Bakan Selçuk’tan flaş açıklamalar.. Yaz tatili tarihi belli oldu, ara tatil için kritik karar!.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim ile önemli sorulara yanıt verdi.. Yaz tatilinin Temmuz ayında başlayacağı tarihi açıklayan Bakan Selçuk, ara tatil yapılmayacağını ifade etti..
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk salgın döneminde eğitim hakkında merak edilen başlıkları Ahmet Hakan’la Tarafsız Bölge’de değerlendirdi. Bakan Selçuk, yüz yüze eğitim, sınavlar ve tatil konusunda milyonlarca öğrencinin merak ettiği detayları açıkladı.
Yaz tatili tarihi belli oldu
MEB Bakanı Ziya Selçuk, nisan ayında bir ara tatil verilip verilmeyeceğine yönelik soru üzerine, “15 Şubat’taki iki haftayı üç hafta yaptık. Yani bu ara tatili alarak oraya ekledik ve bir ara tatilden ziyade hatta okulun uzatılmasıyla ilgili de planlamalarımız var. Bizim okullarımız seminer dönemi dahil, 2 Temmuz’da bitiyor ama öğrenciler ondan önceki haftalarda bırakıyorlar. Ama bu sefer öğrencilerimizi 2 Temmuz’a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok.” diye konuştu.
İstifa iddialarına cevap
Twitter hesabıyla Instagram hesabında farklılık var. Twitter’ı açsa görecek takip ettiğimi. Tamamen mantıksız ve bir şekilde karmaşa oluşturmak şeklinde. Kurumsal olarak asılsızdır diye bir tweet attık. Hiç önemsemedim.
Yüz yüze eğitimde ilk hafta
Yüz yüze eğitimde ilk haftayı değerlendirmesi istenen Selçuk, ilk hafta Türkiye’deki bazı illeri ve ilçeleri gezdiğini, hem açılışlar yaptıklarını hem de okulların açılışının nabzını tuttuğunu ve gözlemler yaptığını söyledi.
İlkokullar ve ortaokullarda öğrencilerde yüzde 80’in biraz üzerinde katılım var. Liselerde biraz daha az, yüzde 74 katılım var. Orada sınava hazırlık ya da başka nedenlerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Kimseyi ‘Okula gelin’ diye özellikle davet edip zorlamıyoruz. Bu gönüllü bu konu. Gönüllü olarak insanların yüzde 80-82’sinin katılıyor olması zaten velinin de çocukların da bunu istediğini gösteriyor. Ayrıca bazı durumlarda çocuklar gelmek istemeyebiliyor, veliler göndermek istemeyebiliyor. Evde hasta olabiliyor, başka nedenler olabiliyor. 2 gün sosyal duygusal uyum açısından çok verimli geçti diye düşünüyorum. Çocuklar akademik eksikliklerini ne kadar tamamladılar, bu konuda çok büyük bir çalışma olduğunu düşünmüyorum ama önemli olan öğretmen ve öğrencilerin buluşması. Bu konuda müthiş bir enerji var. Daha fazla açılması konusunda da talepler çok yoğun olarak geliyor. Bu ilk haftayı çok olumlu geçirdiğimizi gördüm.
Koronavirüs risk haritasında geçen hafta orta riskli (sarı) kategoride olan Ankara’nın bu hafta yüksek riskli (turuncu) kategoriye, İstanbul’un ise yüksek riskliden (turuncu) çok yüksek riskli (kırmızı) kategoriye geçtiği hatırlatılarak, bu illerde okulların kapatılıp kapatılmayacağını kimin açıklayacağının sorulması üzerine Selçuk, açıklamanın valilikler nezdinde yapılacağını söyledi.
Şehir bazlı açılma kapanma olabilir
Duruma göre kısmı açılma yerinde kararla şehir bazlı açılıp kapanma olabilir diye geçen sene Mart ayında 4 senaryo sunmuştuk. Okullar biraz geçişkenlik içeren kurumlar. Valilikler kendi şehirlerindeki duruma somut olarak bakıp biz bu süreci bir haftaya yayalım bunu idare edebiliriz gibi yerel kararlar alabilirler.
