Site Rengi

HABER ÖZETİ
Meteoroloji’den 45 il için Sarı Kodlu uyarı geldi!.
Aşırı kazık fiyatlar sonrası restoran ve kafelerde boykot dönemi başlıyor!.
Diyarbakır’da belediye meclisinde toplantısında Türk Bayrağı krizi!.
Çin’den sosyal medya ahlaksızlığına darbe!
CHP’li Belediyelerde makamlar eşe dosta peşkeş çekiliyor!.
Erdoğan’ı kızdıran “Kent Lokantaları” çıkışı!.
Doğalgaz ve elektriğe Mayıs ayında zam yok!.
Merkez Bankası yıl sonu dolar ve enflasyon tahminini açıkladı..
Amerika yine kahpeliğini yaptı!. Filistin’in BM üyeliğini veto ettiler!.
Tanju Özcan’ın eşi Bolu Belediyesi’ni basıp protesto gösterisi yaptı!.
AK Parti’de Istakoz ve Maldivler skandalından sonra şimdi de Rolex krizi patlak verdi!.
CHP’li başkanın kızı Çankaya Belediyesi’ne başkan yardımcısı oldu!.
Ve beklenen oldu!. Kuduz Köpek İsrail İran’a saldırdı!.
Askeri üniforma ile servis yapan soysuz it tutuklandı!.
Tokat depremi sonrası uzman isimden dikkat çeken açıklama!.
Google İsrail’i eleştiren 28 çalışanını kapı önüne koydu!.
Seçimler bitti, zam yağmuru başladı!. Kırmızı ete yüzde 25 zam!.
Tokat’ta korkutan deprem!.
400 bin vergi kaçakçısına kaymaklı devlet kıyağı!.
Denizbank’ta yeni bir Seçil Erzan skandalı!.
Metin Akpınar-Duygu Nebioğlu skandalında ortalık toz duman oldu!.
Ticaret Bakanlığı’ndan komedi gibi ceza açıklaması!.
Aracını yanlış yere park eden AK Partili vekili şikayet eden vatandaşa hapis cezası!.
Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebine ret!.
Meteoroloji’den Kuvvetli Yağış ve Fırtına Uyarısı!.
Vatandaşların linç ettiği Uzman Çavuş cinsel tacizden tutuklandı!.
Ticaret Bakanı Bolat’tan fahiş fiyat açıklaması!.
Erdoğan’ın kıdemli yancısı Gezi Teröristlerine af çağrısı!.
Kahpe ABD’nin ikiyüzlülüğü!. “Gazze’de Soykırım” kelimesi yasaklandı!.
Hastane randevularında yeni döneme giriliyor…
DOLAR 32,5195
EURO 34,7843
ALTIN 2.502,09
BIST 9.693,46

Süleyman Soylu’dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması..

Süleyman Soylu’dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması..
20.03.2021
A+
A-

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.” ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir açıklama yayımladı.

Bakan Soylu’nun açıklamaları şu şekilde:

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.