMM Genel Kurulu’nda, İçişleri Bakanlığı’nın 2020 bütçesi görüşmeleri devam ederken, CHP’li Sera Kadıgil Kadıköy’deki Las Tesis protestosunun engellediğini belirterek diğer CHP’li kadınlarla birlikte masalara vurarak ‘Las Tesis’ protestosu gerçekleştirdi.
ASIL KATİL VE TECAVÜZCÜLERE SESSİZ
CHP’li Kadıgil’in sözde kadın savunuculuğu, akıllara binlerce kadının tecavüz, yüzbinlerce insanın ölümünden sorumlu olan Suriye’deki katil Esed rejimine verdiği desteği akıllara getirdi.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) tarafından eylül ayında hazırlanan rapora göre, 173’ü çocuk olmak üzere 14 bin 131 kişi Kadıgil’in savunduğu Esed rejimi tarafından işkenceyle öldürüldü.
Raporda işkencelerin başında elektrik, kaynar su, çarmıha germe, cinsel şiddet ve tecavüzün olduğu belirtildi.
Ne yazık ki okuyanların tüylerini ürperten raporda, çocuk ve kadınlara yapılan insanlık dışı muameleye karşı CHP’li Kadıgil tek kelime etmedi, etmiyor.
”BUGÜN SURİYE’YE SAVAŞ AÇSAK BANKO ESAD’I TUTARIM”
Yaptığı ‘Las Tesis’ şovuyla, mazlumlara, mağdurlara kucak açan Türkiye’ye hakaretler yağdıran Kadıgil, yüzbinlerce insanın vahşice katledilmesinden sorumlu olan Esed’e Twitter hesabından destek vermişti.
Kadıgil paylaşımında, ”Bugün Suriye’ye savaş açsak banko Esad’ı tutarım.” ifadelerini kullanmıştı.
Kadıgil’in şiddet karşıtı söylemlerinden biri…
BAKAN SOYLU: AMA SÖYLEDİKLERİNİZ ŞUNLAR…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kadıgil’in bahsettiği eyleme müdahale edilmesinin nedeninin, polisin, hakimlerin ve devletin tecavüzcü ve katil olarak suçlanması olduğunu söyledi. Kadın cinayetlerinin herkesin ortak acısı olduğunu aktaran Soylu, ”Bu meseleyi hep beraber çözeceğiz ama sizin söylediğinizi size şimdi okuyacağım, eğer bunları söyleyerek bu mesele çözülecekse, Meclis de duysun. Eğer bu Meclis, ‘Bunları söylemeye devam etsinler’ derse, ben İçişleri Bakanıyım, kanuna rağmen, Anayasa’ya rağmen en geniş hakkımı kullanacağım. Ama söyledikleriniz şunlar; ‘Tecavüzcü sensin, öldüren sensin; polisler, hakimler, devlet ve Başkan.’ Biz dans etmeye veya bir meseleyi gündeme getirmek için sivil toplum örgütlerinin kadın meselesi konusunda, cinayetler konusunda söylediği sözlere ne söyleyebiliriz yani Hep beraber yapacağımız bir iş. Türkiye’nin şu andaki yasaları, bütün kadın örgütleri ve kadın sivil toplum örgütleri derler ki; Avrupa Birliği yasalarının standardı, hatta biraz da üzerindedir.” ifadelerini kullandı.
Mart ayından beridir kadın cinayetlerindeki artışı gördüğünü, bu artışın sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede yaşandığını kaydeden Soylu, “Aile içi kadına karşı şiddet olay sayısı da 2018’de 219 bin, 2019’un 11 ayında 170 bin. Geçen yılın 11 ayına göre de yüzde 17 düştü. Sonuç şu; cinayetlerde 2017 gibi olmasa da bir artışımız söz konusu ama olaylarda azalmamız söz konusu. Küresel bazda, dünya ölçeğinde, Dünya Sağlık Örgütü’nde kadın cinayeti ilgili yasa çerçevesinde milyonda 13, Avrupa kıtasında milyonda 7, Türkiye’de milyonda 3,8. Peki bu 3,8 daha aşağı düşmeli mi? Evet, sıfır olmalı, bu doğru. Bunun için de biz ne yapıyoruz? Bu bizim sorumluluğumuzda olan bir meseledir, Türkiye’nin sorumluluğunda. Şu anda bütün bakanlıklar Aile Bakanımızın liderliğinde, bu işin patronu Aile Bakanı’dır. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı hep beraber bir araya geldik, arkadaşlarımız çalıştılar, 75 maddelik bir eylem planına başladılar” açıklamasında bulundu.
YORUMLAR