TÜM DÜNYANIN KANINI DONDURAN SKANDAL PATLAK VERDİ!.
Yeni Zelanda’da yetkililer, mart ayında Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerinde 51 kişinin hayatını kaybettiği, 49 kişinin yaralandığı terör saldırısını gerçekleştiren Brenton Tarrant’ın hücresinden 6 sayfalık propaganda içerikli mektup göndermesine izin verilmesinin hata olduğunu açıkladı..
“New Zealand Herald” gazetesinin haberine göre, ülkedeki cezaevlerinden sorumlu kurumun yöneticisi Christine Stevenson, yaptığı açıklamada, mektubun gönderilmesine izin verilmesinin hata olduğunu belirterek özür diledi.
Stevenson, mektubun yayımlanmasının terör saldırılarından etkilenen kişilerde yol açtığı rahatsızlıktan dolayı üzüntü yaşadığını söyledi.
Tarrant’ın mektubunun hükümet için utanca neden olduğunu vurgulayan Başbakan Jacinda Ardern ise saldırganın reklamını yapmamak için adını söylemeyeceğine yemin ettiğini dile getirdi.
Mektubun gönderilmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Ardern, “Bütün Yeni Zelanda vatandaşlarının, bu kişinin nefret dolu mesajını parmaklıkların arkasından paylaşamaması gerektiğine dair beklentisi olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Terör saldırısının faili Brenton Tarrant’ın hücresinden 6 sayfalık propaganda içerikli mektup gönderdiği ortaya çıkmıştı.
PROPAGANDA YAPTI
Rusya’da “Alan” isimli birisine gönderildiği ve internette “4chan” isimli forum sitesinde yayımlanan mektubunda Tarrant’ın “büyük çatışma”nın yaklaştığını söylediği ve silahlanma çağrısı olarak anlaşılabilen bir dil kullandığı kaydedildi.
Tarrant’ın, mektubunun ele geçirilmesi halinde aleyhine kullanılabileceği gerekçesiyle hislerinden ve pişmanlıklarından bahsedemeyeceğini yazdığı bildirildi.
Öte yandan, ana muhalefetteki Ulusal Parti sözcüsü David Bennett, hükümetin mektubun cezaevinden nasıl gönderildiği konusunda açıklama yapması gerektiğini belirterek, “Bu adam, Yeni Zelanda tarihinin en ağır suçlarından birini işlemekle suçlanıyor.” ifadesini kullandı.
Norveç’in Barum şehrinde Afganlara ait El-Nur İslam Merkezi Camisi’ne cumartesi günü düzenlenen saldırının faili 21 yaşındaki Philip Manshaus’un saldırıyı gerçekleştirmeden önce sosyal medya hesabından “Irksal savaşı gerçek hayata taşımalıyız.” ifadesini kullandığı, Brenton Tarrant tarafından seçildiğini belirttiği öne sürülmüştü.
ABD’nin Teksas eyaleti El Paso şehrinde 3 Ağustos’ta düzenlenen terör saldırısı ve Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde 15 Mart’ta düzenlenen terör eylemlerinin manifestosunun yayımlandığı ABD merkezli “8chan” isimli internet portalı, birçok terör eyleminin manifestosunun yayımlaması ve radikal görüşlere sahip kişilerin görüşlerine yer vermesi sebebiyle siber güvenlik şirketlerinin ambargosuyla karşı karşıya kalmıştı. Güvenlik hizmeti alamayan site, siber saldırıların önüne geçemediği için erişime kapanmıştı.
TERÖR SALDIRILARI
Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart’ta terörist Brenton Tarrant tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 51 kişi hayatını kaybetmiş, 49 kişi yaralanmıştı.
Saldırıda 3 Türk vatandaşı yaralanmış, ağır yaralanan Zekeriya Tuyan, tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinde 48 gün sonra hayatını kaybetmişti.
Yeni Zelanda’nın maksimumum güvenlikli Auckland Hapishanesi’ndeki tek kişilik hücresinde tutulan terörist, 51 cinayet ve 39 cinayete teşebbüsten 14 Haziran’da hakim karşısına çıkmış ve masum olduğunu iddia etmişti.
SANIĞIN AKIL SAĞLIĞI YERİNDE
Terör saldırısında yaralananlar ve mağdur yakınlarının da izlediği duruşmada, yetkili kurumlardan gelen raporların teröristin akıl sağlığının yerinde olduğunu gösterdiğini açıklayan Yüksek Mahkeme Hakimi Cameron Mander, “Tarrant’ın zihinsel sağlık değerlendirmesi tamamlanmıştır. Davacının savunma yapma, avukatlarına bilgi verme ve mahkemeye yanıt verme konusunda herhangi bir sorunu yoktur.” ifadelerini kullanmıştı.
Savcılık, polis, Yeni Zelanda Kraliyet Hukuk Ofisi ve Christchurch Kraliyet Avukatlar Bürosunun daha önce aldığı ortak karar uyarınca sanığın 51 cinayet ve 40 cinayete teşebbüsün yanı sıra terör eyleminden de yargılanması talep edilmişti.
Yargıç Mander, Tarrant’ın 4 Mayıs 2020’de yeniden mahkemeye çıkarılmasına hükmetmişti.