Ne istifaymış ama!.

Dün akşam saatlerinde Türkiye’nin en önemli gündemi olan koronavirüs belasını bile unutturan bir istifa haberi kiminin de beynine saplanan serseri bir mermi gibiydi, kiminin de kıçına yakılan uzunca bir süre beklediği kına oldu!.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…

Açıklamaları ve davranış biçimi ile Yavuz Sultan Selim misali sert ve bıçkın görünsede karakter yapısı itibarı ile fazlaca kırılgan ve hassas bir kişiliğe sahip olduğu için 4 yıldır onurla ve gururla yürüttüğü görevinden sokağa çıkma yasağını Luppo bisküvi ve kola için canını hiçe sayarak ihlal eden bir kısım kendini bilmezin sokaklara dökülmesi sonucu istifa etti bildiğiniz gibi!.

Başkan Erdoğan’ın bilgisi dışında hazırladığı bir metin ile Türkiye’den özür dileyen ve Erdoğan’ın kendisini bağışlamasını rica eden Soylu’nun istifasının satır aralarındaki anlam belli ki gelen tepkiler karşısında çok mahçup olduğunu ortaya fazlasıyla koyuyordu!.

Ne var ki; Sayın Soylu’nun istifa kararının ardından çığ gibi büyüyen tepkiler ve gelen tepkiler arasındaki sevgi seli istifasının Erdoğan tarafından kabul görmeyeceğini ortaya koysa da resmi makamlardan yapılan açıklamaya kadar herkes diken üzerinde tam 4 saat geçirdi!.

Ben dahil herkes çok kızgındı Soylu’ya ama bu nefret anlamında bir kızgınlık değildi elbette!.

Kimisi en sevdiği arkadaşına kızıyor gibi kızdı, kimisi ağabeyine kızıyor gibi kızdı, kimisi kardeşine kızıyor gibi kızdı, kimisi evladına kızıyor gibi kızdı kimisi ise Soylu’nun emrindeylen şehit düşüp özlemiyle yanıp tutuştuğu babasına kızdığı gibi kızıyordu bu ani istifa kararına!. Anlayacağınız herkesin kızmak için o kadar samimi geçerli sebepleri vardı ki kimse buna engel olamadı!.

Mamafih, Sayın Erdoğan’ın Soylu’nun istifası ile ilgili beklenen kararı açıklandı ve milyonlarca yüreğe su serpilmiş oldu..

Sayın İçişleri Bakanı Soylu’ya gösterdiği tevazu için teşekkür etmek isteyen milyonlarca kardeşimizin adına biz buradan teşekkür etmiş olalım ve Hakan Fidan’ın istifa sürecinde gösterdiği hassasiyeti Süleyman Soylu için de aynı samimiyetle ortaya koyan Sayın Erdoğan’ı da bir vatan evladına samimiyetle sahip çıktığı için tebrik edelim..

Ancak bu istifa haberinin bizi üzüp başkalarını kıçlarına kına yakacak kadar mutlu ettiğini ve ardından gelen “İstifa kabul edilmedi” haberi ile bizim sevinip o kıçlarına kına yakanların ise incir yaprağı ile yaktıkları kınaları anıra anıra acıyla sildiklerini de gözardı etmek mümkün değil!.

Kimlerin 15 Temmuz’da TRT binasında destan yazan Soylu’nun arkasından alçakça kulisler yaptığı, kimlerin terörün belini kıran Soylu’nun yüzüne gülüp köşeyi dönünde beddualar ettiğini, kimlerin uyuşturucu satıcılarının baş belası olan Soylu’yu çekemediğini, kimlerin akan her şehit kanının intikamını sonuna kadar alan Soylu’nun ayağını kaydırmak istediği bir kez daha ortaya çıkmış oldu!.

Kabinede kendisi ile birlikte dirsek dirseğe çalışan arkadaşları arasında sadece Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın bu istifa kararına açıkça karşı çıktığına ancak Akar dışında kimsenin milletin sesine kulak verip Süleyman Soylu için istenmeyen tüyünü bile kıpırdatmadığına şahit olduk!.

