Site Rengi

HABER ÖZETİ
Köpeğe tecavüz eden 76 yaşındaki sapık tutuklandı!.
İstanbul’da kar yağışı başladı!.
İstanbul’da toplu ulaşım sistemi çökmek üzere!.
Başkan Hacıosmanoğlu Yabancı Hakem tartışmalarına son noktayı koydu!.
Kağıt üzerinde fakülte kurdular!. Ne binası var ne 1 tek öğrencisi var!.
500 TL’lik ve 1.000 TL’lik yeni banknotlar mı geliyor!.
Mike Tyson ve Jake Paul bokstan men edildi!.
2 bin 500 Çinli işçi aileleri ile birlikte Manisa’ya çalışmaya geliyor!.
İki belediyeye daha kayyum atandı!.
Kılıçdaroğlu Akşener’i İŞBİRLİKÇİLİK yapmakla suçladı!.
İstanbul ve Ankara için kar yağışı uyarısı!.
İstanbul perperişan, Ekrem Almanya’da ülkesini şikâyet ediyor!.
Alkollü araç kullananlara hapis cezası geliyor!.
Yine “Dolar Yükseldi” bahanesi ile benzine kazık gibi zam!.
Haciz mesajı ile korkutup borç tahsil eden hükümetten seçim öncesi SGK affı!.
Ağır Hasar Kayıtlı araçlar trafikten çekiliyor mu?.
Alevilerden Kılıçdaroğlu açıklaması: Bay Kemâl’i Yedirmeyiz!.
İsrail’in kuduz köpekleri Netenyahu ve Galant hakkında yakalama kararı!.
Merkez Bankası faizi sabit tuttu!.
Bir zam da plastik poşet fiyatlarına geliyor!.
Karabağ mağlubiyeti Montella’nın sonu oldu!.
Gözler Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararında..
MHP’de “Apo’ya Özgürlük” çıkışı 3 istifa getirdi!.
Sevgilisinin eski sevgililerini gözaltına aldıran savcıya yeni görev!.
Donalt Trump Türk doktor Mehmet Öz’ü aday gösterdi..
Mansur Yavaş konser skandalı ile ilgili 2 müdürü görevden aldı!.
Bitcoin 93 bin doları geçti..
ABD’nin kadrolu iti Zekensky ülkeyi felâkete sürüklüyor!.
Öcalan çağrısı sonrası AKP ve MHP’nin oyları tepetaklak!.
İmamoğlu davasının savcısı duruşma öncesi rapor alıp izne ayrıldı!.
DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89

Günün Ayet-i Kerimesi ile Hadis-i Şerif’i..

Günün Ayet-i Kerimesi ile Hadis-i Şerif’i..
09.02.2020
A+
A-
09.02.2020 Günün Âyet ve Hadisi
VAHYİN DİLİNDEN

وَاِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُوا حَكَماً مِنْ اَهْلِه۪ وَحَكَماً مِنْ اَهْلِهَاۚ اِنْ يُر۪يدَٓا اِصْلَاحاً يُوَفِّقِ اللّٰهُ بَيْنَهُمَاۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يماً خَب۪يراً

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla 

“Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir   hakem gönderin.

 Düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.

(Nisâ Suresi – 35)                   (Meal Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı)

TEFSİRİ:

Ailede huzur ve düzeni bozan kişi, taraflardan sadece birisi olduğunda “nüşûz”dan söz edilir. Aile düzeni iki tarafın karşılıklı anlaşmazlıklarından, hukuk ihlâlinden ve geçimsizlik çıkarmalarından ileri geliyorsa ve bu durum uzayıp gittiği için ayrılmaları, ailenin dağılması ihtimali ortaya çıkarsa “şikâk” hali gerçekleşmiş olur. Bu durumda Kur’ân-ı Kerîm’in gösterdiği yol, teklif ettiği çözüm usulü “anlaşmazlığın hakemlere götürülmesi”dir. Âyetin açık ifadesine göre hakem tayin edecek olan merci, karı ve koca veya bunların aileleri değil, devletin ilgili kurumudur (ülü’l-emr). Şikâk durumunda resmî kurum hakem tayin etmekle yükümlüdür, ancak bu yükümlülük karı-kocanın da hakem tayinine engel teşkil etmez. Kurumun (meselâ mahkeme) tayin edeceği iki hakemden birinin kocanın, diğerinin de karının ailesinden olması âyette zikredilmiştir. Bu kaydın bağlayıcı olup olmadığı konusu tartışmalıdır. Şâfiî gibi “Böylesi daha iyi olur, müstehaptır” diyenler yanında, “Akraba içinde hakemliğe uygun şahıslar bulunduğu müddetçe yabancılardan hakem tayini câiz değildir” diyenler de olmuştur.

