Türkiye, 14 Mayıs’ta tarihinin en önemli seçimleri için sandığa gidecek.

Pusulada yer alacak isimlerin kesinleşmesiyle birlikte heyecan bir kez daha arttı.

40 gün kalan seçimler için siyasi partiler de çalışmalarını sürdürüyor..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen iftar programında büyükelçilerle bir araya geldi.

‘Dalga dalga büyüyen bir zaferin ayak seslerini duyuyoruz”

Burada yaptığı konuşmasında 14 Mayıs’taki seçime değinen Erdoğan, şu ifadelerle kullanıldı:

Deprem felaketine rağmen seçimleri erteleme yoluna gitmedik. Biz milletimizin dayanışma ruhuna güveniyoruz. 14 Mayıs’ta milletimin en doğru kararı vereceğine inanıyoruz.

Dalga dalga büyüyen bir zaferin ayak seslerini duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı’nın cemresi sadece gönüllere değil sandığa da düşmüştür.

Vatandaşlarımızın iradelerini sandığa özgürce katılmaları için sizlerin desteklerini bekliyoruz. Bölücü örgütlerin zorbalıkla seçimlere gölge düşürmesine müsaade etmesine izin vermeyin.

“Türkiye olarak nerede bir mazlum varsa kimliğine bakmadan acil yardımda bulunuyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasından şu ifadeleri kullandı:

Depremin ilk gününden itibaren devlet-millet ele ele tüm kurumlarımızla mücadele ediyoruz. Kardeş ülkelerin desteğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Arama kurtarma ekipleriniz yüzlerce vatandaşımızın enkazdan çıkarılmasına yardımcı oldu. Ayni ve nakdi yardımlarımız sahadaki acil ihtiyaçların karşılanmasında rol oynadı.

Türkiye olarak nerede bir mazlum varsa kimliğine bakmadan acil yardımda bulunuyoruz. Ülkemizin ekonomik şartlarından bağımsız bir şekilde tüm mazlumların yanında olduk. İnsani vazifemizi yerine getiriyoruz.

Kimi dostlarımız milletimiz için dua etti, kimisi uçaklar dolusu yardım malzemesi gönderdi, kimisi yardım etmek isteyip de edememenin gözyaşını döktü. Ama hiçbir dostumuz bizleri yalnız bırakmadı. Rabbim herkesten tüm kara gün dostlarımızdan razı olsun.

Çok ağır bedeller ödesek de tıpkı bir anka kuşu gibi küllerimizden doğmasını biliyoruz. Deprem bölgesindeki illerimizin hepsini birkaç kez ziyaret ettik. Cumhur İttifakı olarak birlikte dolaştık. Depremin yıktığı şehirlerimiz eskisinden daha güçlü bir şekilde ayağa kalmak için adeta sabırsızlanıyor. 85 milyon olarak yaralarımızı hızla sarıyoruz. Hasar tespit çalışmalarımız neticelenmek üzere. Çadırların yerini konteyner kentler alıyor. En kısa zamanda konteynerleri 100 bine çıkaracağız. Kalıcı konutların da inşasına başlıyoruz. 70 bin konut ve köy evinin yapım süreci başladı. Deprem bölgesinde toplamda 650 bin, ilk bir yılda 319 bin konut ve köy evini yapacağız. Tüm sözlerimizi tuttuğumuz gibi bunu da başaracağız.

“Rusya-Ukrayna arasında adil bir barışın mümkün olduğuna inanıyorum”

Özellikle Ukrayna savaşındaki tutumumuz ve arabulucu tutumumuz insani bir örnektir. Türkiye iki komşu arasındaki soruna çözüm bulma yolunda olmuştur. Küresel gıda krizinin önüne geçtik. Mart ayında mutabakatın devam etmesi çabası için gerekli çabayı da gösterdik. Biliyorsunuz savaşın başından bu yana Sayın Zelensky ve Putin’le her hafta görüşüyoruz. Çatışmaların sona ermesi için çaba gösteriyoruz. Adil bir barışın mümkün olduğuna inanıyorum.

Milyonlarca insanın hayatına mal olan çatışmaları ve krizleri yaşadık. Vaktinde adım atılmadığı için ölüme sürüklenen çocukları gördük. Artık evlatlarımıza yeni bir dünya sunalım istiyorum.

İnsanlığın kaderini 5 ülkenin iki dudağı arasına hapseden nizam sürdürülebilir değil. BMGK’nin kapsayıcı anlayışla reforma tabi tutulması acil bir ihtiyaç.

“Bölücü terör örgütünün palazlanma girişimlerini biliyor ve tek tek gerekeni yapıyoruz”

Terörü insanlığın gündeminden çıkarmak temel vazifelerimiz arasındadır. Terörün her türlüsüne karşı ayrım yapmadan mücadelemizi sürdürüyoruz. Bölücü terör örgütünü palazlama girişimlerini biliyor ve tek tek gerekeni yapıyoruz. Yeni teşebbüslere kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kelime oyunlarıyla, diplomatik ve askeri cambazlıklarla bölücü terör örgütünü palazlandırma girişimlerini biliyor, tek tek takip ediyoruz.

“İslam düşmanlığına göz yumulması kabul edilemez”

Kutsal kitabımının yakılması kabul edilemez ve müsade edilemez. Buna izin verenler demokrasi kavramının altını oymaktadır. Bu alçaklıklara artık bir son verilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. NATO müttefiki ABD ile yakın diyaloğumuz devam ediyoruz. Sayısı 260’a çıkan dış temsilcilik ağımızla ülkenizle gerekli diyaloğu kurmak için canla başla çalışıyoruz. Kur’an’a saldırı açıkça nefret suçudur, ifade hürriyeti değildir.