15 Temmuz üzerine bir garip yazı!.
Bugün hemen hemen her saat başı birçok arkadaşım 15 Temmuz İhaneti’nin yıldönümü nedeni ile düzenlenen etkinliklere katılmam için arayıp defalarca ısrar ettiler ancak kesinlikle katılmayacağımı ifade ettim!. Kimisi neye kızdığımı sordu, kimisi hasta olup olmadığımı falan sordu ama kimseye açıklama yapmadan önemli bir işimden ötürü katılamayacağımı ifade ettim!.
Lakin; davetlerine katılmamamın tek nedeni kızgın ve kırgın olmamdı sadece!.
15 Temmuz İhaneti’nin üzerinden tam 4 yıl geçti!.
Kendi tankıyla, topuyla, tüfeğiyle, savaş uçağıyla vurulan 251 Şehid ve 2 bin 190 Gazi verdik!.
Yakın tarihin en uzun gecesinde yaşanan ihanet ve sabah güneş doğduğunda ortaya çıkan ihanetin boyutu yüreklerimizde derin izler bıraktığı gibi vatanımız için gözlerimizi kırpmadan öleceğimizi dünyaya ispat etmenin şüphesiz en bariz örneği oldu ancak sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları yerini yavaş yavaş kızgınlıklara ve kırgınlıklara bırakmaya başladı!.
16 Temmuz sabahı FETÖ’nin ihanet şebekesine karşı başlatılan sürek avı ve yakalanan her FETÖ’ köpeğinin gözlerindeki ölüm korkusu verilen tavizler sonucu silinip yerini gözünü hırs ve intikam bürümüş rahatsız edici bakışlara bıraktı!. Kanalizasyon deliklerinde, hücre evlerinde, mülteciler arasında hatta kadın kılığında yakalanıp yalvaran gözlerle kameralara bakan ihanet çetesi artık canlarının alınmayacağını bilmenin vermiş olduğu rahatlıkla ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarı sonrası tekrar dışarıya çıkıp ihanetlerine kaldıkları yerden devam edebilecek olmanın özgüveniyle olsa gerek bırakın büyük bir hata yaptıklarını düşünmeyi, kendilerini engelleyenlerin ihanet ettiklerini düşünüp intikam alacaklarını açıkça ifade etmeye başladılar!.
15 Temmuz akşamı meydanlara çıkıp canlarını bu vatanın bölünmemesi için veren şehid yakınlarının yüreklerine su serpecek adam akıllı tek bir karar bile alınmadı şimdiye kadar!. Ölen sadece öldüğü ile kaldı ve ölenin ardında kalanlar ise kendi acılarıyla her geçen gün daha da kahroluyor anlayacağınız!.
İhanetten yaralı kurtulup Gazi olanların ise dertler daha büyük!.
Kendilerini hayatın bütününden koparıp yarım yamalak ortada bırakan hainler devletin imkanlarıyla cezaevlerinde domuz gibi besiye çekilip intikam alacakları günler için güçlendirilip kuvvetlendirilirken, garibim Gaziler ise ödedikleri vergilerle cellatlarını kendilerine tekrar ihanet etmesi için beslemek zorunda bırakılıyorlar!.
Avrupa Birliği üyesi olmamamıza ve tam 60 yıldır AB kapsında bekçi köpeği muamelesi görerek bekletilmemize rağmen şu vatan hainlerini asmamamıza engel olarak gösterdikleri komik neden “Avrupa Ne Der” sözü!.
Bir yandan Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve ülkemiz içinde aldığımız radikal kararlarda Avrupa Birliği’ne rest çekmekle övünürken, diğer yandan kendi silahlarımızla kendi vatandaşlarımıza düşmana saldırıp gibi ölüm kusanları asmamanın ezikliğini yaşıyoruz yıllardır!.
Bir rahip bozuntusu için bizi dolar sopasıyla sündürüp korkutmaya kalkan Amerika’nın tehditleri midir bu hainleri besleyip tekrar bize ölüm kusmalarına fırsat vermek yoksa içi boş yaptırım kararları ile fırtınalar koparıp mültecilere kapıların açılacağını duyunca ayağımıza kadar gelip bize yalvaran Avrupalı dürzülerin tehditleri mi yoksa!.
Sayın Cumhurbaşkanının 15 Temmuz İhaneti’nin hemen ertesi gününde yaptığı o konuşmada “İdam Kararı Önüme Gelirse İmzalarım” sözleri 4 yıldır neden karşılığını bulamadı hala!.
İdam kararının önüne gelmesi için yeni ve daha kanlı bir darbe girişiminin mi olması bekleniyor yoksa bu kararı önüne getirecek milletvekilleri kendi partisinden olmadığı için sözü mü geçmiyor Eski Türkiye’deki Cumhurbaşkanları gibi!.
FETÖ’cü patronunun talimatı ile maaşını Bank Asya’dan çeken garibim işçi için veya Allah’ın rızasını gözeterek farkında olmadan FETÖ’cü din tüccarlarına kurban bağışı yapanlar için kimse idam istemiyor zaten!.
Bir insanın idam edilmesi için gözünü kırpmadan milletin üzerine savaş uçaklarıyla bomba yağdırmasından daha fazla nasıl bir ihaneti olabilir ki çok merak ediyorum!.
Askerlerimiz günün 24 saati dağlardaki teröristleri vatanımıza ve vatandaşlarımızın canlarına kast ettikleri için öldürmüyorlar mı!. Bu ihanetin bedeli dağdaki terörist için ölüm oluyor ama aynı suçu devletin imkanlarını kullanarak işleyenler neden bizim vergilerimizle cezaevlerinde beslenip palazlanıyorlar!.
Katılırsınız veya katılmazsınız bilemem ancak bana göre, gözümüzün içine bakarak intikam yeminleri eden, mahkeme salonlarında Şehid yakınlarına ve Gazilerimize parmak sallayıp tehditler savuran bu FETÖ köpeklerine yaşama hakkı tanımak ve ihanetlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini nefes dahi almalarına göz yummak bana sorarsanız ihanetin en büyüğüdür!.