100 İmam 1 doktor eder mi bilmem ama bizim muhalefetin tamamını toplasanız 1 adam etmez!.
Hiçbir bilgiye sahip değilken söze koronavirüsün tehlikeli yüzünü hükümet kanadını hedef alarak başladılar önce!.
“Virüs şöyle, virüs böyle, şöyle batacağız, böyle biteceğiz, perişan olacağız” falan derken işin kontrollü bir biçimde yönetildiğini duyunca istemeden de olsa başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm sağlık personelinin ve hükümetin tutumunu takdir etmek zorunda kaldılar çaresiz!.
Bir iki afilli cümle kullanmak zorunda kaldılar ya, bunun bir bedeli olmalıydı elbet ve istenmeyen tüylerini bile oynatmadan ibreyi kendi taraflarına çekmenin bir yolunu yordamını bulmak zorundaydılar tabii!.
Sanki Çin’de, İtalya’da, İspanya’da, Hollanda’da, Fransa’da, Amerika’da ve virüsün bulaştığı diğer ülkelerde bütün topyekün doktor ve bilim adamı olmuşta virüsü burunlarından akan sümük gibi bilinçle sıyırıp bir kenara fırlatmışlar gibi koronavürüs yüzünden perişan olan Avrupalıları yere göğe sığdıramayıp bizim İmamlara Hacılara Hocalara dayattılar meseleyi her zaman olduğu gibi!. Dünyayı kasıp kavuran virüsü ümre için gidip geri dönen vatandaşların sırtına yükleyip önce onları günah keçisi ilan etmeye kalktılar ama kendi entel dantel takımlarının Avrupa’dan peşlerine takıp getirdikleri virüs tehlikesini görmezden geldiler her ne hikmetse!. Birkaç provakatif video ile süsledikleri yalanlarını çakma doktorlar üzerinden umreye gidenlere yükleme operasyonları başarısız olunca bu defa da “Bir doktor arkadaşımın verdiği kesin bilgiye göre, bir arkadaşımın hemşire arkadaşının verdiği kesin bilgiye göre, bir arkadaşımın yoğun bakım görevlisi arkadaşının verdiği kesin bilgiye göre” diyerek palavralar silsilesini WhatSapp üzerinden devreye sokmaya çalıştılar!.
En son da sosyal medya üzerinden sara nöbeti geçiren birisinin çaresiz ve mahrem hallerinden kalp krizi geçiren bir diğer kişinin yerdeki can çekişir haline kadar geçmiş tarihlerde yaşanmış kişisel trajedileri koronavirüsten ölen kişilermiş gibi paylaşacak kadar alçalıp iğrençleştiler ama başarılı olamadılar yine!.
Son palavraları ise yine her zaman ellerinde son kozları olarak sakladıkları Atatürk konulu şehir efsaneleri oldu tabii ki!.
Tanesi 16 dolar olan ama Katarlı ortakların devreye girmesiyle ülkemize 4 dolara satılan kitlerin 1940 yılında Atatürkün bedava gönderdiği sıtma ilaçlarının karşılığı olarak Çin hükümeti tarafından Türkiye’ye bedava verildiğini söylediler!. Sosyal medyada bu palavrayı öylesine köpürttüler ki, Sözcü Gazetesi’nin manşete taşımasıyla da kendi yalanlarına kendileri bile dudak bükerek inanmaya başladılar ama Sağlık Bakanı Koca son yalanlarını da birinci ağızdan yalanlayınca yine tosladıkları duvarın dibine düşmek zorunda kaldılar!.
Yalan haznelerindeki klişe sözler artık bir anlam ifade etmemeye başlayınca şimdi de koronavirüs konusunda dünyadaki en başarılı ülke olan kendi memleketlerini karalamak için bilindik simalara kısa kısa videolar hazırlatıp sosyal medya üzerinden yaymaya başladılar!.
“Kanada dedi ki; siz evinizde sağlıklı bir şekilde oturun, biz geri kalan her şeyi hallederiz.. Almanya dedi ki; siz evinizde sağlıklı bir şekilde oturun, kredilerinizi biz öderiz.. İngiltere dedi ki; siz evinizde sağlıklı bir şekilde oturun, kredinizden alışverişinize kadar geri kalan her şeyi biz hallederiz” falan da falan filan da filan!.
Hollanda Sağlık Bakanı, “Ben bu yükün altından kalkamam” diyerek istifa etti!.
İngiltere Başbakanı, “Vürüse yapacak birşey yok, ülkenin yüzde 80’ine bulaşacak!. Herkes sevdikleriyle vedalaşsın!.
İtalya Başbakanı, “Pes ettik!. İşler çığrından çıktı!.
Bulgaristan Başbakanı, “Bize Türklerden başka yardım eden olmadı, Avrupa kendi derdine düşmüş!.
İspanya Başbakanı, “İspanya tarihinde böylesine bir facia yaşamadık, artık kontrol edemiyoruz!.
Fransa Cumhurbaşkanı, henüz ortalarda bile yok ve olaylara en az bizim kadar Fransız kalmış durumda!.
Amerika’da ordu sokağa inmiş ve Trump iradesi kaybolursa ülke zenciler tarafından yağmalanacak korkusu ortalığı sarmış!.
Kanada’da yetkililer yaşlıların durumu anlayışla karşılayarak ölmeyi kendi iradeleriyle kabul etmelerini ve gençlere yardımcı olmalarını istiyor!.
Dünya da durum bu hale gelmişken bizim gerizekalı Erdoğan düşmanlarına koronavürüsün dünyada etkisi altına aldığı ülkelerin acziyeti ile kendi ülkemizin çok iyi durumda olduğunu anlatmaya çalışıyoruz!. Bir anlamda beyinlerine koronavirüs bulaşmış embesilleri dünyaya göre daha iyi durumda olduğumuzu ikna etmeye çalışıyoruz!.
Yalnız bizim muhalefetten şunu da günlerce umutla beklediğimi de söylemeden edemeyeceğim!.
“İnadına Dekolte, İnadına Mini Etek” diyerek Erdoğan’a inat yarı çıplak sokaklara çıkanların ve “Sevişirim Evlenmem Hamile Kalırım Doğurmam” naraları atarak Erdoğan’ın inadına önüne gelenle fingirdeşenlerin hükümetin açıkladığı tedbirlere harfiyen uymaları yerine her zaman olduğu gibi “İnadına Korona” diyerek virüsü kapmak için her şeyi yapacaklarını çok bekledim ama bu defa yemedi anlaşılan!.