Yavuz Selim Kıran büyükelçilerin Ayasofya ziyaretini değerlendirdi! “Özgüven mührüdür!.”
Türkiye’deki büyükelçiler ve uluslararası kuruluş temsilcileri 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii’ni ziyaret etti. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Ayasofya’yı ibadete açmak sadece ibadet etme mekanları anlamında bir ihtiyacın giderilmesi yönünde alınan bir karar değil. Ülkemizin dünyaya verdiği, Türk İslam dünyasına verdiği bir özgüven mührüdür” dedi.
86 yıl aradan sonra 24 Temmuz günü kılınan Cuma namazıyla birlikte ibadete açılan Ayasofya Camii’ne ziyaretler devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye’deki büyükelçiler ve uluslararası kuruluş temsilcileriyle birlikte Ayasofya Camii’ni ziyaret etti. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, büyükelçilerin Ayasofya Camii’ne ziyaretiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“Bir özgüven mührüdür”
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle burada yüz binlerce vatandaşımızın namaz kılması bir hasretin giderilmesiydi. Cumhurbaşkanımız bu hasrete son verdi ve 86 yıllık özlemi giderdi. Bu özlemi gidermesinin sadece ülkemiz içerisinde değil, ülkemiz dışında da ne kadar büyük bir yankı uyandırdığını aradan geçen zamanda hala görüyoruz. Dünyanın dört bir tarafından büyük bir sevinç ve heyecan ifadesi resmediliyor. Bu büyük özlemi giderdiği için Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Şunu her fırsatta vurguluyoruz. Ayasofya’yı ibadete açmak sadece ibadet etme mekanları anlamında bir ihtiyacın giderilmesi yönünde alınan bir karar değil. Ülkemizin dünyaya verdiği, Türk İslam dünyasına verdiği bir özgüven mührüdür. Buna böyle bakmak lazım. Nitekim o gün Sayın Bakanımızın Türkiye’nin bağımsızlık tarihinde de yeni bir sayfa açıldığını ifade etmesi bunu gösteriyor. Bu özgüven mührünü Cumhurbaşkanımız bütün dünyaya vurarak aslında bir kez daha Türkiye’nin kendi egemen hakları doğrultusunda her türlü kararı almaya muktedir olduğunu gösterdi. Bu konuda Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek az” şeklinde konuştu.
“Manevi havayı memnuniyetle teneffüs ettiklerini gözlemledik”
Büyükelçilerin ziyareti sırasında Ayasofya Camii ile ilgili bilgiler verdiklerini ifaden eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, bakanımızın takibiyle burada Türkiye’deki büyükelçileri ve uluslararası kuruluş temsilcilerini ağırladık. Malum pek çok uluslararası tartışma var. Türkiye’nin Ayasofya’yı ibadete açmasını bağlamından koparıp farklı şekilde yansıtmaya çalışanlar oldu. Biz herkesin burayı ziyaret etmesini istiyoruz. Buranın maneviyatını, buranın verdiği mesajı, buranın verdiği hoşgörü mesajını, özgüven mesajını ve manevi havasını bizzat teneffüs ettiği takdirde aslında bu tartışmaların ne kadar anlamsız olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz. 30’dan fazla büyükelçi ailesiyle birlikte buradaydı. Kendilerine Ayasofya Camii’mizi gezdirirken onların da ne kadar bu manevi havayı memnuniyetle teneffüs ettiğini gözlemledik. İçeride dakikalarca kendileriyle baş başa kaldılar. O manevi havayı teneffüs ettiler. Son derece memnuniyet duydukları bir ziyaret oldu. Yarın da bu ziyaretin ikinci perdesi devam edecek. Ayasofya Camii’nin herkese açık olduğunu vurguladık. Burayı herkes ibadet saatleri dışında ziyaret edebilir.”
1972 Dünya Miras Sözleşmesi’ne aykırı değildir”
“Ayasofya’nın ibadete açılması sonrası burada kültürel mirasın korunması konusunda bir takım soru işaretlerini pompalamaya çalıştılar” diyen Kıran şöyle devam etti:
“Son teknolojiyle donattığımız hiçbir dokuya zarar vermeden orada ibadet sırasında mozaiklerin, bir takım diğer tarihi öğelerin nasıl saklandığını da gösterdik. Bunlardan da çok etkilendiler. Tarihi dokunun hiçbir şekilde zarar görmediği bir kez daha büyükelçiler tarafından görüldü. Özellikle 1972 Dünya Miras Sözleşmesi bağlamında Ayasofya’nın ibadete açılmasını batı dünyasında farklı şekilde yansıtmaya çalışanlara burada bir kez daha cevap vermiş olduk. Ayasofya, UNESCO Dünya Miras Listesi’nin vazgeçilmez öğelerinden biri olarak insanlığın ortak mirası olarak kalmaya, bu güçlü kültürel dokusuyla insanlığa hizmet etmeye devam edecek. Ayasofya’nın cami olması 1972 sözleşmesine aykırı değildir. Bu tamamen Türkiye’nin egemenlik haklarıyla ilgili bir konudur. Burada Türkiye’nin yaptığı çalışmalar Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla özellikle tarihi ve kültürel dokuya saygı gösterilerek buranın ibadete açılması 1972 sözleşmesiyle de son derece uygun bir adımdır. Bir takım ülkeler Ayasofya ile ilgili kararlar üzerinde haklara sahip oldukları yönünde imalarda bulunmaya kalktılar. Görüldü ki, Ayasofya fethedilmiştir. Sayın bakanımız her fırsatta bunu vurguluyor. Türkiye topraklarında yer alan bu kültürel hazinemiz insanlığa hizmet etmeye, insanlığa çok önemli mesajlar vermeye devam edecek.”