Valilikler kendi şehirlerindeki duruma somut olarak bakıp bu süreci bir haftaya yayalım, iki haftaya yayalım. Okullar kısmı kalsın, diğerlerini biraz sınırlayalım gibi yerer kararlar alabilir.
Öğretmenlerin aşılanmasında son durum
Aşı konusunda şunu söylemek lazım Sağlık Bakanlığımız dünyada gerçekten örnek gösterecek bir aşı kampanyası düzenliyor. Aşı tedarikine bağlı olarak bazen aksamalar olabiliyor. yine Sağlık Bakanlığımızın bir ön almasıyla yaptığımız görüşmeler neticesiyle açılan sınıfların öğretmenlerinden başlayarak aşılanması konusunda 1 ayı geçmiş tarihte listeyi verdik ve başlandı. Öğretmenlerimiz peyderpey aşılanıyor.
Bir haftada vaka sayısında kısmi artış var
Benim telefonumda olan kişiye özel bir yazılım var. Bu yazılımla ben ana sınıfında 1-2-3-4-58-12’de tamamında kaç çocuummuzun ailesinde temaslı, pozitif var. Bunları günlük görebiliyorum. Bunların renk skalası var. Son bir haftada gördüğümüz farklılık şu, kısmi olarak bir artış var.
Aile bilgilendiriliyor, eğer o anda oluşan fiili bir durum söz konusuysa özel odaya alınıyor. Sonra sağlık kuruluşuna haber veriliyor, süreç başlatılıyor..
Kişiye özel tedbir alınıyor. Genel bir tedbir elbette var. Böyle bir durum olursa kim 14 gün okula göndermemeli, kim gönderebilir, hepsinin haritası var.
Okullarda dikkat noktası öğretmenler odası
Bizim için okuldaki birinci dikkat noktası öğretmenlerin odası. Öğretmenden öğretmene bulaşma yüksek. Çocuktan çocuğa bulaşma riski, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, literatüre göre daha düşük.
Liselerde yüz yüze sınavlar
Gençler haklıdır. Bir defa öyle bakmak lazım meseleye. Yani biz eğitim bilimi alanında çalışan insanlar olarak gençler, çocuklar bir tepkide bulunduğunda ya da bir şeyi göstermeye çalıştığında onu suçlamak değil, anlamakla meşgul olan insanlarız. Niye söylediği, nasıl bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığına bakarız. Biz bağımsız bir araştırma kuruluşuna yaptırdığımız çalışmada, kendi çalışmamız da var ama başka bağımsız kuruluşların çalışmalarını da çok önemsiyoruz, öğrencilerin yüzde 77’sinin bu sınavla ilgili bir iptal istemi yok. Ailelerin de öğretmenlerin de benzer oranda ‘muhakkak sınava girmeliler’ şeklinde bir genel görüşleri var. Önce bu büyük çerçeveyi paylaşmak isterim. İkincisi şu, bizim lise öğrencilerimizin yüzde 40’ından fazlası bu sınava yüz yüze girdi, birinci dönem girdi. Yani yüzde 55-60’ına yakını da girmedi. Bizim bir denge tutturmamız gerekiyor. Bir grup ‘Biz girdik de onlar niye girmiyor?’ hukuksal birtakım sıkıntılar ya da ‘Yüz yüze olsaydı daha yüksek alırdım.’ ya da ‘Uzaktan olsaydı daha düşük alırdım.’ ‘Benim notum düşük oldu, haksızlık olduğu gibi.’ daha önce yaşadığımız bir sürü problemler var, hukuksal, eğitimsel sorunlar var. Şu anda ilk okullar devam ediyor mu, ediyor. Köy okullarını 15 Şubat’ta açtık. DYK’lar 31 Ağustos’tan beri devam ediyor ve liseliler okula gidiyorlar.
Tamamen her şeyi durdurursak…
Toplamda 1 milyona yakın sınav öğrencisi var DYK’ya katılan. Onun dışında orta okullar, liseler, okula renklere göre okula devam ediyorlar. Eğer biz tamamen her şeyi durdurursak çocuklarda EBA’da yüzde 90’ın üzerinde bir geri çekilme oluyor. Her şeyi bırakıyorlar ve artık ilgilenmiyorlar. Bu çocuklarımız geleceğe dönük olarak biz eğer orta vadede çözümler bulmazsak ya da planlamalar yapmazsak emin olun bu 5 senelik döngüyü olumsuz etkileyecek bir durum. 9’da hiç ders görmeyen bir çocuk 10’uncu sınıfı yapamaz. Bunlar sarmal, ardışık konular.