Daha doğrusu şahit olduğumuz Süleyman Soylu’nun AK Parti içinde hiç dostu olmadığı falan değildi!. Aslında biz dün akşam ki istifa haberinin ardından AK Parti hareketinin kurucu lideri olan Erdoğan’ın en iyi yol arkadaşı olan Soylu gibi sayıları sadece 3-5 kişi olan gerçek dava adamlarının sadece Erdoğan’a yalakalık olsun diye seviliyormuş gibi gösterildiğine şahit olduk!.

Tam 293 milletvekili olan AK Parti’de Hulusi Akar dışında bir tane adam gibi adam havayı koklamadan ve Erdoğan’ın tepkisini görmeden Süleyman Soylu’ya samimiyetle sahip çıkamadı!.

Ne zaman ki Erdoğan Soylu’nun istifasını kabul etmediğini ve kendine sahip çıktığını gösterdi o zaman Soylu’ya destek paylaşımları ortalığa dökülmeye başladı!. Şayet Erdoğan Soylu’nun istifasını kabul edip kendisini biraz da eleştirmiş olsaydı, emin olun bu yalaka takımı FETÖ’yü bir kenara atıp Soylu’yu FETÖ’den daha beter bir dille eleştirecekti!.

Örnek istiyorsanız ben “Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır” diyeyim siz de Soylu’nun istifa haberinden sonra sessizliğe bürünüp kabul edilmediği açıklandıktan sonra sessizliklerini yalakalıklarıyla bastırmaya kalkan ikiyüzlü vekil bozuntularına bakın!.

“Bir şey Anlamadık, daha açık bir örnek ver” diyorsanız da 26 milyonluk koca AK Parti hareketinin Kadın Kolları Başkanı olan Lütfiye Selva Çam’ın Soylu’nun istifasından hemen sonra yaptığı kibir yüklü paylaşıma ve o skandal paylaşıma tepki gösteren milyonlarca AK Parti seçmenine “Paralı Troller” diyen Ahmet Hamdi Çamlı denen sözde vekilimizin alçakça ifadelerine bakın!.

Soylu’nun istifa kararını açıklamasından hemen sonra FETÖ’sünden PKK’sına, DHKP-C’sinden uyuşturucu baronuna, Tacizcisinden Hırsızına kadar bütün şerefsizlerin topyekün zil takıp oynamasını insan normal karşılıyor da, içten içe onlardan daha çok sevinip gizlice avuçlarını ovuşturan içimizdeki şu şerefsizlerin cenk havasına girip sevinmeleri insanın nefsine çok ağır geliyor nedense!.

Bu Sayın Soylu’nun farkı ve haklı nedenlerden ötürü üçüncü defa aldığı istifa kararıydı ama bu son karar hem Soylu’nun daha güçlü dönmesine hemde milletin kimin ne mal olduğunu açıkça görmesine çok iyi örmek oldu bence ve AK Parti içinde Soylu’nun sinsice kuyusunu kazmaya çalışan ikiyüzlülerin yüzlerine tokat gibi çarpan bir gerçek yüzlerini uyuşturdu!.

Dün akşam başlayan ve gece yarısı sona eren Süleyman Soylu rüzgarından ben şu sonucu çıkardım…

AK Parti içindeki bu riyakar alçaklar Soylu’nun AK Parti içinde Tik Tokçu Ahmet gibi, Gül’izabeth gibi, Bebecan gibi kıymetsiz olmadığını anladılar ve bugün yağ çekip yalakalık yaptıkları Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra aynı ikiyüzlülüğü Süleyman Soylu’ya yapmak zorundan kalacaklarını eşek gibi anladılar!.

Tabii Soylu’ya yalakalık yapma zamanlarının geldiğini anladıkları gibi AK Parti varislerinden birisi daha olan Hakan Fidan’a da aynı hassasiyetle yalakalık yapmaları gerektiğini de unutmazlar umarım!.

Kalın sağlıcakla