Meclis’te Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi gerçekleşti!.

14 Mayıs seçimleri öncesi Ankara’da gündem yoğun.

Seçime 55 gün kala hem görüşme trafiği hem kulislerdeki hareketlilik artıyor.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylık ilanının ardından ittifakta yer almayan partilere ve toplumun farklı kesimlerine ziyaretlerini sürdürüyor.

Adaylık ilanının hemen ardından Kılıçdaroğlu’nun HDP ile de görüşmesi gündeme geldi.

İyi Parti’de rahatsızlıklara neden olsa da görüşme için geçtiğimiz hafta cumartesi günü belirlendi.

Belirlenen tarih HDP tarafından ileri bir tarihe ertelenirken görüşmeye ilişkin ayrıntılar belli oldu.

HDP’den yapılan açıklamaya göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile saat 12.00’de görüşeceği açıklanmıştı.

HDP-Kılıçdaroğlu görüşmesi başladı

Söz konusu görüşme başladı.

Kılıçdaroğlu, kurmayları ile birlikte HDP’li Genel Başkanlar’ın makamına gitti.

Sancar ve Buldan, Kılıçdaroğlu’nu kapıda karşıladı.

3 lider basına görüntü verdikten sonra görüşmeye geçti.

Ziyaretin ardından basın toplantısı düzenlenmesi beklenirken, HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı, Kılıçdaroğlu’na destek açıklayıp açıklamayacağı bu görüşmenin ardından netlik kazanacak.

HDP’nin açıkladığı şartlar

İyi Parti’deki rahatsızlığa rağmen gerçekleşen bu görüşme akıllara HDP’nin destek için açıkladığı şartları getiriyor.

HDP bu kapsamda şartlarını 27 Haziran 2021’de 11 maddelik bir deklarasyonla kamuoyu ile paylaşılmıştı.

HDP’nin açıkladığı deklarasyonda şu maddeler yer almıştı:

* Yurt içinde ve yurt dışında askeri operasyonlar durdurulsun.

* Yeni anayasa hazırlansın.

* Kayyum atamaları kaldırılsın.

*Kayyum mağdurlarının hakları iade edilsin.

* Ana dilde eğitim hakkı tanınsın.

“Kayyum atamasını asla doğru bulmadığımızı söyledik”

Toplantının ardınan Kemal Kılıçdaroğlu, Buldan ve Sancar ile kameraların karşısına geçti.

Toplantıya ilişkin bilgi veren Kılıçdaroğlu’nun cümlelerinin ana fikri “Birlik ve beraberlikten yanayız” olurken, HDP’nin söz konusu şartlarına benzer açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

Görüşme sırasında Anayasa değişikliğini ortak mutabakat metnini paylaştık. Bağımsız ve tarafsız yargı mutlaka olmalı, hukuk ve sosyal devletin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor.

Yerel yönetimler üzerinde duruldu. Kayyum atamasını asla doğru bulmadığımızı söyledik. Seçimle gelen seçimle gider. Siz halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir.

Demokrasiyi savunmak, yargı bağımsızlığını savunmaktır. Demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biri olduğunu konuştuk. Siyaset artık bir kavga alanı olmamalı.

Bu ülke artık kavga etmeden bıkmadı mı? Arkadaş siz kavgadan bıkmadınız mı? Kucaklaşmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Biz birlikten, beraberlikten yanayız.

Biz birlikte hareket etmekten yanayız. Siyaset sorun yaratırsa bu kadın erkek eşitliğine negatif yansıyor. 21. Yüzyılda parti kapatmak doğru değildir. Kapatılan partilerin farklı isimlerle siyasete devam ettiğini biliyoruz.

Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir. TBMM’nin en temel sorunlar çözülmüştür. Hiçbir sorun çözümsüz değildir.”

“Binlerce yıldır konuşulan bir dil nasıl bilinmeyen bir dil oluyor?

Ana dilde eğitim konusundaki tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu şu ifadelere yer verdi:

Tüm dezavantajlı gruplarla ilgili siyaset kurumunun üzerine düşeni yapması gerekir. Haklarının teslim edilmesi ve özgürce yaşam koşullarının önünün açılması gerekir.

Yargının siyasetin üzerinde bir sopa olarak kullanılması kabul edilemez. Biz yargıçlardan, siyasi iktidarın baskısına boyun eğmemesini istiyoruz. Depremin ardından bölgeyle ilgili özel bir planlamanın yapılması gerekiyor. Acil bir onarım programının devreye konulması gerekiyor.

13. Cumhurbaşkanı adayı olarak bu kavgayı bitireceğim söz veriyorum. Geliriz
TBMM’de kürsüde konuşuruz. Söz İngilizce’dir, Fransızca’dır parantez içinde yazılır. Kürtçe konuşulduğunda bilinmeyen bir dil diye yazılıyor. Ya arkadaş binlerce yıldır konuşulan bir dil nasıl bilinmeyen bir dil oluyor?

TRT Kürdi var. Devlete çifte standart yakışmaz. Evet resmi dilimiz Türkçe eyvallah ama çifte standart yaparsanız bir kesimi başkasına düşman ediyorsunuz. Bu emperyallerin oyunudur. Herkesin yaşam tarzına saygı göstereceksiniz. Herkesi kucaklayacağız.