Türkiye kabul etmedi! Rusya fena köşeye sıkıştı!.
Libya’da Türkiye ve Rusya arasında ateşkesin şartları konusunda görüş ayrılıkları sürüyor. Ruslar “Acil ateşkes yapılsın” önerisini masaya koyarken Türkiye, “Ulusal Mutabakat Hükümeti adına ateşkes sözü veremeyiz” dedi.
Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK’ya dönük harekât başladı. Türkiye ve Rusya, Libya’da ateşkesin sağlanması için ilkesel prensiplerde ve ateşkes şartlarında tam anlamıyla uzlaşamadı.
Dörtlü masa neden kurulamadı?
Edinilen bilgilere göre, geçen pazar günü yapılacak Dörtlü Bakanlar Zirvesi öncesinde, cumartesi günü gerçekleşen hazırlık toplantısında Rus tarafı “Acil ateşkes yapılsın” önerisini masaya koydu. Türkiye, “Ulusal Mutabakat Hükümeti adına ateşkes sözü veremeyiz” dedi. Türk yetkililer, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi’nin tek taraflı girişimi sonucu yapılan toplantıyı, sonunda Libya’da ateşkes ve siyasi geçiş süreci haritasını öngören bildiriyi hatırlattı.
Türk yetkililer, “Kahire’deki metin tek taraflıydı, eleştirdik; aynı adımı atamayız” dedi. Türkiye ve Rusya arasında ateşkesin şartları konusunda da görüş ayrılıkları sürüyor.
Türkiye’nin ateşkes şartları ne?
“Acil” değil, “sürdürülebilir” ateşkesin sağlanması,
Tarafların kendini güvende hissedeceği bir ateşkes hattının çizilmesi,
O alanların top ve taciz atışı menzili hesap edilerek oluşturulması,
Ateşkes ilanından sonra milislerin silahsızlandırılması,
Bu koşullar sağlandıktan sonra diplomasi masasına oturulması…
Rusya ateşkesin garantisini verebilir mi?
Daha önce hem Berlin hem de Moskova’daki zirvelerde ateşkes kararı çıkmasına rağmen, Moskova yönetiminin desteklediği Halife Hafter, ateşkesi bozan taraf olmuştu. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, ateşkes çabaları için şunları söyledi:
“Hem Rusya hem Türkiye, Libya’da ateşkesin bir an evvel hayata geçirilmesinden yana. İhtilaflı tarafların başındaki insanlar, bazen tutarsız davranışlar sergileyebiliyor. Bu kişiler, ‘Bugün buna varım, yarın yokum’ der; ‘Bugün imzalıyorum, yarın imzalamam’ der. Ama bu, bizim bu kişilerle masaya oturup konuşmayacağımız anlamına gelmez. Tam tersi, oturup konuşmalı, görüşmeler yürütmeliyiz. Ancak bu şekilde bir sonuca varmak mümkün olacak. Hem kendileriyle anlaşmalıyız hem de onlar kendi aralarında anlaşma sağlamalılar.”
İran-Suriye hattını kesecek operasyon
Geçtiğimiz hafta içinde Pençe-Kartal Operasyonu başladı. Irak’ın kuzeyinde Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin-Basyan, Gara ve Hakurk’ta PKK hedefleri vuruldu. Ardından Pençe-Kaplan Operasyonu’yla, Türk komandoları kara harekâtına geçti. Türkiye geçmişte de Kuzey Irak’ı vuruyordu ama bu operasyonu anlamlı kılan hedefi. Hedef, Suriye sınırından başlayıp, İran sınırına kadar devam eden PKK koridorunu, tıpkı Suriye’nin kuzeyinde yapıldığı gibi kesintiye uğratmak.
Türk yetkililer, “Elbette nihai ve ideal olan koridoru boşaltmaktır ama bu Irak’ın şartlarında ve coğrafi koşullar düşünüldüğünde kolay değil. Bu yüzden öncelikli hedef, koridora darbeler vurmak ve Irak’ın kuzeyinde İran-Suriye’yi bağlayan hattın kesintisiz çalışmasının önüne geçmek. Bu hedefe dönük, birbirini takip eden günlerde, aynı anda yapılan son yıllardaki en kapsamlı operasyon” dedi.
Kuzey Irak’ta sınıra yakın bölgelerde PKK terör örgütünün sayıca azaldığı ama buna rağmen Sincar’da PKK’nın profil yükselttiği biliniyor. Türk yetkililer, “Operasyonun önemli hedeflerinden biri de PKK’nın giderek Kandil’e benzeyen Sincar’da geliştirdiği yeni yöntemlerin ve düzenin dağıtılması” ifadelerini kulandı.
‘Bağdat adım atmadı’
Kuzey Irak yönetiminin 2017’deki başarısız bağımsızlık referandumu girişiminin ardından Peşmerge’nin bölgeden çekilmesiyle, alanda PKK ve DAEŞ varlık göstermeye başlamıştı. Türk yetkililer, “Operasyonu yapmaya zorunlu kılan sebeplerden biri de, Irak merkezi hükümetinin tutumu. Bağdat, Irak’ın kuzeyinde DAEŞ’e dönük operasyonlar yaparken, PKK’ya dönük adım atmıyor” değerlendirmesini yapıyor.