Hakem, tarafların rızâsı veya hâkimin tayini ile anlaşmazlık konusunu hükme bağlayan kişidir. Hakemin salâhiyetinin “hâkim” gibi mi yoksa “vekil” gibi mi olduğu da tartışılmıştır. Hz. Ömer, Osman, Ali, İbn Abbas gibi önde gelen sahâbîler yanında Nehâî, Şa‘bî, Mâlik, Evzâî, Şâfiî gibi âlimler hakemlerin salâhiyetlerinin hâkim gibi olduğu; yapacakları araştırma, soruşturma, danışma sonunda evlilik hayatının devamı veya sona erdirilmesinden hangisine hükmederlerse onun geçerli olacağı, karı veya kocadan birinin aksini dilemesinin etkisi olmayacağı hükmüne varmışlardır. Çünkü –bu müctehidlere göre– hakem tayininin mânası ve işlevi bundan ibarettir. Bu ictihad hakemlere, araya mahkeme girmeden aile bağını çözme salâhiyetini tanımakla aile sırlarının mahkemelerde aleniyete dökülüp gözler önüne serilmesi sakıncasını da ortadan kaldırmaktadır. Ebû Hanîfe ve onun gibi düşünen az sayıdaki müctehid ise hakemlerin salâhiyetlerinin vekilin salâhiyeti gibi olduğu, tarafların iradesi dışında bir çözüme gidemeyecekleri kanaatini benimsemişlerdir. Buna göre hakemlerin vazifesi tarafların arasını düzeltmek, kusurlu olan tarafı yola getirmek için uygulanacak yöntem ve müeyyideyi belirlemek gibi hususlardan ibarettir. Osmanlılar’ın son dönemlerinde kabul edilen 1917 tarihli Hukuk-ı Âile Kararnâmesi şikâk durumunda başvurulan hakemlere “aile meclisi” adını vermiş ve meclisin yetkisi konusunda Hanefî mezhebinin değil, çoğunluğun ictihadını kanunlaştırmıştır (md. 130).

İslâm hukukunda boşama (tatlik, talâk) hakkı kocaya aittir. Bu hükmü ya anlamayan veya kötüye kullanmak isteyenler “kadın hakkına aykırı” olarak değerlendirmişler, “İslâm hukukuna göre kadın evlilik hayatında zarara uğrasa, zulüm görse, mutlu olmasa dahi kocası boşamadıkça bunlara katlanmak mecburiyetindedir” demişlerdir. Âyetin açık ifadesiyle bunun ışığında yapılmış ictihadlar bu anlayışa kesin olarak yol vermemektedir. Evlilik hayatı içinde zarar ve zulüm gören, mutlu olmayan kadın, kocası boşamak istemediği halde hâkime veya hakemlere başvurarak evlilik hayatını sona erdirebilir. Ayrıca yine kadının irade ve teşebbüsüyle devreye girecek olan “bedel vererek boşanma” (muhâlaa) yolu da açıktır.

Âyetin asıl muhatabı ümmet olduğundan, kocanın boşama hakkını kötüye kullanmak suretiyle kadını mağdur etmesi halinde aile meclisi veya toplumun devreye girmesi, tayin edecekleri hakemler aracılığı ile anlaşmazlıkları çözüme bağlaması gerekir.

Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 61-62

 

 

ALLAH RASULÜNDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem) 

“Evleniniz, boşanmayınız!.. Zîrâ boşanma dolayısıyla arş titrer.”

  (Muhtâru’l-Ehâdîsi’n-Nebeviyye, 228)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.