Türkiye Yayıncılar Birliği’nden ‘sosyal medya’ açıklaması
Türkiye Yayıncılar Birliği’nden yapılan açıklamada, “Sosyal medyada toplumsal tepki ortamı yaratılarak kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara saldırılar gittikçe yaygınlaşmaktadır. Somut bir bilgiye, kanıta dayanmayan bu kampanyalarla yargısız infazlar yapılmakta; yazarlar, yayıncılar ve kitapçılar sanık konumuna oturtulup hedef gösterilmektedir” denildi.
Türkiye Yayıncılar Birliği’nden yapılan açıklamada, “Sosyal medyada toplumsal tepki ortamı yaratılarak kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara saldırılar gittikçe yaygınlaşmaktadır. Somut bir bilgiye, kanıta dayanmayan bu kampanyalarla yargısız infazlar yapılmakta; yazarlar, yayıncılar ve kitapçılar sanık konumuna oturtulup hedef gösterilmektedir” denildi.
Türkiye Yayıncılar Birliği, kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara yönelik sosyal medyadan yapılan kampanyalara yönelik açıklama yaptı. Açıklamada, sosyal medyada toplumsal tepki ortamı yaratılarak saldırıların gittikçe yaygınlaştığı belirtildi.
Birlikten yazılı yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Sosyal medyada toplumsal tepki ortamı yaratılarak kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara saldırılar gittikçe yaygınlaşmaktadır. Somut bir bilgiye, kanıta dayanmayan bu kampanyalarla yargısız infazlar yapılmakta; yazarlar, yayıncılar ve kitapçılar sanık konumuna oturtulup hedef gösterilmektedir.
“Maddi ve manevi sonuçlarının ne olacağı düşünülmeden düzenlenen bu sosyal medya kampanyalarıyla kitaplar sanki suç aletiymiş gibi sunulmakta ve bu kampanyaların sonucunda yazarlar, yayınevleri ve kitapçılar fiilen saldırıya uğramaktadır.
“Bu sosyal medya kampanyalarından sonuncusu birliğimiz üyesi Kırmızı Kedi Yayınevi’nin kitabevlerinde Pucca’nın (Pınar Karagöz) yeni kitabı için yapılan imza günleri bahane edilerek yayınevine ve sahibi Haluk Hepkon’a yönelik olandır. Pucca sosyal medya mesajları nedeniyle yargılanmaktadır ve savcı beraatini talep etmiştir. Daha yargılanması tamamlanmadan Pucca suçluymuş gibi gösterilmiş ve bu suçu yeni yayımlanmış kitabıyla işlemiş gibi bir izlenim yaratılmıştır. Bu kitapla ilgili yazarın imza günlerine ev sahipliği yaptığı için kitabevi ve sahibi de suçu ve suçluyu koruyormuş gibi sunulup hedef gösterilmiştir. Sosyal medya aracılığıyla yapılan bu kampanya tam anlamıyla bir yargısız infazdır ve önceki örneklere bakıldığında etkili olması halinde sonuçlarının çok tehlikeli olacağı kesindir.
“Türkiye Yayıncılar Birliği olarak, son aylarda sosyal medya aracılığıyla hedef göstererek yapılan kampanyaların, yayımlama özgürlüğünü ve kültürel çeşitliliği tehdit ettiğine dikkati çekmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde benzer olayların yaşanmaması için daha hassas davranılması gerektiği konusunda başta sosyal medya kullanıcıları olmak üzere tüm kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz.”