“PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA” MI DİYECEKTİK, BECERİKSİZSİN İŞTE!.

Aylardır AK Parti İstanbul İl Başkanımız ve AK Parti’nin en burnundan kıl aldırmaz siyasetçilerinden biri olan sevgili kibir abidemiz Bayram Şenocak ile devam eden anlamsız bir didişme içerisindeyim!.

Aynı dava içerisinde yer alan farklı görüşte iki insan olarak karşınıza çıkmak üzücü bir durum ancak bu kirli kavganın sebebini birinci ağızdan bilmenizi istedim!.

Kah kendimi “Ağır Hakaret” davalarında buluyorum kah elime tutuşturulan noter kanallı tekziplerle islah edilmeye çalışılıyorum, kah sosyal hesaplarıma Bayram Şenocak’ın getirttiği erişim engellemeleri ile uğraşıyorum!.

Mesele nedir peki; Bayram Şenocak’ın sorumluluğunda olan İstanbul’un 3 ay içerisinde 2 defa üst üste kaybedilmesi ve 13 binlik ilk seçim yenilgisinin ardından Haziran ayında yapılan seçim tekrarında 870 bine çıkan oy farkının hesabını AK Parti’ye oy vermiş bir seçmen olarak sormammış!.

Apar topar Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrılıyorum, savcı bey Bayram Şenocak hakkında Ağır Hakaretlerim olduğunu söylüyor, “Nedir Ağır Hakaretler Sayın Savcım” diyorum, bir Youtube videomda “Beceriksiz” dediğim için gücenmiş küçükbey!.

Videonun devamında da şahsıma gönderdiği noter tekzibine kızıp “Koca Cumhurbaşkanını Bile Eleştirebiliyorken Kıçı Kırık Bir İl Başkanını Beceriksizliği için Eleştiremeyecekmiyiz” demişim!.

Heyhat; meğer ne terbiyesiz, ne ahlaksız, ne ırz düşmanı, ne aile terbiyesinden yoksun bir herifmişim ben!.

Fatih’in emaneti olan İstanbul’u domuz eti ile beslenip teröristlere açıkça methilere dizen, Ezandan Selâdan irite olduğunu her fırsatta dile getiren, Gezi İhaneti zamanında Türk polisini terör destekçileri ile birlikte taşlayıp gavurla beraber ülkemize darbe yapmaya kalkan, her eylemi ve söylemi ile vatan hainliğinin dibine vuran Canan Kaftancıoğu karşısında Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı adamına kaybettiren Bayram Şenocak neden koca İstanbul’u kaybettiğini içine dert etmemiş ama benim kendisine “Beceriksiz” demem içine oturmuş vah ki ne vahhh!.

Uzatmayalım ve gereksiz mesele için canınızı daha fazla sıkmadan yazıyı tamamlayalım!.

Bak Bayram Şenocak kardeşim; ben sana sabah akşam yalakalığın en kralını yapsam da, etrafında pervane gibi dönsem de, her karşılaştığımızda sana hitap etmeden önce söze “Yüce Zeus” diye başlayarak başını göğe erdirsem de, “Padişahım Sen Çok Yaşa” nutuklarıyla gazı verip seni uzaya çıkan ilk becerikli Türk Siyasetçi olarak yollasam da bu senin beceriksizliğine kılıf olmaz!.

Çok şükür senin sadakalarınla ayakta duran bir adam da olmadım, senin talimatınla AK Parti’den servet de yapmadım, senin torpilinle kimseden bol sıfırlı ihaleler de kapmadım ve seninle geçmişte olan bir kan davam da yok!.

Ben İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın bir talimatı ile ölümü hiçe sayarak FETÖ piçlerinin kurşunları ve bombaları altında o gecenin sabahını düşünmeden meydanlara çıktıysam, her seçimde gidip senin o değerli poponun olduğu koltuğu korumak için namusum bildiğim oyumu AK Parti’ye verdiysem, gecemi gündüzüme katıp 18 yıldır partime ve ülkemin Cumhurbaşkanına sonuna kadar sahip çıktıysam, verdiğim oyun da bu dava da yapılan yanlışların hesabını da sonuna kadar sorarım bunu iyi bil!.

Ben senin noterden yollayacağın tekziplerle, açacağın tazminat davalarıyla, kuşlarla yollayacağın cik cikli tehditlerle susacak bir adam değilim, bana açtığın tazminat davası da benim için bir kayıp değil senin için bir ayıptır!.

Bu parti ve bu dava için verdiğim mücadelenin kırkta birini bile verememiş biriyken, böyle ucuz siyasetçilik oyunlarıyla beni yıldıracağını sana kim söylemişse halt etmiş, bunu da yaz aklının bir köşesine!.

Senin bir koltuk veya saltanat derdin olabilir ancak benim derdim bugüne kadar karşılıksız mücadele verdiğim AK Parti davasıdır ve bunu herkes çok iyi bilir Bayram Şenocak!.

Eğer zerre kadar yüreğin cesaretin varsa bu yazıyı ve senin hakkında bugüne kadar yayınlanmış tüm sözlerimi AK Partililere okutalım, sadece bir kişi senin haklı benim ise haksız olduğumu söylerse sana şeref namus sözü senin için özel bir özür videosu yayımlayıp derhal AK Parti’den istifa edeceğim!. Tabii İstanbul İl Başkanı olarak haberim yokken beni AK Parti üyeliğinden istifa ettirmediysen!.

Ve son olarak; bu içi boş yıldırma tehditlerini yularını boynuna geçirdiğin etrafındaki dalkavuklarına yap, ben senin dişinin kirası olacak kadar yüreksiz bir Adam değilim!.