Bu Gidiş Nereye?.
Her geçen gün millet ile arasına mesafe koyan, dostu olduğu garip gurebayı artık görmezden gelen, yoksulun geçim sıkıntısına kulaklarını tıkayıp duyarsız kalan ve vergi yükü altında insanları ezmekle kalmayıp akıllarıyla alay eder gibi açıklamalarla tepkilere kulaklarını tıkayan bir AK Parti modeli ile karşı karşıya kaldık son iki dönemde!.
Neredeyse tamamı Recep Tayyip Erdoğan’a inanıp güvenen ve namerde karşı mahçup olmasını istemeyip her mitinginde yanında olan asgari ücretli kesimin hali perişanlığında ötesinde!.
Aldıkları maaşın tamamı 2 bin 20 lira!. AGİ parası, çocuk parası, sosyal yardımlar derken ceplerine giren en fazla 2 bin 500 lira ama ceplerinden çıkanın haddi hesabı yok!. Üstüne bir de bu adamdan en az 3 çocuk beklemek!.
Yahu elinizi vicdanınıza koyun ağalar!. Cebine toplamda 2 bin 500 lira giren bir adamın ailesini geçindirmesini hangi matematik hesabı ile yapıyorsunuz Allah aşkına!.
En az bin lira kirası, son zammınızdan sonra yazlı kışlı ortalama doğalgaz faturası 300 lira, yine son zammınızdan sonra elektriğine 200 lira verecek, suyuna yaptığınız zamdan sonra 200 lira da oraya ödeyecek, etti sana bin 700!. Kalan 800 lira ile bu garibim işçi ne yiyecek ne içecek, ne kıyafet alacak, çocuğuna nasıl okul harçlığı verecek, davet edildiği hangi akrabasının düğününe gidip ne takacak, neyle sabah akşam yol parası verecek, hangi markete gidip kahvaltılık kumanya alacak, hangi pazara markete gidip evinin meyve sebzesini alacak!.
“Kendi ülkemizin Diyanet İşleri Başkanlığı oruç tutamayan bir vatandaşın kefaret olarak bir kişiyi doyurmasını tavsiye ederken ve o doyurulacak kişiye de en az 23 lira verilmesini açıklarken siz 3 çocuğu eşi ve kendisi ile birlikte 5 kişilik ailesini geçindirmesini istediğiniz asgari ücretlinin içinde olduğu durumu hesaplayamayacak kadar cahil misiniz yoksa hesap kitap mı bilmiyorsunuz!”
Milletvekili maaşlarının 22 bin 200 lira iken, emekli milletvekilinin maaşı 13 bin 410 lira iken, bu vekil arkadaşlar Ocak, Nisan, Haziran, Temmuz, Ekim ve Aralık aylarında birer aylık ikramiye alırken ve üstüne de bu rakamları aldıkları halde hala geçinemedikleri için dert yanarken siz hangi akıl ve vicdanla asgari ücretliyi bir vekilin aldığı maaşın 10’da biri ile geçinmeye mahkum edecek kadar tuzu kuru olabilirsiniz!.
Şu milleti geçtiğimiz yıldan beri dolar fırsatçılarının ihanetine mahkum edip sofralarında aç bırakmaya utanmaz mısınız!. Aldığı maaş ve sosyal yardımlarla eline hepi topu 2 bin 500 lira geçen asgari ücretli vatandaşın bir PKK’lı vekil kadar da mı kadri kıymeti yok gözünüzde ağalar!.
Adamlar konuşup kilosu 3 liraya satılan patates soğandan dert yanınca “1 Kilo Patatese Soğana Ülkeni Sattın” diye hakaret ederler, Elektrik-Su-Doğalgaz faturasından dert yansa, “3 Kuruş Fazla Fatura Ödedin Diye Davanı Sattın” diye yerden yere vururlar, “Geçinemiyorum” diye feryat edince, “Yok AK Parti’den Önce Asgari Ücrete Bu Kadar Benzin Oluyordu, Nankörsün” diye demediklerini bırakmazlar!.
Ne oluyor yahu; yoksulun fakirin ümüğüne çöküldüğü gibi kodamanın ümüğüne neden çökülmüyor!. Milyon dolarlık spor kulüplerinin neden her yıl vergileri yapılandırılıp hazinenin kasasına girmesi gereken milyonluk vergi borçları affediliyor!.
Yatına ABD bayrağı iliştirip keyif yaptığı lüks kotrasına aldığı mazottan bile vergi kaçıran görgüsüz işadamlarına neden güç yettirilmiyor!.
Doların yükselişini bahane eden 8-10 bin şubeli zincir marketlerin yaptığı dolar fırsatçılığı açığa çıkıp kendi üretip sattıkları ürünlere yüzde 400-500 zam yapan halde neden hala bu şerefsizliğe göz yumuluyor!.
Sigara içenin aldığı bir paket sigaraya yüzde 100 zam yapıp garip gurebaya güç yettireceğinize neden o sigarayı üretip milyarlarca lira kazanan sigara üreticilerine güç yettiremiyorsunuz peki!. Gücünüz sigara içene yeterken üretip satana söyleyecek iki çift kelamınız yok mu!.
100 liralık bir elektrik faturasına “Enerji Fonu, Sayaç Okuma Bedeli ve Diğer Ücretler” adı altında 100 lira daha alıp 200 lira olarak yansıtmak neyin nesidir be kardeşim!. Zaten soluduğumuz havadan attığımız adıma, kullandığımız arabadan aldığımız yakıta, kahvaltılık zeytin peynirimizden çocuğumuza aldığımız süte kadar vergisini almadığınız ne var ki bu ülkede!.
Mamafih; vatandaş bunun hesabını biriktirir ve seçim zamanı geldiğinde de sandıkta bu adaletsizliğinizi hatırlayıp mührü ona göre basar!.
Bu pahalı hayatın pahalı bir de hesabı olacağını ve bu hesabında en yakın sandıkta vatandaş tarafından sizlere bizzatihi ödetileceğini unutmayın derim!.
Benden söylemesi!!!
Süper bir analiz tebrikler ağzına kalemine sağlik
EyvAllah abim..