Okullar ne zaman kapanacak, ara tatil var mı?
Bir ara tatilden ziyade okulun uzatılmasıyla ilgili planlarımız var. Ara tatil olmayacak. Öğrencilerimizi 2 Temmuz’a kadar okulda tutmakla ilgili planlama çalışmaları var. Ara tatil yok.
740 bin bilgisayar dağıttık
Salgının eğitim üzerindeki eşitsizliği azalttığının altını çizen Bakan Selçuk, “740 bin bilgisayar dağıttık. Bir taraftan da şunu yapıyoruz; yürüyüş mesafesinde EBA destek merkezi kurduk. EBA’ya giren herkes 8 GB’tan faydalanıyor” diye konuştu.
Okul başarı puanı kaldırılacak mı?
LGS’ye ilişkin olarak şunu söyleyebilirim; bizim yaptığımız çalışmalar şunu gösteriyor, bir öğrencinin normal dönemde çalışma disiplini, alışkanlığı neyse uzaktan eğitim döneminde de aşağı yukarı onu gösteriyor. Bunu şunun için söylüyorum, çocukların bu tür durumlarla ilgili etkilenmeleri istatistiksel olarak manidar dediğimiz bir çerçevede çok büyük farklılıklar oluşturmuyor.
Karneler nasıl verilecek?
Örneğin lise veya ortaokul öğrencilerinin nisan sonunda notlarının tamamlanmasını bekleriz. Ondan sonra karneyle ilgili çalışmalar başlar. Liselerde daha karne vermedik. Bu duruma göre nasıl bir ihtiyaç doğarsa, şunu net söylemem lazım. ‘Önceden bir şey söylüyoruz da bunu asla değiştirmiyoruz.’ gibi bir durumumuz yok. Karnenin tarihini de ona göre düzenleriz. Duruma bir bakmamız lazım. Süreci izlememiz lazım. Vakalara ilişkin tabloda çok daha farklı bir durum ortaya çıkacak ve biz yeniden kararlarımızı yeniden gözden geçirmek durumunda kalacağız.
Öğretmen atamaları
Bu eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı kazananlara ücretsiz verecek. Yüz binlerce şu anda pedagojik formasyon belgesi olan öğretmenlerimiz var. Sadece 2020’de 439 bin kişi eğitim bilimlerinde KPSS’ye girdi. Her sene eğitim fakülteleri ortalama 40 bin mezun veriyor. Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı, okul sayısı, nüfusu belli. Bizim şu andaki gibi 500-600 bin… Öğretmen olmak isteyenleri almamız zaten mümkün değil. Her yıl 40 bin kişi mezun oluyor, ortalama 15 bin kişi emekli oluyor. Bunun bir döngüsü var. Bütçe imkanları çerçevesinde dikkat ederseniz kamunu toplam kadrosunun en büyüğünü her zaman Milli Eğitim alır. Bu sene de Milli Eğitim alıyor. Bu bizim için yeterli değil, daha fazlasına ihtiyacımız var. Yaklaşık 74 bin civarında bir açık görülüyor. Geçen sene alınan 40 bin vardı, ondan önce alınan 40 bin vardı. Onlardan önce 100 binin üzerindeydi sayı ama şimdi 70 civarında bir açık var. Şimdi 20 bin daha gelecek. Yine açık kalacak. Onu da ücretli öğretmenler vasıtasıyla kapatabiliyoruz. Onların desteği bizim için çok önemli. Onlarla ilgili de birtakım planlamalar var. Planlamayla ilgili bir çalışma bu formasyon konusu. 2021 Ocak ayına kadar formasyon almış yüz binlerce meslektaşımız var. Bunların tamamının formasyonu geçerli, fakat bundan sonrasında eğitim fakültelerinde zaten öğretmen yetiştiren bir kuruluş olduğu için çocuklara yönelik gelişim ve öğrenme psikolojisine yönelik bazı dersler işin doğası gereği var. Formasyonun ötesinde. Üniversiteler şu anda hazırlıktalar. Tezsiz yüksek lisans programları açacaklar..