Site Rengi

HABER ÖZETİ
AK Partili vekilden Hakan Fidan hakkında zehir zemberek sözler!.
Kasım Garipoğlu’nun uyuşturucu partilerindeki özel konuğu Derin Talu’ymuş!.
Ali Koç’tan Sadettin Saran hakkında ilk yorum..
CHP’nin çıplak arama palavrasına jet yalanlama!.
Sadettin Saran’ın ifadesinde dikkat çeken Elâ Rümeysa Cebeci ayrıntıları!.
Yüz Yılın Konut Projesi’ne 8 milyon 840 kişi başvurdu..
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran serbest bırakıldı!.
Başörtüsü ile alçakça dalga geçen Murat Övünç tutuklandı!.
Mehmet Akif Ersoy’un eski eşi Pınar Erbaş da ekranlara veda etti!.
İzmir’den sonra yabancı bir İHA’da Balıkesir’de düştü!.
Sadettin Saran kan testi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi..
DEM Partili Sırrı Sakık’tan emekli vekil maaşlarına isyan!.
Çok çocuklu ailelere askerlik müjdesi..
Sadettin Saran Türkiye’ye döndü..
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran Uyuşturucu şüphelisi olarak ifadeye çağrıldı!.
Kılıçdaroğlu aktif siyaseti bırakmadığını açıkladı..
Rüşvet ve Yolsuzluktan Tutuklu Böcek’in gelini hakkında tahliye kararı!.
AK Parti’nin Terörsüz Türkiye raporu Meclis’te..
Gazeteci Levent Gültekin İmam Hatip yorumu için gözaltına alınıp serbest bırakıldı!.
6 defa kırmızı ışık ihlâli yapanın ehliyeti iptal edilecek!.
Rusya AB’yi açıkça uyardı: Vururuz!.
Netenyahu Filistinliler için tasarlanan idam yasasını onayladı!.
Yalı Sapkını!.
Kılıçlı teğmenler hakkında mahkeme son sözü söyledi!.
3,2 milyarlık GSS prim borçlarını siliniyor..
Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Kim var kim yok mantar gibi toplanıyor!.
Ünlülerin torbacısı itirafçı olup herkesi gammazladı!.
Trump’an Venezule’ya açık tehdit: Petrol Haklarımızı Geri Vereceksiniz!.
Rusya’nın korkusuyla Almanlar savunmaya 50 milyar euro ayırdı!.
Ela Rümeysa Cebeci uyuşturucudan tutuklandı!.
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST

Süleyman Soylu’dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması..

Süleyman Soylu’dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması..
20.03.2021
A+
A-

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.” ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili bir açıklama yayımladı.

Bakan Soylu’nun açıklamaları şu şekilde:

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz.

Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır.
Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan, İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı değildir. Anayasa’nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”‘un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81’den 1086’ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri” ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tüm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeyle cıro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye’ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye’de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde, “huzur, güven ve asayiş” anlayışıyla, vatandaşımızın herşeyin en iyisine layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir. Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.