ACILI ANNE KATİL KOCANIN SOYADINI YAZDIRMADI!..
Boşanmak istediği eşi İhsan Akdoğan tarafından öldürülen Şenay’ın annesi Şenel Koçarslan, kızının mezar taşına kocasının soyadını yazdırmadı. Koçarslan: “Kızım o soyadından kurtulmak için neler yaptı. Sonunda da öldürüldü. Katilinin soyadını yazdırmadım. Kadınlar katillerinin soyadını mezarında bile taşımak zorunda kalıyor. Böyle olmamalı.”
Şenay (35), boşanma davası açtığı ve kendisini ölümle tehdit ettiği için de 6 aylık uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi İhsan Akdoğan tarafından Esenyurt’ta 31 Ekim 2017’de silahla vurularak öldürüldü. Olaydan sonra tutuklanan Akdoğan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan dava hâlen devam ediyor.
Anne Şenel Koçarslan, kızının Kıraç Mezarlığı’ndaki mezarının taşına onu öldüren kocasının soyadını yazdırmadı. Ancak kimlikteki isim ve soyadı yazmayınca sorun çıktı. Mezarı yaptırmak isteyince tapuyla Mezarlıklar Müdürlüğü’ne başvurduğunu anlatan Koçarslan şunları söyledi: “Mezarı yaptırdıktan sonra tapuyu yeniden düzenleyip vereceklerdi. Tapuyu alamadım. Kızımın mezar taşına o caninin soyadını yazdırmadım, kendi soyadımızı yazdırdım. Kızım o soyadından kurtulmak için neler yaptı. Sonunda da öldürüldü. Katilinin soyadını yazdırmayacağım. Kızım da istemezdi. Kadınlar katillerinin soyadını mezarlarında bile taşımak zorunda kalıyorlar. Böyle olmamalı.”
‘OĞLUNU ÖLDÜRÜRÜM’
Kızı ikinci eşi olan İhsan Akdoğan’la evlendikten sonra hayatlarının cehenneme döndüğünü söyleyen Şenel Koçarslan şunları anlattı: “Yavrum çok kurtulmak istedi ama kurtulamadı. Kurtulmak için televizyonlara mı çıksam, belki beni kurtarırlar diyordu. Şimdi cinayeti çıkıyor basına. Evlat acısı çok zor, bildiğiniz gibi değil. Kızım emlakçılık yapıyordu. Hali vakti yerindeydi. Adam zengin kadın avcısıymış. Ne yaptı ne etti kızımı evlenmeye ikna etti. Kızımın parasını yedi. Evlilikleri 2 ay düzgün sürmedi. Şiddet başladı. Kızımın her yeri mosmordu. Evini bile sattırdı kızıma. Kızım boşanma davası açtı. Ya oğlunu ya anneni öldürürüm deyince mecbur birleşmek zorunda kaldı. 3 ay sonra da öldürdü. Torunum mutsuz olsun diye televizyon kumandasını alıp işe götürüyordu. Zalimin tekiydi. En son koruma kararı aldırdı kendine. Ama yine de öldürdü işte. Kızım son gün işten çıkıp bana geldi. Sonra bir müşterisi ısrarla akşam 21.00’de ev görmek istemiş. Ona ev göstermek için dışarı çıktı. Meğer bu adam yaptırmış. Takip edip arabanın içinde kafasına sıktı.”
CİNAYET SONRASI TEHDİT
Kızım ölünce basına çıktım. Buna kızdı. Cinayetten 1 hafta sonra cama bir şey çarptı. Pencere kenarına mermi bırakmış, bir de not. Notta ‘Bu mermi şimdi böyle geldi, sonra sizin kafanıza gelecek’ yazıyordu. Korkudan bu şehri terk ettik torunumla. Cinayetten 7 ay sonra da Gürcistan’a kaçarken yakalandı. Orada çürüsün. Benim kızım toprağın altında çürüyor.”
(Editörün notu: Annenin haklı hassasiyetine saygı duyarak bu haberde kızı Şenay için, eşinin soyadını kullanmamayı tercih ettik.)