Rus generali Selimiye Camii’nin çinilerini kaçırmış!.
Edirne Selimiye Camii’nin mülkiyeti kime ait? Rus generalinin camideki çinilerin bir kısmını söktürüp ülkesine götürdüğünü ya da caminin depremde beş derece eğildiğini biliyor muydunuz? Peki Ters Lale’nin hikayesini…
İstanbul’dan önce Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapan Edirne ile özdeşleşerek bu kentin simgesi haline gelen Selimiye Camisi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ve dâhi mimarlarından Mimar Sinan’ın eseri. Selimiye Camisi’nin yapımına 1568 yılında başlanmış ve yaklaşık 15 bin kişinin çalışmasıyla ancak 1575 yılında tamamlanabildi.
Birbiriyle kesişmeyen üç farklı merdiven
Caminin dört köşesinde yer alan ve her biri üç şerefeli olan minareleri ise kendi türleri içinde dünyanın en zarifleri arasındar. Şaşkınlık uyandıracak bir mimari başarı ile çok uzun olmalarına rağmen olabilecek en ince biçimde yapılmışlar ve hatta iki tanesine şerefelere çıkarken birbirleriyle kesişmeyen üç farklı merdiven yerleştirilmiştir.
Ters Lale’nin hikayesi
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye’deki “Ters lale” ise en çok merak edilenler arasında. Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi göze çarpar
Ters lale’nin hikayesine dair farklı rivayetler bulunuyor.
Acziyetin işareti mi?
Allah’ın 99 ismine işaret olsun diye çiniler üzerine doksan dokuz çeşit lale motifi işlenmesine emreden Mimar Sinan, motiflerin yanlışlıkla doksan sekizde kaldığını işitince “Öyle kalsın, kalsın ki acizliğimiz, kulluğumuz ortaya çıksın. Acizliğimize işaret olarak da doksan dokuzuncu lale motifi müezzin mahfili direğine kazınsın ama ters olarak” demiştir.
Lale bahçesi sahibinin inadı
Camide müezzin mahfilinin bulunduğu yer, Lale, isminde bir kadının arazisiymiş. Buranın satışını kabul etmemiş, nice çil çil altın teklif edilmesine rağmen. En sonunda, buraya cami durdukça hatırlanmamı sağlayacak bir şey koyarsanız kabul ederim, demiş. Ve mermer direklerden birine o kadına işaret olarak lale motifi koymuşlar, ancak tersliğini de belirtmek için laleyi ters yapmışlar.
Torunu Fatıma’ya kalfalar da çok üzüldü
Selimiye Camii ve Külliyesi İnşaatı, olanca hızıyla devam ederken Koca Usta Sinan, torunu Fatıma ile inşaatı denetler.
12-13 yaşlarındaki Fatıma’ya işçiler, kalfalar büyük bir ilgi ve yüksek bir sevgi besler.
Küçük Fatıma bulaşıcı bir hastalığa yakalanır ve vefat eder.Mimar Sinan, buna çok üzülür. Ayşekadın Semtinde Çamlık Mevkii’nde bizzat nezaret ederek bir türbe yaptırır. Baldeken Tarzı’ndaki bu mezarın mermer sandukası’nın her iki yanına da boynu bükük kabartma lale motifi işletir. Boynu bükük lale, faniliği gösterir. Demek ister ki Koca Usta, Allah’tan başka her şey fanidir. Üzüntüsünü böyle, tam bir teslimiyetle, Allah’ın emri karşısında boyun bükerek ifade eden Sinan’ın kalaları da çok üzülürler ve onlar da Selimiye Camii’nin Müezzinler Mahfili’nin mermer direklerinden birine Ters lale motifi işlerler.
Mermerler Marmara Adası ve Kavala’dan getirildi
Selimiye’nin mihrap ve minberi döneminin mermer işçiliğindeki en önemli başyapıtlarından. Kullanılan mermerlerin cami yapımında kullanılması için özel olarak Marmara Adası ve Kavala’dan getirildiği bilinmektedir.
Cami, Yıldırım Bayezid’in yaptırdığı Baltacılar Koğuşu’nun kalıntıları üzerine inşa edilmiştir.
İkinci Selim’e “HZ.Muhammed” mi öğütledi?
Caminin Edirne’de inşa edilmesinde II. Selim’in gördüğü bir rüyanın etkili olduğu da düşünülmektedir. Rüyaya göre caminin Edirne’de olmasını Hz. Muhammed öğütlemiştir.Mimar Sinan, yaptığı yapının içerisinde sesin homojen dağılmasını hedeflemiştir.“Optimum çınlama zamanı”nın gerçekleşmesine de özen göstermiştir.
Rus generali çinileri kaçırdı
II. Selim son halini göremedi Camiinin açılışı 27 Kasım 1574 Cuma günü olarak planlanmış. Ancak II. Selim’in vefatıyla bu tarih 14 Mart 1575’e ertelenmiş.Mülkiyeti vakfa aittir Camiinin mülkiyeti Sultan Selim Vakfı’na ait. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Rus generali Mihail Skobelev’in çinilerin bir kısmını söktürüp ülkesine götürmesidir.
Deprem anında 5 derece yatabiliyor
Zemini son derece esnek olan Selimiye Camii için Mimar Sinan’ın temeli attıktan sonra sekiz sene beklediği ileri sürülür. Caminin birçok yerinde raylı sistem mevcuttur. Deprem anında cami her tarafa beş derece yatabiliyor.Bu sırrı ise ilk önce 1950’li yılların sonunda Japon mimarlar özel izinle yaptıkları çalışma sırasında keşfeder.Japonlar uzun incelemelerin ardından ülkelerine döner ve Mimar Sinan’ın eserlerinden öğrendiklerini uygulamaya başlar.